3)I

4.9K 468 128
                                    

Sıcak suyun altında biraz daha kalmaya karar verdi. Yalnız kalmak istiyor ama diğer yandan da yalnızlığın verdiği karanlıktan korkuyordu. Kısacası ne yapması gerektiğini bilmeyen bir çocuk gibiydi, yanında annesi ya da babası olmayan, karanlığın içinde tek başına..

Suyu kapatıp kabinden çıktı, kurulandı ve çamaşır makinesinin üstüne koyduğu kıyafetlerini giydi. Dün geceden beri aklında bin bir tane soru işareti belirmişti ki hiçbirinin yanıtını bulamamak da onu sinir etmişti.

Şu an evinde dosyası oldukça kabarık, her türlü suçtan aranan bir katil vardı ve onun bu sorunla ilgili ne yapacağı hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Yatak odasına adımını attığında onun hala uyuyor olduğunu gördü ve sakin bir şekilde yatağa doğru ilerledi.

Belki de onun hakkında yanlış düşünüyordu.

Tabii ki yanlış düşünmüyorum. Neden düşüneyim ki ? Neden ?...

Hayır, düşünemezdi. Onun dosyası hala kapanmamıştı ve ortada oldukça fazla sır bulunuyordu. Cevaplanmamış bir sürü soru ve bir sürü gizem vardı.

Chanyeol yatağın boş kısmına uzandı ve uyuyan -daha doğrusu uyuma taklidi yapan- adama baktı. Ağırlığını yatağa verir vermez Baekhyun ona dönüp kolunu beline koymuştu.

"Seni çok sevdiğimi biliyor muydun Park Chanyeol ?"

Chanyeol inanamayarak bakarken Baekhyun gülümsedi ve onun tedirgin bakışlarına karşılık güven verici bakmaya çalıştı.

"Ne dedin sen ?''

"Ne demek ne dedin sen ? Seni seviyorum. Sana delice gelebilir ama seni seviyorum.''

"Hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun."

"Hakkında hiçbir şey bilmediğimi sandığını biliyorum."

"Nasıl ?"

Baekhyun cevap vermedi çünkü kaynaklarını kesinlikle söyleyemezdi, söyleseydi Chanyeol kesinlikle korkardı. Konuşmaya hazırlandı ama daha sonra vazgeçerek dudaklarını Chanyeol'un dudaklarına bastırdı.

Eğer Baekhyun tekrar bu hale gelirse ne yapacağından emin değildi. Dudaklarını pembe rengini alan dudaklardan ayırırken gözlerini açtı, gülümsedi. Chanyeol bir anlığına onun gülümsemesinin gerçekten güzel olduğunu düşündü, gerçekten ama gerçekten.

"Sen.."

"Ben ?" Baekhyun şaşkınlığını koruyamadı.

''Bana ne yaptın sen ? Neden kendimi sana ait hissediyorum ? Baekhyun..''

İsmini Chanyeol'un ağzından duymak çok hoşuna gitmişti.

Minik bir öpücük bıraktı o dudaklara, daha sonra beklenmedik bir cevap döküldü ağzından. "Sen zaten bana aittin."

Chanyeol da gülümsedi.

"İşe gitmek için gecikmiyor musun ?"

Baekhyun kendinden emin bir şekilde konuşunca Chanyeol ürktü. Onun iş saatini biliyor olmalıydı ve kabul etmeliydi, pekâlâ, bu korkunçtu.

İyi yönünden bakacak olursa artık o hapishaneye gitmek zorunda değildi, bahçedeyken bile korkmuştu.

Ceketinin cebinde çalan telefonunu duyduğunda açmaya yeltenmedi çünkü Sehun olduğunu biliyordu. Baekhyun ona minik bir öpücük verdikten sonra tekrar gülümsedi.

"Dikkatli ol. Eğer o aptallar sana bulaşacak olursa bana haber vermeyi unutma. Hepsini öldüreceğimden emin olabilirsin."

Keskin ve kararlı sesi Chanyeol'un beyninin derinliklerinde yankılandığında, Chanyeol onun ciddi olduğunu anlamıştı.

"Pekâlâ. Evden çıkma sakın, seni bulurlarsa yardım etmem zor olur. Beni tımarhaneye kapatırlar seni de oraya geri gönderirler."

Gülümsemesine karşılık verdi. Daha sonra evden büyük bir aceleyle çıktı ve arabasına binip oradan uzaklaştı. Ona olan bu samimiyetinin nereden geldiğini merak ediyordu ve Baekhyun'a bunu sormayı düşünüyorken bir anda kafasından uçmuştu. Aklı neredeydi ki ?

Neler oluyordu ? Neden onunla sanki uzun zamandır tanışıyormuş gibi hissediyordu ?

JokerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin