"Yüzyüze konuşmak kini yok eder.Çünkü gözgöze gelince kalpler yumuşar. "
______________________________________
(Öykü ile Mert eve doğru gelmişti.)
Mert: Kimse var mı?
( Mert Öykü'yü bahçedeki koltuğun üzerine bıraktı.Ve evde kimse olup olmadığını kontrol etti. Evin pencerelerine baktı ama kimse yoktu.)
Öykü: Kimse var mı evde?
Mert: Malesef yok.Öykü: Aaaaah, bacağım çok ağırıyor.
Mert: Öykü sen iyi misin?
Öykü: Hayır, iyi değilim.
( Öykü'nün ateşi çok vardı. Birden bayıldı.)
Mert: Öykü, öykü kendine gel!
( Mert evin kapısını kırdı ve Öykü'yü kucağına alıp eve götürdü.)
Mert: Öykü dayan lütfen. Telefonda çekmiyor ne yapıcam şimdi?
En iyisi ateşi düşürecek birşeyler bulayım.( Mert bir bez parçası alıp yırttı ve soğuk suyun içine koyup Öykü'nün anına koydu.)
Mert: En azından böyle ateşin geçecek. Ben gidip şömineyi yakacak birşeyler bulayım.
(Tam Mert giderken Öykü Mert'in elinden tuttu.)
Öykü: Gitme. Bırakma beni!
Mert: Tamam, ben burdayım senin yanındayım.(Mert Öykü'nün elinden çekmedi elini.)
(Sabah olmuştu Öykü yavaş yavaş gözlerini açtı. Baş ucunda Mert uyuyordu.Mert'e Öykü'nün uyanmasıyla uyandı. Öykü Mertin elini tuttuğunu görünce hemen elini çekti.)
Öykü: Şey ben aslında...
Mert: Sorun yok.
Öykü: Haber var mı?
Mert: Yok.
Öykü: Ne yapıcaz şimdi?Mert: Muhtemelen onların bizi bulmasını bekleyeceğiz çünkü telefonlar çekmiyor.
Öykü: Offf ya, ben seninle neden hep aynı şeyleri yaşıyorum ki!
Bir gün çarpışırız, bir gün kahveyi dökersin üstüme şimdide bu.Mert: Ben mi kahveyi üstüne döktüm?
Öykü: Kim dökecek tabiki sen karşıma çıkmasaydın dökülmeyecekti zaten.
Mert: Asıl sen karşıma çıkmasaydın dökülmeyecekti.
Öykü: Tamam, şimdi kavga etmeyi bırakalımda nasıl çıkıcaz burdan.
Mert: Onların bizi aramasını bekleyeceğiz tabiki. Bu arada nasıl oldun, bacağın yani?
Öykü: Şimdi biraz daha iyiyim.
Mert: İyi bari. Evde birkaç birşey var ben onlarla hemen birşeyler hazırlarım.
Öykü: Yemek yapmayı biliyor musun?
Mert: Tabikide ben yapıyorum.
Öykü: Tamam öyleyse.( Tencere patlamıştı.)
Öykü: Mert ne oldu?
Mert: Tencere patladı sanırım.
( Öykü mutfağa girince Mert'in halini gördü ve gülmeye başladı.)
Öykü: Gerçekten çorban baya güzel oldu.
Mert: Gülme, ben gidip şu üstümü temizliyim.
( Akşam olmuştu elektirikler yoktu. Ve hava şimşek çarpıyordu.)Mert: Ben nerede yatıcam?
Öykü: Koltukta yat işte.
Mert: Başka koltuk mu var?
Öykü: Doğruya yok.
Mert: Şey şu koltuğun altındaki ne?
Öykü: Bir çeksene.
Mert: İkili yatak çıktı desene. O zaman sen üstte yat bende altta.
Öykü: Olurda başka battaniye var mı?
Mert: Şu dolapta olması gerekiyordu.
( Mert elindeki battaniyeyi alıp uzandı.)
Mert: Soğuk değil o kadar.Öykü: Evet.
( Öykü ile Mert yatıyordu aniden çok büyük bir şiddet çarptı.Öykü Mert'in üstüne düştü. Göz göze geldiler.)
Öykü: Şimşek çarptı.
Mert: Evet.
Öykü: Öyle yani.
Mert: Evet, evet hava bu aralar baya şimşek çarpıyor.
( İkisininde utancından yanakları kırmızı olmuştu ve konuyu değiştirmeye başladılar.)
______________________________________Favori karakteriniz kim?
Yorumlarınıza bekliyorum. ☺