18.bölüm

1.2K 55 1
                                        

"Otur."
Koltuğa geçip oturdum. Eline birkaç şey alıp karşıma geçti ve sehpaya oturdu. Elbiseme uzandığında gözlerimi büyüttüm.
"Sargını değiştireceğim."
"İki günde bir demişlerdi."
Göz göze geldiğimizde dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Her gün dediler Mary."
"Tamam. Pardon."
Elbisemin omzunu aşağıya çektikten sonra diğer elini yanağıma koydu.
"Ateşin çıktı mı?"
"Hayır."
"Banyo yaptın mı?"
Kafamı olumlu anlamda salladım.

Bandajlarımı çekerek açtı.

"Her gün ben değiştireceğim."
"B-Buna gerek yok."
Kremin soğukluğu yayılırken dudağımı dişledim.
"Ben yapacağım Mary."
Bandajımı değiştirdikten sonra elbisemi düzeltti. Boğazımı temizlerken eski bandajlarımı eline alıp çöpe fırlattı.

"Yemek için planın var mı?"
"Yok Marcus Bey."
"Benimle birlikte ye."

☆☆☆☆

Rahatsızca kıpırdandım.
"Beğenmedin mi?"
"Hm?"
Kafamı kaldırarak yüzüne baktım. Çiğnediği yemeğini sertçe yuttuktan sonra boğazını temizledi.
"Mekanı beğenmedin mi?"
"Hayır. Gayet güzel."
"Yüz ifaden öyle söylemiyor."
"Ne söylüyor?"
"Yanına geleceğim."
Ayağa kalkarak sandalyesini gürültüyle itti. Yanımdaki sandalyeye oturup tabağını önüne çekti.

Kolunu sandalyemin arkasına ataraken kafasını kaldırdı. Sandalyemi sertçe kendine doğru çekti. Bacaklarımız birbirine değerken panikle çektim.
Kafamı ona doğru çevirdim.
Başka bir masaya bakıyordu. Bakışlarını takip ettiğimde yakışıklı bir adama baktığını fark ettim. Adamla göz göze geldiğimizde bana göz kırptı.
"Ben bunu döverim."
Hızla kafamı ona çevirip gözlerimi büyüttüm.
"Marcus?"
Bana dönerken eli sandalyemi sıkıyordu.
Sadece ismiyle seslendiğini fark edip yutkundum.
"Tanıyor musun şu adamı?"
"Hayır."
Burnundan nefes bıraktığında kafamı ona doğru eğdim.
"Gergin misiniz?"
"Sana göz kırpıyor."
"Oh, o bana mıydı?"
Şokla dudaklarım aralandı.

Marcus hafifçe güldü.
"Bu saflığın bazen beni delirtiyor."
Ayağa kalkacakken kolunu tuttum.
"Ne yapacaksın?"
"Döveceğim."
"Hayır. Kötü. Kavga kötü."
Derin bir nefes alarak biraz sakinleşmeye çalıştı.
"Gözlerine hakim olmasını söyleyeceğim."
"Bana yaptığını hala düşünmüyorum Marcus Bey."

"Mary..."
"Hm?"
"Güzelliğinin farkında değilsin."
Yutkunarak panikle ayağa kalktım.
"Ben lavaboya gideceğim."

Hızla lavaboya ilerlerken ellerimi yanaklarıma bastırdım.
BU ADAMIN NEYİ VARDI BÖYLE?!
Utandırıyordu.

Kolum çekildiğinde nefesim kesildi. Arkamı dönerken kolumdaki el çekildi. Önümde dikilen adam arkadan aldığı darbeyle yere yığılırken çığlık attım. Adam bana doğru yıkılırken geriye doğru adım attım. Adam yere düştükten sonra Marcus'la göz göze geldik. Güvenlik bize doğru gelirken Marcus titreyen ellerimi tuttu. Beni kendine çekerek göğsüne çekti.
"O adamı daha önce uyaracaktım."
Sağlam bir küfür ettikten sonra beni çekiştirdi. Mekanın merdivenlerini çıkarken masamıza baktım.
"Çantam."
Elimden çekmeye devam etti.




SekreterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin