" Yaşam gerçekten ilginç bir yer en büyük acılarımız bizim en güçlü yanımız oluyor."
(Gerilim başlıyor...)
Okul müdürü Kenan Bey konuşmayı yaptıktan sonra
Herkes bir ağızdan
- Tatil nasıl olacak?
- Kaç gün sürecek?
- Ne zaman tatile gideceğiz?Kenan: Çocuklar sakin olun lütfen açıklayacağım. Öncelikle tatil bir kamp tatili olacak ve bir hafta sürecek, yarın tatile gideceksiniz.
Dersler bittikten sonra Öykü' nün telefonuna bir mesaj geldi. Şöyle yazıyordu:
- Konferans salonuna gel ama kimseyi yanında getirme.
- Bu ne şimdi?
Öykü: Seninle alakalı sanırım gitmem lazım.
( Tam giderken Öykü'nün kolundan tuttum.)
- Bende geliyorum.
Öykü: Ama...
- Seni yalnız bırakamam.Beraber okula girdik.
Öykü: Ben konferans salonuna gidiyorum 5 dk içeridinde dönmessem eğer konferans salonuna gel!Öykü konferans salonuna sesizce girdi. Girer girmez kapı kapandı ve lambalar söndü.
Öykü: Allah kahretsin telefonuda çantamda unuttum. Nerdesin çık dışarı, geldim buradayım çık!
Öykü kapıya vurmaya başladı.
Öykü: Ya kimse yok mu? Off, ya! Her yerde karanlık ya çok korkunç.
Mert: Karanlıktan korkuyor musun?
Öykü: Sen kimsin, ne istiyorsun?
Mert: Ben Mert, Bahar' ın arkadaşı.
Öykü: O, mesajı atan sen miydin?
Mert: Ne mesajı?
Öykü: ( içinden) " Bu atmayabilir en iyisi şüpheci davranmıyım."
Ya boşverde benim telefonum yanımda değil, sen telefonun ışığını aç.Mert: Ne oldu korktun mu hemen?
Öykü: Ne alakası var şimdi?
Mert: O zaman açmıyım.
Öykü: Ya Mert açar mısın şunu?
Mert: Açmıyorum.
Öykü: Tamam, karanlıktan korkuyorum çünkü...
Mert: Çünkü?
Öykü: Çünküsü yok!
O sırada Mert' in telefonu çaldı.
Mert: Şey çok yakın bir arkadaşım konuşup gelicem.
Öykü: Tamam.
(Mert uzaklaştı arayan Bahardı.)
Mert: Kızım ne yapıyorsun sen ya bizi konferans salonuna kitlemek nedir? Bende sana uydum tamam dedim.
Bahar: Ne var ya oturup sohbet edin işte.
Mert: Ne sohpetten bassediyorsun kız karanlıktan korkuyo hiç olmassa şu lambaları açsan.
Bahar: Hayır!