Kaşlarımı çatarak mesajı bir kez daha okurken Mary yavaşça bana doğru döndü. Yatağın başlığına sırtımı yaslarken Mary elini salladığım bacağıma koydu.
"Gergin misin sevgilim?"
"Bir şeye bakıyorum canım. Bir saniye..."
Mary elini bacağımdan çekecekken bileğini tuttum. Parmaklarını ve elini ovuştururken elimdeki telefonu yana bıraktım.
"Ashton Even anlaşmayı bozmak istiyormuş."
Kaşlarını çatarak doğruldu.
"Ne?"
Saçını parmağıma dolarken dudaklarımı ıslattım.
"Tekrar toplantı talep ediyormuş. Bütçeyle alakalı açık varmış."
"Bütçe hesaplarını ben yapmıştım. Kontrol ettiğime emindim."
"Büyük ihtimalle kendileri hakkında bir hesaplama hatası olmuştur."
"Böyle bir durum olmamalıydı. Daha geçen gün tekrar kontrol etmiştim."
Yorganı üstünden atarken yataktan çıkmak için hamle yaptı. Kolunu kavradım.
"Nereye Mary?"
"Kontrol edeceğim."
"Bebeğim..."
Yataktan çıkarken masanın üstündeki telefonuna uzandı."Çantam neredeydi Marcus?"
Doğruldum.
"Mary sadece uyusak olmaz mı?"
"Aşağıda mı bıraktım acaba?"
Odadan çıkarken gözlerimi ovuşturdum.
"Mary."
Merdivenlerden inerken ofladım.
Tam bir işkolik.
"Bak burada yapmıştım."
Sesi uzaktan gelirken sinirle yataktan çıktım.
"Duymuyorum!"
Kapıdan çıkacakken çarpıştık. Kolundan sıkarak sendelemesini engelledim.
"Bak burada yapmıştım."
Elindeki kağıdı bana uzatırken elini ittim.
"Mary gece iki. İşle ilgilenmek istemiyorum."
Dudakları aralanırken kafasını salladı.
"Anladım."
Kolunu bıraktığımda yüzümü incelledi.
"Üzgünüm. Sadece-"
"Evde de mi böylesin?"
"Genelde."
"Kendine biraz hata payı bırak. Çok fazla kontrolden geçiyor. Bir yerde fark edilecektir. Hata yapman sorun olmaz."
"Hata yapmak istemiyorum Marcus."
"Çok stres yapıyorsun. Yalnızca huzurlu bir gece istiyorum."
Parmaklarının arasından kağıdı çekip yere bıraktım.
"Yanlış veya doğru her ne ise-"
Dudağının büzüldüğünü gördüğümde duraksadım."Dur Mary. Ne oldu?"
"Sana yardımcı olmak istiyordum. Mesajı okurken çok stresli görünüyordun. Ayrıca gerçekten çok uğraşmıştım o hesaplamalar için."
Kollarımı omuzlarına dolayarak kendime çektim. Saçlarını öptüm.
"Anladım bebeğim. Sana kızmıyorum. Sadece bu kadar takılmaman gerekiyor. Bunu söylemek istiyorum. Şimdi yatağımıza gidelim mi?"
"Olur aşkım."Birlikte tekrar yatağımıza ilerlerken bir anda duraksadım.
"Bu ne?"
"Ne, ne?"
Üstünü süzerken masum masum bana baktı. Gecelik giymişti.
Tanrı'm çok güzel olmuştu!
İçimden küfür ederken dışıma yansıtmamaya çalışıyordum.
"Bu yeni bir şey mi?"
Geceliğinin askısına uzandım. Parmağımı boynuna ve omzuna sürterek askısının düşmesini sağlarken kıkırdadı.
"Ay aşkım ya ben de bir şey oldu sandım. Yeni aldım ve sana göstermek istedim. Güzel mi?"
EVET. EVET. ÇOKÇA EVET! Yırtmak istedim.Boğazımı temizleyerek omzunu okşadım.
"Böyle üşümeyecek misin?"
Odaya bakındı.
"Üşür müyüm? İçerisi sıcak gibiydi."
Yüzüme bakarken bana yaklaştı.
"Hem..."
Göğsüme dokunurken dudağını ısırdı.
"Sen ısıtmaz mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sekreter
PovídkyGözlerim dolarken kafamı kaldırdım. "Mary..." "Mary." "Susun." Elimi havaya kaldırırken sakinleşmeye çalıştım. "Sizi burada bulmamalıydım." Paul kolumu tutarak beni kendine çekti ve diğer kolunu omzuma doladı. "Buradan çıkalım." Kolumla göğsünü i...