Fatih'in Kırmızı Gülü

GERÇEKLER

Mahmud paşa,odasında oturmuş kara kara düşünüyordu iki ellerini başının arasına almıştı hem çok büyük bir yanlış yapmıştı hem de kendisine yalan söylenilmişti kafasındaki düşünceler sürekli dönüyordu,bir elini masaya koydu bir eliyle gözlerini ovuşturdu daha fazla dayanamadı Valide Sultan ile konuşmaya karar verdi odasından çıktı fakat gizli bir köşede kendisini bekleyen biri vardı o kişi Ebru'ydu.
- Paşam
Mahmud paşa kızın yüzüne bakmadan konuşuyordu
- Ne var hatun ne istersin ?
- Konuşabilir miyiz ?
- Hayır
- Ama
- Hatun yerin neresiyse oraya git !
- Paşam lütfen izin verin bir kerecik olsun konuşayım sizinle sonra söz istemezseniz bir daha hiç konuşmam sizinle
Paşa derin bir of çekti başını yukarı kaldırdı omuzları düştü ve yüzünü kıza döndü.
- Tamam gel
Birlikte odaya geri girdiler
İbrahim paşa ayaktaydı karşılıklı konuşmaya başladılar
- Derdin ne Hatun hadi söyle
Ebru'nun boynu büküktü
- Aslında,Neva Kalfa'ya her şeyi anlattım ancak siz de geçici olarak devletin resmi bir sadrazamı olduğunuzdan size de anlatmak istedim.
Mahmud paşa kaşlarını çattı
Ebru yutkundu.
- Ben Buse Hatun'un yakın arkadaşıyım daha doğrusu arkadaşıydım
Mahmud paşa hızla başını kaldırdı ve kızın gözlerinin içine baktı.
Ebru konuşmasına devam etti
- Buse Yasemin Sultan'ın hiçbir zaman Sultan olmasını istemedi ona hep düşman gibi davrandı ve onun saraydan gitmesi için elinden ne geliyorsa yaptı hatta sizin mührünüzü kullanarak İbrahim paşayı zindandan çıkardı
Mahmud paşa hızlı hızlı nefes almaya başladı dişlerini sıktı
Ebru korkmaya başladı ama sözlerine devam etti
- Dün onunla konuştum paşam Validemiz onu zindana attı artık onunla ortak hiçbir şey yapamayacağımı artık arkadaşı olmadığını onun yüzüne söyledim.
- Bitti mi ?
- Evet paşam
- Şimdi çık odamdan !
Ebru başı öne eğik odadan çıktı
Mahmud paşa çığlık attı ve odada sinirinden ne varsa dağıttı
Ebru bu sesleri duymuş ve korkuyla gözlerini kapatıp dudaklarını ısırmıştı korkuyla hızla koşarak ordan uzaklaştı.
Yasemin yemek yedikten sonra kendine gelmiş Neva ve Valide Sultan baş ucundaydı Yasemin doğrulmuş bir şekilde yataktaydı.
Neva konuştu
- Yasemin bizi çok korkuttun aklımız çıktı detayları anlat ne olur,ölüyorum
Yasemin kaçışın olmadığını biliyordu anlatmaya başladı.
- İbrahim paşa delirmiş, aklını yitirmiş hayatının sonuna kadar benimle olmak istediğini söyledi beni o kaçırdı,ormanda köhne bir yerdeydik,ellerim ayaklarım bağlıydı sonra yemek getirdi bana ama ben bağırsam çağırsam kimse beni duymayacaktı bu yüzden ona sanki onun istediğini yapacakmış gibi davrandım sözler söyledim sonra ellerimi çözdü onun getirdiği yemekten yedim bana yaklaşmaya çalıştı,sonra bi bahane bulup kendimden uzaklaştırdım kalın bir sopayla başına vurdum bayılana kadar sonra kaçtım kaçarken de çok düştüm sağolsun Sefer yerinden dönen Ulak getirdi beni onunla karşılaştık, sonrası malum
Neva ve Valide Sultan şaşkınlıkla merakla heyecanla Yasemin'i dinledi Neva sordu
- İyi misin peki bir şeyin yok değil mi bacakların nasıl.
- Merhemler çok çok iyi geldi çok hafif bir ağrı var ama çok önemli değil
Yasemin derin nefes aldı
- Validem izin verseniz ben artık bu yataktan çıksam
- Olmaz Yasemin buna asla izin veremem
- Ama çok sıkıldım ben bahçeye gitmek istiyorum
- Kendini tam olarak iyi hissetmeden bu yataktan çıkmak yok Yasemin Sultan
Valide Sultan ayağa kalktı Neva'nın kulağına eğildi
- Kesinlikle burdan çıkmasına izin verme sık sık ziyaretlerini yap
- Emredersiniz Validem
Valide Sultan odasından çıktı gitti
iki dost konuşmaya başladı
- Neva ne var ne yok bana biraz anlatsana
- Aman ne olsun aynı sıkıcı işler işte, ama madem sıkılıyosun o zaman sana anlatacaklarımı iyi dinle
- Ne oldu ki ?
- Seni İbrahim paşa kaçırdı ya ?
- Evet ?
- Ona Buse Hatun yardım etmiş
- Ciddi misin
- Evet
- Nerden öğrendin bunu ?
- Valla çektim bi kenara burnunu sürttüm iyice bülbül gibi şakıdı dün de en yakın arkadaşı geldi Ebru
- O ne dedi ?
- Buse'nin artık kontrol edilemez birine dönüştüğünden bahsetti artık onunla arkadaş değilmiş bizim tarafımıza geçmek istediğini söyledi.
- Sen ne dedin ?
- Sana bağlı sen istersen alırız.
- Gerçekleri görmesine sevindim demek isteyince insan gözündeki perdeyi kaldırabiliyor.
- Öyle,peki sen ne diyosun ?
- Ben Ebru'yla yüz yüze konuşmak istiyorum Neva
- Neden ?
- Çünkü onu şu anda en iyi anlayabilecek benim o şimdi kendini boşlukta hissediyor
- Anlıyorum neyse ben gidiyorum ama geleceğim yataktan kalkmak yok anlaşıldı mı
- Ay tamam söz
- Bak söz verdin ?
Yasemin küçük bir yastığı Neva'ya fırlattı.
Neva gülerek cevap verdi.
- Tamam tamam Sultanım celallenme.
Yasemin de güldü,Neva odadan çıktı
Mahmud paşa Valide Sultan'ın kapısına geldi görüşmek isteğini söyledi Valide Sultan gelmesini istedi Mahmud paşa içeriye girdi eğildi.
- Sultanım
- Hoş geldin paşa sen bizim buralara pek uğramazsın hayırdır ?
- Size anlatmam gereken şeyler var Valide Sultan'ım
- Eğer Buse Hatun'u söylüyorsan hepsini biliyorum
Mahmud paşa şaşkınlıkla Valide Sultan'ın yüzüne baktı
- Biliyor musunuz nerden ?
- Yasemin anlattı her şeyi
- O, o nerden görmüş bizi ?
Valide Sultan soru sorar gibiydi
- Sizi ?
Mahmud paşa başını yere eğdi
- Şey Sultanım biliyorsunuz ben Hünkar'ımızın en çok güvendiği yakinen dostu olan birisiyim ama
- Ama ?
- Ben çok yanlış bir şey yaptım
- Devlet işleriyle mi alakalı ?
- Hayır hayır devletimizle alakalı herşey normal
- Peki ne o zaman ?
Mahmud paşa utana sıkıla bazen yutkunarak o gece yaşanan her şeyi Valide Sultan'a anlattı konuşmanın sonunda Mahmud paşanın yüzü kızardı Valide Sultan yerinden kalktı.
- Aman Allah'ım bu bir duyulursa rezil oluruz buna nasıl müsaade ettin paşa ?
- Sultanım nefsime uydum Hatun adeta bir şeytan gibiydi yenik düştüm.
Valide Sultan derin bir nefes aldı.
- Tamam tamam sakin olalım sen merak etme bu mesele duyulmayacak herkes normal işine gücüne devam edecek
- İsterseniz ben saraydan uzaklaşabilirim Sultanım.
- Gerek yok paşa zaten Hatunu zindana attırdım Hünkar'ımız gelince kati kararı o verir.
Paşa sinirle dudağını ısırdı.
- Müsadenizle Sultanım
Paşa eğilip Valide Sultan'ın odasından çıktı her şey üstüne üstüne geliyordu bahçeye çıkacaktı ama vazgeçti doğrudan zindana yöneldi
Zindana doğru gitti nöbetçiler kapıyı açtılar Buse Hatun yerde gözleri sinirli öfkeli ve kibirli şekilde etrafa bakıyordu Mahmud paşayı karşısında görünce hemen ayağa kalktı
- Ooo paşam siz buralara uğrar mıydınız ?
- Sen ne şeytan ne rezil kepaze,bir hatunmuşsun hangi amaç için benimle olduysan amacına ulaşamadın benim duygularımla oynadın bana yalan söyledin keşke seni ellerimle boğabilsem
- Ben zaten ölmüşüm beni boğsanız ne yazar paşam
- Sus sakın yumuşatma kendini yakında Hünkar'ımız döner yaptıklarının bedelini ödeyeceksin
- Seninle oldum diye içine mi oturdu paşa baksana yedirememişsin kendine.
Mahmud paşa sert bir şekilde ellerini zindanın parmaklıklarına geçirdi.
- Bu sefil yerde çürüdüğünü gördüm ya bu da bana yeter gününü göreceksin.
Paşa hızla zindandan uzaklaştı
Ebru tek başına haremde oturuyordu kızlardan biri yanına geldi.
- Ne o Ebru Hatun hüzünlü hüzünlü ne dalarsın
- Yok bir şey
Başka bir kız konuştu
- Hani en yakın arkadaşın nerelerde.
- Bilmiyorum.
- Bilirsin senden iyi onun yerini kim bilir
- Başımdan gider misiniz ?
Neva Kalfa ihtişamıyla girdi kızlara seslendi.
- Ben yokken Kalfa mı kesildiniz burda çabuk yerlerinize.
Bütün kızlar korkuyla yerlerine geçtiler
Neva Ebru'nun yanına gitti.
- Yasemin Sultan seninle yüz yüze görüşmek ister
Ebru heyecanlandı
- Gerçekten mi.
- Delinin zoruna bak sana yalan borcum mu var.
Ebru yere bakarak güldü
- Eğer bana söylediğin samimiyetle olan konuşmanı Yasemin Sultan'a da gösterirsen istediğin olur aramızda olmana o karar verecek
Ebru doğruluktan yana olmayı seçmişti Yasemin ile bir olması Buse için büyük bir mağlubiyet olacaktı...