6)Hint

4.2K 396 96
                                    

Luhan gözlerini açtığında hastane olduğunu fark etti. Biri onu görmüş müydü diye merak ediyordu. Kapı açıldığında içeri genç bir adam girdi, yüzü tanıdık geliyordu fakat çıkaramamıştı. Ne diyeceğinden emin değildi çünkü başındaki ağrı doğru dürüst düşünmesini engelliyordu.

"Uyanmana çok sevindim." dedi.

Burnuna ilaç kokuları gelmişti. Hastanelerden oldum olası nefret ediyordu fakat seçim yapabilme şansı ona tanınmamıştı.

"Sevindim."

Ona cevap vermek için tam da ağzını açmıştı ki içeri iki kişi girdi, sivil kıyafetler içinde olmalarına rağmen ellerinde tuttukları parlak rozetler onları ele veriyordu.

Bu adamlar salak olmalı.

Gelen polislerden birini tanıyordu, Sehun. Yüzündeki maskeyle nöbetçi hemşire gibi görünen adam onlara gülümseyip odadan çıkarken Luhan Chanyeol'un yanına yeniden yaklaşmamak için kendisini uyarmaya çalışıyordu.

Yoksa bu sefer acıma olmayacaktı, minik kaza sadece onu uyarmak içindi.

****

Hastane tuvaletine girdiği anda yüzündeki maskeyi çıkardı ve kendi yansımasına baktı.

Kararı vermesi için hala süresi vardı.

Chanyeol onundu ve başkasının almasına izin vermemeliydi. Onu ne kadar üzdüğünün farkındaydı. Ama yine de birbirlerini hala seviyorlardı. Maskeyi peçeteye sarıp çöpe attı daha sonra da derin nefes aldı ve tuvaletten çıktı.

Buradan uzaklaşmalı ve eve gitmeliydi çünkü Chanyeol eve dönmek üzereydi, geldiğinde evde Baekhyun'u bulamazsa işler daha çok karışırdı. Markete gitmiştim diyebilirdi ama elinde poşet yoktu. Şu an zaten yeterince savunmasızdı. Elinde silahı yoktu ve bir polisin evinde kalıyordu.

Olayların hepsi üzerine geliyor gibiydi. O da düşünmeye başladı.

Joker olsa ne yapardı ?

Nefret ettiği o adamı düşündü. O olsa kesinlikle Chanyeol'u kaçırıp bir odaya kilitler, tehditler savurup dururdu. Baekhyun bunu yapmayacaktı.

Hastaneden çıktığında soğuk bir esinti karşıladı onu, hava kasvetli haliyle insanları boğmaya başlamıştı. Eve yürüyerek dönmeliydi ama birden fazlasıyla uzak görünmüştü.

Yürümeye başladı.

Ve o an aklına bir fikir geldi, öğretmeninden nefret ediyordu belki ama ona öğrettiği şeyler mükemmeldi.

Ürkütücü sırıtması yüzündeki yerini almıştı. Rüzgar saçlarını savururken kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı.

"Teşekkürler Joker."

****

"Olmuyor. Yapamam."

Minik tavşan önünde duruyordu ürkekçe.

"Öldür onu Baekhyun."

Emir geldiğinde Küçük Joker duraksadı, masum bir tavşanı öldüremezdi.

"Ama, onun hiçbir suçu yok. Neden ?"

"Her canlı doğduğunda onun yerine başka bir canlı ölür. Doğanın kanunu bu."

Baekhyun elindeki bıçağı eli titreye titreye tavşanın başına sapladığında ağlamaya başlamıştı. Kan, beyaz mermeri kırmızıya boyamaya başlıyordu.

"Aferin çocuğum."

*****

"Ben erken çıkıyorum."

Chanyeol arkadaşlarına teker teker iyi akşamlar derken gülümsedi. Evde onu bekleyen biri vardı ve bu harika hissetmesine neden oluyordu. Baekhyun yine tatlı -bir o kadar da ürkütücü- gülümsemesiyle onu karşılayacaktı.

İster istemez yüzünde bir gülümseme oluşurken karakoldan çıktı ve arabasına bindi. Bindi binmesine fakat aniden çalan telefonu tüm dünyasını alt üst etmişti.

-Ne var Sehun ?

-Niye kızıyorsun ? Biliyorum herhalde iş çıkış saatinin yakın olduğunu. Burada bir olay var ve gelmen gerekiyor.

-Olay mı ?

-Çok soru soruyorsun Chanyeol.

Yüzüne kapanan telefonla derin bir nefes aldı. Baekhyun evde biraz daha bekleyecekti.

Elbette ki Chanyeol aslında o olayı yaratanın Baekhyun olduğunu bilmiyordu.

"Güneş ve Ay. Birbirlerini çok seven iki ruh. Güneş Ay'ı çok sevdiğini itiraf eder, Ay'da ona.. Bir gün Dünya ortaya çıkar, Ay ile Güneş'in aralarını bozar.. İki ruh ayrı kalır, Ay ona asla inanmaz.. Aşklarının bittiğini söyler, Dünya zaferini kutlar.. Bağları bozulur.. Lâkin hala Ay'ı çok seven Güneş, her gece onun için ölmeye devam eder.."

JokerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin