---
KAÇIŞ
1. Bölüm: Herşeyi başlatan büyük kaza.
Bazı insanlar geçmişe dönerek yaptığı hataları düzeltmek ister. Bazıları ise yaptığı hataları örtbas ederek bu yalanlara başkasınıda ortak eder.Benim gibi...
Belki de ben böyle olmayı seçtim. Yaptığım hataları sır olarak saklayıp, kimseye söylemeyerek. Hayat bazen en zayıf noktamızdan vurur bizi. İlk olarak anlamayız, kimseye görünmeden kaçarız, sonra bütün sırlar açığa kavuşur. İşte tam bu anda vuruluruz.
Ben Asena. 18 yaşındayım. Ne olduğu belirsiz, sürekli işleriyle yoğunlaşan, Dünya'ya farklı bir bakış açısıyla bile bakmayan, sürekli sorunlar yaşayan anne ve babamın ilk ve son çocuğuyum.
İstanbul'da yaşıyorum yani son 3 yıldır.
Evi terk edip İstanbul'a geldim.
Çünkü aile içinde yaşanan sıkıntılar beni fazlasıyla etkiliyo ve geriyodu.Bazen insanlara saçma gelsede bu değişilmemeye değer bir gerçekti.
Haaa...
Bir de insanlar sürekli şu soruyu sorarlar.
-Ailen o günden sonra seni hiç merak etmedi mi?
Cevap: Hayır. Eğer umurlarında olsaydım zaten beni aramaya başlamışlardı şimdiye kadar!
Şuan beni annem ve babamdan daha fazla sevecek insanlar var. Özellikle bir arkadaşım var ki bana iyi günümde de kötü günümde de hep yanımda olur.
Hatta şu son 3 yıldır aynı evde ev arkadaşlığı yapıyoruz. Adı Öykü
Fazla soğuk birisi gibi duruyor ama samimi olduğu insanlarla gayet iyi. Ve nedenini bilmiyorum ama ona çok güveniyorum ve o da bana. Herşeyimi anlatacağım bir arkadaşım olmuştu.Ama onun hikayesi benden biraz daha farklı. Aslında Öykü'nün tanımadığı bir ikizi varmış ve ailesi Öykü daha 4 yaşındayken ikizinide alıp Öykü'yü terk etmiş.
Öyküye de tam 14 senedir halası bakmış. Sonra ise lise hayatını tamamlamak için İstanbul'a gelmiş.
İşte bir şekilde devam ediyordu hayatımız. Taki o büyük kazaya kadar...
20 𝘖𝘤𝘢𝘬 2022 (𝘗𝘢𝘻𝘢𝘳)
Bugün üzerimde belirsiz bir yorgunluk vardı. Sanki herşeyden elimi çekmişim gibi.
Hava ise rüzgarlı, karanlık ve yağmurluydu.
Rüzgar ağaçtaki yaprakları havaya uçuruyor, insanlar şemsiyelerini açmış etrafı izliyorlardı. Ben ise evde otur otur sıkılmıştım.Odadan çıktım. Öykü salonda kanepede uzanmış uyuyordu.
Sonra tekrar odaya girdim ve üzerime NewYork yazan t-shirt ve altıma mavi bir pantolon alıp üzerime giydim. Kahverengi saçlarımı ise açık bıraktım. Bugün arabayla Şile orman yoluna gidip temiz bir hava alıp kafamı dağıtıcaktım.
Kapıyı Öykü uyanmasın diye sesizce açıp örttüm.
Arabaya bindim. Ve arabayı Şile orman yoluna sürdüm.
Şile orman yoluna girdim. O sırada arabanın dikiz aynasına baktım ve tam arkamda siyah bir araba vardı. Bu araba beni evden çıktığımdan beridir beni takip ediyordu ve peşimi hiç bırakmıyordu.
Bu arada astım hastasıyım sürekli krizler geçiriyorum. Arkamdaki arabanın beni takip ettiğini görünce astım krizi geçirdim yine.
Nefes almakta güçlük çekiyordum. Kalp ritim hızım gittikçe artıyordu.
Sürekli dikiz aynasındaydı gözüm. Ve sadece arada sırada önüme bakıyordum.
O sırada önüme motosikletli bir çocuk çıktı ve çocuğa çarptım. Arabanın kapısı açtım ve çocuğun yanına gittim. Çocuk benim yaşımda duruyordu ve erkekti nabzına baktım.Çocuk yaşıyordu fakat bir ayağı kopmuştu. Her yer kan olmuştu.
Korktum. Bir yerden astım krizi geçiriyordum. Bir yandan ise ne yapacağımı düşünüyordum.
Yerdeki telefonu aldım ve 112'yi aradım.
Ama konuşamıyordum. "Alo sesimi duyuyor musunuz, orda mısınız?
Telefonu kapattım.Hızlıca arabaya geçtim ve çantamdaki astım spreyini alıp sıktım. Sonra ise arka koltuktaki siyah kapşonlu hırkamı alıp giydim. Kendi üstümde kan içindeydi. Hızlıca arabayı sürdüm ve olay yerini terk ettim. Bir yandan elimdeki kanlara bakıyordum bir yandan ise ağlıyordum.
Arabayı park edip eve geldim. Öykü evde yoktu.Hemen banyoya girdim.
İlk önce elimdeki kanları temizledim sonra ise üzerimdeki kanlı elbiseleri çıkarttım. Ve üstüme temiz bir şeyler giydim. Kapıya yasalandım ve ağlamaya başladım.
Tam o sırada kapının açıldığının farkettim. Öykü gelmişti
Ve Asena diye bağırıyordu.
Yerimden doğruldum. Ve kapıyı açtım.
Öykü sevinçli bir şekilde "Bursu kazanmışız. "
Bende "İyi" Dedim.
-Sevinmedin mi?
Bende "Yok sevindim. "
-Sen iyi misin?
Ağlayarak koltuğa oturdum.
Öykü: Asena ne oldu anlatacak mısın artık?
Tedirgin bir şekilde "Bir şey oldu"
Öykü: Ne oldu?
- Ben birine çarptım.
Öykü şaşırmış bir şekilde "Nasıl yani? "
- Ben bugün Şile'ye gittim. Ve sonra...
Öykü: Sonra?
- Motosikleti bir çocuğa çarptım.
Öykü: Durumu nasıl çocuğun peki?
- Bilmiyorum.
Öykü: Nasıl bilmiyorum. Orda kimse yok muydu,kimse sana bir şey söylemedi mi?
Dur, dur 1 dk seni nasıl bıraktılar?- Kaçtım.
Öykü: 112'yi aradın ama değil mi?
- Aradım, aradım ama konuşamadım.
Öykü: Ta-tamam telefonu kapatmadıysan sıkıntı yok sinyal sesinden ulaşırlar çocuğa değil mi?
- Telefonu kapattım.
Öykü: Ne nasıl kapattım ya?
- Bilmiyorum. Aklım karıştı, nefes alamadım ben Öykü. Ve ağlamaya başladım.
Öykü: Kimse seni görmedi değil mi?
- Galiba görmedi.
Öykü: Galiba ne Asena galiba ne?
Öykü evin içinde bir sağa bir sola gidip geliyordu.
- Teslim mi olsam?
Öykü: Hayır, olmaz hayatın boyunca hapislerde mi çürüyeceksin buna izin veremem.
Ne yapacağımı bilmiyordum hayatımın çöküntüsüne uğramıştım.
Tam teslim olacağımı Öykü'ye anlatıcakken gelen o sinyal sesi
- Çocuk ölmüş.