27.bölüm

509 23 3
                                    

Belini hafifçe sıkarak ağzına patates uzattım.
"Bunu da ye bebeğim."
"Hayırrr... Yiyemem. Midem şişti."
Boynunu öptüğümde kıkırdadı. Ağzına tıktıktan sonra mızırdanarak bana döndü.
"Marcus..."
Kafasını boynuma yaslarken kollarımı dizlerinin arkasından ve sırtından geçirdim. Kucakladım. Ayağa kalktım. Yatağa ilerledim. Sıcak nefesi boynuma çarpınca sertçe yutkundum.
"Yapma güzelim."
Dudaklarını büzerek boynuma sürttü.
"Ne yapıyorum aşkım?"
"Mary dayanamayacağımı hissediyorum."
Kıkırdadı. Kafasını arkaya eğerek saçlarını dalgalandırdı.
"Ah, Marcus çok çok tatlısın."
Yatağa bıraktığımda ensemi kavrayarak dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Gülümsedim. Üzerine eğilerek sertçe alt dudağını ısırdım.

"Ah!"
Üstüne çıkarak karnına baskı uyguladım.
"Tanrım... Oh!"
Şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. Dudaklarını araladı. Geri çekildim.
"Durmalı mıyım?"
"Ya aşkım..."
Cilveli bir şekilde kollarını omuzlarıma koyunca gülümsedim. Dudaklarımı ıslattım.
"Bu bir cevap değildi güzelim. Durmalı mıyım?"
Kımıldandı. Kaşlarını çattı. Bir süre cevap vermesini bekledim. Bir şey söylemedi. Yutkunarak kendimi yana bıraktım.
"Dur desen de dururdum Mary. Benden çekinme. Sen istemeden asla."
Yutkundu.
"B-Ben bakire değilim."
"Bundan mı çekiniyorsun?"
"Sadece bilmeni istiyorum."
"Bir şey değiştirmez."
Yutkundu. Saçlarını karıştırdı. Elimi bacağına uzatıp sıktım.
"Bebeğim... stresli misin?"
Yüz ifadesini anlayamadım. Başına kötü bir şey mi gelmişti?

Kucağıma çıkarak karnıma oturdu. Titrek bir nefes aldı.
"S-Sadece... bilmiyorum. Stres gibi değil de..."
Önüne gelen saçlarını okşadım.
"Düşünme bunları."
Ensesini kavrayıp göğsüme çektim. Saçlarını öptüm.
"Yarın nereye gitmek istediğimizi konuşalım. Bir de yaz tatilin bitmeden seni tatile götürmek istiyorum."
Yorgunlukla bana sürtünürken dudaklarını büzdü.
"Seninle olduğum sürece fark etmiyor."
Boynunu öptükten sonra büzdüğü dudağını ısırdım. Kıkırdadı.
"Bu bir cevap mıydı hanımefendi?"
"Tatmin olmadınız mı Marcus Bey?"
Kafamı çevirdiğimde doğrularak bacağını bacağımın üstüne attı. Ellerini göğsüme bastırarak yüzüme eğildi. Çenemin kenarını öptü. Yanağımı sertçe öptükten sonra dudağımın kenarına da dudaklarını bastırdı.
"Seninle olduğum için mutluyum."
Söylediğim şeyle birlikte gözleri ışıldadı. Kolumu beline sararak bedenini bedenimin üzerine çektim. Bacaklarımız birbirine dolanırken kokusunu içime çektim.
"Seninle gitmek istediğim bir yer var. Yarın seni oraya götürmemi ister misin?"
"Sabahtan evime uğrar mıyız?"
"Gece şirkette kalmayacağız güzelim. Birazdan çıkarız şirketten."
"Senin evine mi geçeceğiz?"
"Nasıl istersen."
"Seninle uyumak isterim. Yalnızca beraber uyumak."

Biraz yatakta birbirimize dolandık. Akşam önce onun evine uğrayıp sonra benim evime geçecektik. Akşam yemeği için beraber mutfağa girecektik. Telefonuma uzanıp birkaç tatil yerine baktık. Yaz bitmeden programımızı ayarlamak için birkaç otele baktık. Belki kısa kısa iki üç tatil yapabilirdik. Çıplak omzunu öperken karnını okşadım.

Sekreter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin