Aklıma gelen şeyle koridorun ortasında duraksadım. Marcus durduğumu anlayınca bana döndü. "Çantam şirkette kaldı." Kafasını olumlu anlamda salladı. "Uğrarız."
☆☆☆☆
Karanlık odaya girirken nefesimi tuttum. Marcus ışıkları açtığında gözlerimi kırpıştırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kafamı omzuna yasladığımda boynumu koklayarak öptü. Belimi sıktığında tüm vücudumuz birbirine yapışmıştı. Pantolonundaki kabarıklığı kalçamda hissedince kafamı omzundan çektim. Omzumu öptükten sonra gömleğimin bir düğmesini daha ilikledi ve üstümü düzeltti. "Böyle acımıyor değil mi?" Kafamı önüme eğerken saçlarım yüzümü kapadı. Saçlarımı toplayarak yanağımı öptü. "Acıyorsa başka bir şeyler-" "Acımıyor." "Benden kaçacak mısın?" "..." "Neden utanıyorsun?" "..."
Alt dudağım titrerken dudaklarımı birbirine bastırdım. "Neden bana cevap vermiyorsun?" Önüme geçerek kafasını eğdi. Kafamı çevirmeye çalışırken yanaklarımı kavradı. Göz göze geldiğimizde geriye doğru bir adım atmaya çalıştım.