42 / chanmin

Bul beni Seungmin.

"Çok az kaldı Seungmin, beni bulamazsan öleceğim, öldürecekler beni. Bul beni Seungmin, bul beni..."

Yine uyandım, ben bu adamı bulana kadar bana uyku yok. Yardıma bu kadar muhtaç olması beni korkutuyor.

Bugün Hyunjin adamı çizecek. Çok detaylı anlattım ona. Yüzündeki her detayı anlattım.

Hyunjin e güveniyorum, çok iyi çizim yaptığı için dediklerimi harfiyen kağıda geçireceğine eminim.

Kalkıp bir bardak su aldım ve koltuğa oturdum. Sürekli sıçrayarak ve terler içinde uyanmak artık beni yoruyor.

O adamı bulacağıma eminim ama emin olamadığım bir şey var. Bu adamın annemle bir ilgisi var mı yoksa yok mu?

Kırk iki gün öncesine kadar her gece annemi görürdüm rüyalarımda. Bembeyaz duvarlara sahip bir oda da lacivert bir elbiseyle görürdüm onu. Sürekli bir şeyler anlatırdı bana.

*Unutma Seungmin, ben seni isteyerek bırakmadım. Seni bensiz bıraktığım için özür diledim. Seni çok seviyorum oğlum. Bir gün rüyalarına girmeyi ancak seni en az benim kadar sevecek biri olduğunda bırakacağım.*

Beni en az annem kadar sevecek olan kişi o muydu? Beni en az annem kadar sevecek kişi bir mahkûm muydu?

Ne olur bilmiyorum ama eminim ki annem yalan ya da saçma bir şey söylemez.

Biraz daha düşündükten sonra yatağıma gittim. Bir kaç dakika sonra uykuya daldım.

"Bekliyorum Seungmin, seni bekliyorum...

Saat on gibi uyandım. Benim için oldukça geç bir saatti.

Hemen kalkıp üstümü giyindim. Hyunjin e gideceğim için özenmedim. Ayakkabılarımı giyip hemen yola çıktım. Evine varınca kapı şifresini tuşladım ve kapıyı açtım.

"Ya ben nerden söyledim sana şu şifreyi amk. Arada kapı çal be."

"Sus çok konuşma. Çizdin mi?"

"Hiç veresim yok ama, neyssee."

İçeri gitti ve bir kağıt getirdi. Eskiz defterinden olduğu için çok beyaz bir kağıt değildi. Kağıda baktığım anda rüyalarım resmen gözümün önünden filim şeridi gibi geçti.

"Lan çok iyi çiziyorsun ha."

"Ne sandın. Karşında Hwang Hyunjin var paşam."

"Şımarma demeyeceğim çünkü şımarabilirsin.?

"Hadi gel yemek yiyelim, yememişsindir sen."

"Yemedim."

Kısa bir yemek faslından sonra salona geçtik. Hemen resmi alıp internetten görüntülü bir şekilde arattım.

En başta saçma sapan şeyler çıktı. Bahis siteleri, yaş sınırlı siteler vb. Hepsini kapattıktan sonra bir isim belirdi ekranda.

*Bang Christopher Chan*

İsmin üstüne tıkladım.

*Avusturalya doğumlu olan Bang Christopher Chan, bir uyuşturucu kaçakçısıdır. 2022 yılında hapse giren Chan 16 yıl hapis cezası almıştır.*

Haberin biraz altına inince bir fotoğraf göründü.

İki aydır rüyalarımda benden yardım isteyen adam bir uyuşturucu kaçakçısı çıktı resmen.

"Seungmin, bir şeyler bulabildin mi?"

"Buldum, buldum. Ebemi buldum."

"AA çok sevindim senin adına, neredeymiş?

"Lan adam uyuşturucu kaçakçısıymış."

Şaşkın gözlerle bana baktı.

"Eben?"

Bu çocuk...

"He ebem. Mal, o adam işte!"

"Ciddi misin ya?"

"Malesef."

Yanıma oturunca bilgisayarı ona doğru çevirdim. Biraz baktıktan sonra konuşmaya başladı.

"Ne malum."

"Nasıl ne malum salak. Yazıyor ya!"

"Seungmin aptal mıyım taklit mi yapıyorsun. Sanki ülkede her şey doğru da emin oldun hemen. Belki suç attılar adama. Kesin bir şey söyleyemem tabi ki ama ne olduğunu bilmiyoruz."

"Öyleyse bile ben bunu nasıl öğreneyim? Ayrıca adamın nerde olduğunu bile bilmiyorum."

"Ben onu bulurum."

"Nasıl?"

"Böyle şeylere ilgisi olana manyak bir arkadaşım var. Ona söylesem beş dakikada bulur."

"Ciddi misin? Yazsana hemen."

"Dur yazayım."

Hyunjin eline telefonunu aldı ve Jisung diye birine mesaj attı. Karşı taraf hemen cevap verdi. Hyunjin derdini anlattıktan iki dakika sonra bir mesaj geldi.

Mesaj da Chan'ın Seul deki bir hapishanede olduğu yazıyordu. İnternetten bakınca oldukça uzak bir yer olduğunu fark ettim. Ama yarın ilk işim oraya gitmek olacaktı.

Başka bir sayfaya daha baktığımda ise sadece salı ve perşembe günleri görüşlerin olduğunu gördüm.

Zamanın azaldığında bildiğim için anlık olarak üzüldüm.

Telefonumun ekranına bakınca bugünün pazartesi olduğunu gördüm. Yani yarın gidebildim.

~~~~~~~~~~~~~~~~

İyi okumalar...
Vote ve yorum güzel olur sanki hm...

🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓