Yasemin odasında hızlı şekilde volta atıyordu,Hünkar'ın yaptığı akıl alır iş değildi parmakları ağzındaydı çok gerilmişti kendi kendine konuşmaya başladı
- Tamam beni seviyor anladım çok iyi anladım ama yine de gerek var mıydı buna beni sevdiğini ilan etmesi şart mıydı
İki elini beline koyup daha hızlı dönmeye başladı, odasının kapısı çaldı
- Gel
Gelen Neva'ydı
Neva ellerini yavaş yavaş çırpmaya başladı
- Yasemin helal olsun vallahi kız, Hünkar'a ne yaptın öyle seni sevdiğini adeta bir ferman gibi inletti
Yasemin telaşlı bir ses tonuyla cevap verdi
- Sorma sorma aklımı kaçıracağım hâlâ inanamıyorum yaşadıklarıma
- Yasemin sakin ol gel gel oturalım
Neva Yasemin'i sakinleştirdi minderlerin üstüne oturdular.
Neva elini Yasemin'in omuzuna koydu
- Bak Yasemin, önce bir sakin ol şimdi sana bazı şeyler söyleyeceğim ama beni dikkatlice dinle tamam mı
- Tamam dinliyorum.
- Bak Hünkar seni gerçekten çok seviyor,yani bu öyle geçici bir şey değil sana karşı aşkında çok ciddi
Yasemin gözlerini devirdi
- Bilmediğim bir şey söyle Neva
- Ya bi dur sözümü kesme
- Tamam tamam evet
- Bak eğitimine çok önem vermen gerekiyor
Yasemin merakla kaşlarını kaldırdı
- Nasıl Yani
- Sen Tarih dersi almıyo musun
- Evet
- İşte sadece Tarih bilmen yetmez
- Anlamadım
- Kızım sana diyorum ki Tarih dersiyle kalma başka bir ders daha al
- Neva sadede gelir misin
- Tarih eşittir Siyaset
- Ne
- Diyorum ki Siyaset de öğren
- O niye kız
Neva biraz alaylı eda ile cevap verdi
- Yasemin sen hep böyle mi saftın yoksa Hünkar'la birlikte olunca mı oldun ?
Yasemin Neva'nın kolunu cimcikledi
- Dalga geçme Neva
- Ya of tamam... Bak sana diyorum ki Tarih öğren ama Siyaset de öğren eğer Siyaset öğrenirsen düşmanlarına karşı daha rahat olursun
- Doğru söylüyorsun daha akıllıca olmam gerek
- Hah sonunda ya
- Amaa
Yasemin Neva'ya yaklaştı
- Eeee
- Dersi hocadan değil Hünkar'dan al
- Neva bu sefer de senin kafan gitti bence
Neva başını yere eğip güldü
- Kız deli olma bizim Hünkâr'ımız 7 dil biliyor,unutma düşün ki babası rahmetli Murad Han ona o kadar güvendi 13 yaşında tahta çıkardı
Yasemin saçlarını kulağının arkasına attı
Neva Yasemin'in ellerinden tuttu
- Eğer gerçekten sen de Hünkar'ı Hünkar'ın seni sevdiği kadar seviyosan ona aşıksan en ince en güzel şeyleri ondan öğrenmelisin,öğrenmelisin ki her koşulda dik durabilmeyi başarabilesin sen sıradan bir cariye değilsin rahmetli Murad Han'ın emaneti olarak bu saraydaydın daha iyisini hak ediyorsun.
Yasemin gülümsedi Neva'nın candan arkadaşlığı ona güzel bir güven duygusu vermişti onu haklı bulmuştu
- Neva, söylediklerinde çok haklısın bana çok içten yardım ediyorsun
Ellerini Neva'nın omuzuna koydu
- İyi ki varsın
Neva gülümsedi ve parmağını Yasemin'in burnuna değdirdi
- Hep de olmaya devam edeceğim
Neva ayağa kalktı
- Ben artık işlerime döneyim gelirim yine
Neva gülümseyerek odadan çıktı
Yasemin pencereye bakarak derin düşüncelere daldı...
Hünkar odasında kitap okuyordu kapısı çaldı
- Gel
Ağalardan biri cevap verdi
- Hünkar'ım Hanife Hatun geldi
- İçeri alın
Hanife Hatun içeri girdi saygıyla eğildi
- Hünkar'ım
- Hayırdır Hanife Hatun
Hünkâr elindeki kitabı masaya koydu iki elini kitabın yanına koyarak hafifçe büktü,otoriter şekilde duruyordu
- Hünkar'ım sizinle konuşmam gereken çok önemli meseleler
- Dinliyorum
- Hünkar'ım sarayda bilmeyen kalmadı bizim Yaseminle...
Hünkar kaşlarını çattı
- Evet Yasemin'le birlikteyim Hanife Hatun
Hanife Hatun ellerini gergin şekilde parmaklarıyla ovuşturuyordu sürekli dili damağı kuruyordu ve diliyle dudaklarını damağını ıslatıyordu.
- Hünkar'ım unutmayın ki siz koca cihanın Hükümdarısınız ve sarayımızda belirli kaideler kurallar var,bu yaptığınız sizce doğru mu
Hünkar yavaş yavaş sinirlenmeye başlamıştı oturduğu yerden kalktı ellerini arkaya koydu
- Bana hesap mı soruyorsun Hanife Hatun !
- Yok yok Hünkar'ım estağfurullah ama biliyorsunuz Harem var siz sıradan bir insan değilsiniz kuralları kaideleri benden daha iyi biliyorsunuz.
- Kuralları kaideleri senden daha iyi biliyorum elbette Hanife Hatun,ancak kalbimdeki kuralları kaideleri de benden başka kimse bilemez öyle değil mi
Hünkar'ın sesi sertleşmeye başlamıştı
Hanife Hatun cesaretini toplayarak konuşmaya başladı.
- Hünkar'ım bu sarayda tek kız Yasemin değil bunu anlatmaya çalışıyorum aslında
Hünkar daha da sinirlenmişti ellerini yumruk yapmıştı boynundaki damarlar sinirinden görünüyordu ve adeta bir orduya konuşur gibi konuşuyordu.
- Bana bak Hanife Hatun benim için bu sarayda tek kişi Yasemin ben Yasemin'i seviyorum benim kalbimde kimin olacağına ben karar veririm Harem ahalisi değil,eğer üstlerine vazife olmayan işlere karışmaya kalkan olursa paşa paşa sadece efendilerine hizmet edecek bir köle olmaları için gerekli emri verebilirim bunu da o çok konuşan insanlara sen bildirirsin Hanife Hatun.
Hünkar parmağını Hanife Hatun'a doğru kaldırdı
- Hünkar olsam bile kimsenin hayatımın,kalbimin zerresine karışmasına müsaade etmem.
- Müsaadenizle Hünkar'ım
Hanife Hatun başını eğip odadan çıktı
Hünkar sinirlenmişti sinirinden kendi kendine konuşuyordu.
- Bu ne cürret Harem'deki sıradan bir görevli Hatun bana akıl vermeye çalışıyor illa demir yumruk mu görmek istiyorsunuz.
Hünkar odasından şiddetle çıktı kapıyı o kadar sert açmıştı ki kapı kırılacaktı Hünkar'ın şiddetli şekilde yürüdüğünü görenler hemen başlarını eğdiler kimse başını yerden kaldıramıyordu, Hünkar Yasemin'in odasına geldi kapıyı hızla açtı ve kapattı içeri girdi
Yasemin hızla ayağa kalktı biraz titriyordu ne olduğunu bilmiyordu ama Hünkar'ın hiddetinden bir şeylerin yolunda gitmediği belliydi
İçinden konuşmaya başladı.
"Hadi bakalım bu sefer başıma neler gelecek yine kim sinirlendirdi Hünkar'ımı bir rahat vermediniz adamcağıza yahu,zaten savaş devlet işleri yoruyor bari sarayda rahat etseydi.
Hünkar Yasemin'i belinden tuttu hızla kendine çekti
- Yasemin birileri benim kararlarımın sözlerimin üstüne dahi konuşur olmuş.
- Bakın siz şu densizlere,boşverin Hünkar'ım ağzı olan konuşur sinirlenmiyin
Yasemin'in sesi titriyordu
Hünkar sordu
- Senin sesin neye titrer
- Yoo hiç de bile ben lokum yedim de ay o da gıcık yapmış bana
Yasemin sahte sahte öksürmeye başladı
- Ya Hünkar'ım böyle önemsiz rahatsızlık işte
Hünkar ellerini Yasemin'in saçlarında gezdirdi ama kaşları hâlâ çatıktı
- Sen benim nefesimsin Yasemin ama benim nefesimi kesmek istiyorlar
Yasemin hayran kalmıştı
- Ayyy ııı şey Hünkar'ım
Hünkar hızla Yasemin'i karşısına aldı ellerinden tuttu
Yasemin'in gözleri fal taşı gibi açıldı içinden konuştu
"Heyecan üstüne heyecan Allah'ım bitmiyor,bitmiyor yahu"
- Yasemin beni gerçekten seviyor musun
- Seviyorum
- Ben seni ölesiye seviyorum Yasemin sen ?
- Ben de sizi ölsem bile bırakmam Hünkar'ım
Hünkar başını yukarı kaldırdı gözlerini Yasemin'in gözlerine dikti
- O halde evlen benimle
Yasemin şoka girdi Hünkar ellerini Yasemin'in yüzünde sallıyordu
Bir süre sonra Yasemin kendine geldi
- Ay bana bir şeyler oluyor
Diyip bayıldı Hünkar Yasemin'i hemen tuttu ve gülümsedi
- Demek soruma cevap vermeden bayılırsın ha,sana bunun hesabını sorarım Yasemin Hatun
Hünkar az çok cevabı almıştı gülümseyerek eşi olacağı bu harikulade güzellikteki baygın Yasemin'e gülümseyerek bütün en güzel duygularıyla bakıyordu,adeta uyuyan bir prenses gibiydi kucağında...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fatih'in Kırmızı Gülü
Historical FictionGerçek ve kurgusal karakterler bulunmaktadır Hikaye tamamen kurgusaldır (BU HİKAYE ROMANTİZM KLÜBÜ DRAKULA BİR AŞK HİKAYE'SİNİN YAZARINA TEPKİ OLARAK YAZILMIŞTIR) "İstanbul'un Fatihi'nin güzel ve derin aşkı"