Bahar Öykü ve Mert'i alıp kampa döndü.
Öykü'nün kampa geldiğini görünce hemen oraya doğru koştum.
-İyi misin?
Öykü: Evet.
- O zaman çadıra dönelim.
Öykü: Tamam.
Ege: Ne iş ha?
Mert: Anlamadım?
Bahar: Ne iş diyor. Kaybolmalar falan.
Mert: Hiç kaybolduk işte.
Bahar: Kayboldunuz ha.
Ege: Attarafı bir oyun oynayacağız dedik kızı kendine aşık ederken dikkat et kendin aşık olma!
Mert: Öyle birşey olmayacak.
Bahar: Ege haklı, sonuçta bu bir oyun.
Mert: Tamam ya bende o iş.
Bahar: O iş uzun sürmesin ama onun acı çekmesini istiyorum.
Ege: Hadi çadırlara gidelim.
(Sabah olmuştu.)
Sabah sporu için saat tam 06.30'ta kalkmıştık. Hızlıca hazırlanıp yola doğru koştuk.
Mert: Hocam ne sabah sporuymuş ya?
Hoca: Ne güzel spor yapmış olursunuz işte.
Mert: Ya, ne demesiniz.
Koşmaya başladık. Astımım olduğu için yavaş koşuyordum.
Bahar: Hadi bugün tam zamanı git ve onu sevdiğini söyle.
Mert: Ne? Daha erken değil mi?
Ege: Erken değil geç bile kaldık.
Mert: Ama nasıl söyleyeceğim?
Bahar: Mert delirtme beni sen yaparsın ya... git akşam söyle işte.
(Öykü'nün bilekliği yere düştü ve Mert onu aldı.Bu sırada Ege onu gördü ve Bahar'ın koluna, dürttü.)
Bahar: Ne oldu?
Ege:Baksana şuna.
Bahar: Kime?
Ege: Mert'e kime olacak Öykü'nün tokası düştü ve onu eline aldı.
Bahar: Ne yapıcağız şimdi?
Ege: Aslında gidip kıza açılması mantıklı gidip söyleyelim.
Bahar: Ama Asena hiç yanından ayrılmıyorki o nasıl olacak?
Ege: O iş bende.
( Hoca o sırada herkesi etrafına topladı ve bu akşam bir geziye çıkacağımızı söyledi.)
Ege: Mert bir gelir misin?
Mert: Evet, geldim ne oldu?
Bahar:Bak bugün bu geziye sen gelemessin.
Mert: Nedenmiş o?
Bahar: Çünkü Öykü'nün bu akşam onu sevdiğini söyleyeceksin.
Mert: Peki Öykü'yü burada nasıl tutacağız?
Ege: Merak etme biz o işi halledeceğiz sen yeterki bizde kal.
Bahar: Halledeceğim diyorsunda o nasıl olacak?
Ege: Bak şimdi kahvenin içine uyku ilacı dökeceğiz. Sonra sen onu alıp Öykü'ye içireceksin.
Bahar: Nasıl içireceğim ama?
Ege: Onuda sen düşün kızım herşeyi ben mi halledeceğim.
Bahar: Tamam, halledeceğim bir şekilde.
( Bahar Öykü'nün yanına gitti.)
Bahar: Öykü bende geçiyordum sizi gördüm dedim bari sizede kahve alayım.
-Sen bize kahve mi aldın?
Bahar: Evet, ne var bunda?
O zaman ben alayım.
Bahar: Şey o değil o Öykü için.
- Ne farkeder canım ikiside kahve değil mi sonuçta.
Bahar: İkiside kahve ama o Öykü için.
Öykü: Hayırdın sen buralar ne iş?
Bahar: Yok birşey canım sadece öylesine.
(Bahar Öykü'nün yanından gitti.)
- Öykü ben şurdan şu alayım sonra geziye geçerim sende gelirsin sonra tamam mı?
Öykü: Tamam.
(Öykü uyku ilacı etkisinden uyudu. Ve o sırada Mert, Bahar ve Ege geldi.)
Bahar: Mert hadi kızı kaldır çadıra götür uyanınca herşeyi baştan sona anlatırsın biz şimdi gidiyoruz.
Mert: Tamam.
(Mert Öykü'yü kucağına aldı ve çadıra götürdü.)
1 saat sonra...
(Öykü uyandı ve çadırdan çıktı.)
Öykü: Asena nerdesin? Of bana ne oldu ya kafam dönüyor.
(Öykü göle taraf oturdu o sırada Mert yanına geldi.)
Mert: Öykü?
Öykü: Mert senin burda ne işin var?
Mert: Hiç.
Öykü: Diğerleri nerdeler?
Mert: Onlar gezideler.
Öykü: Peki senin burda ne işin var, sen neden gitmedin?
Mert: Çünkü sana çok önemli birşey söylemem gerekiyordu bu yüzden sende gidemedin kahvede uyku ilacı vardı. Çünkü eğer durmanı isteseydim durmazdın.
Öykü: Peki neymiş benim kahveme uyku ilacı atacak kadar önemli şey?
(Mert Öykü'nün ellerini tuttu.)
Mert: Ben seni seviyorum.
Öykü: Mert?
Mert: Gerçekten seni çok seviyorum. Benimle çıkar mısın?
Öykü: Ben ne diyeceğimi bilmiyorum gerçekten.
Mert: Lütfen eğer sende beni seviyorsan "evet" de.
Öykü: Evet.
Mert: Gerçekten mi?
Öykü: Gerçekten.
(Mert Öykü'ye sarıldı.)
Mert içinden "Ben, ben ne yapıyorum?"
______________________________________
Umarım beğenmişsinizdir.
