Bang Christopher Chan
Birkaç gün sonra...
John hyung'un dediğini yapmak üzere bilgisayar odasına gittim.
O kızın hesabını bulmamız zor olmadı. Ayrıca ona yazdığımız gibi, bize olumlu açıdan dönüş yaptı.
Kız tahmin ettiğimden daha saygılı ve konuşkan çıktı açıkçası. Ya da sadece abisini kurtarmak için bu kadar özgüvenli davranıyor, bilmiyorum.
Kızın ismini bilmiyorum ama abisinin ismi Moonbin. Bizim koğuşun karşsındaki koğuşta kalıyor.
Tahmin etmesi zor değildir, tabi ki o da bizim gibi zorbalığa ve fiziksel şiddete maruz kalıyor.
Ona buradan yardım etmemin imkanı yok ama bizim koğuşta olsaydı her şey hem onun hem de bizim için çok kolay olurdu.
Şu an elimizden üç tane şahit birden fazla kanıt ve başarılıdır bir avukat var.
Minho en başından beri bu işin peşinde. Gerçekten beni buradan çıkartmak için oldukça çabalıyor.
Onunla dün görüştük ve benim tek olmadığımı sadece bu hapishanede üç kişi olduğumuzu söyledim.
Sadece burada üç kişi varsa başka hapishanelerde de illaki birileri vardır, bizim gibi olan.
Söylediğine göre bu işini daha da kolaylaştıracakmış.
Ben durmuş bunları düşünürken gardiyan gelip beni çağırdı.
"Bang Christopher Chan ziyaretçin var!"
"Geliyorum"
Beni alıp her zamanki odaya götürdü. Minho'yu gördüğüme şaşırmadım açıkçası.
"Hey naber Chris?"
"İyi, senden."
"Ben de iyiyim. Hadi otur da dün anlattığın şeyleri daha detaylıca dinleyeyim."
Ben en derin şekilde, en küçük detayına kadar anlattım ona her şeyi o da hiç kesmeden dinledi beni.
"Chris aslında bu yaptığınız çok ama çok yanlış bir şey. Eğer bu bilgisayar olayı öğrenilirse hem Changbin hem siz mahvolursunuz."
"Ama bunu saklayabiliriz değil mi?"
"Malesef. Twitter ve internet aramaları, konuşmaları her şey buraya ait. Evet siz yazdınız onları ama resmi olarak buradaki bilgisayardan yani Seol Hapishanesi'nden yazılmış yazılar onlar."
"Ne olacak şimdi?"
"Şöyle ki, bu işten sen pek etkilenmeyeceksin, John ve Changbin etkilenecek. John bir süre daha yatar çıkar ama Changbin, o işinden olur."
"Bunun bir çaresi yok mu Minho?"
"Yok. Malesef yok Chris... Sizin olayınıza gelecek olursak, sana iyi bir haberim var. Sua'nın yeni vermiş olduğu ve Felix ile Jeongin'in daha önceden vermiş olduğu ifade ayrıca o çetenin birkaç tane açık vermesi sonucu bir de çeteden birinin bizim lehimize verecek bir ifadesi var yani sizin buradan çıkmanız nerdeyse kesinleşti."
Heyecanla ayağa fırladım.
"Sen, sen ciddi misin? Şimdi ben dışarı mi çıkıcam? Her gün, her gün Jeongin'i ve Se...!"
"Hmm Jeongin ve kim dedin?"
"Kimse ya boşver... Minho mahkeme ne zaman olacak peki?"
"Yarın."
"Yarın mi? Bu kadar erken mi?"
"Aslında dün beni aradığın zaman telefonu kapatır kapatmaz savcıyla görüştüm. Kendisi de bu mahkemede bizim haklı çıkacağımızı düşünüyor. Tabi ki bunlar kesin değil, öngörü diyelim."
"Küçücük bir umut bile yeter bana Minho."
Kapı sert bir şekilde açıldı.
"Süre bitti. Dışarı!"
Minho'nun kısık söylemeye çalıştığı şey pek kısık çıkmadı.
"Ay bu da."
Ben koğuşuma Minho ise yarınki duruşma için çalışmaya gitmişti.
Koğuşa gelir gelmez yarınki duruşmadan John hyunga da bahsettim. John hyung'un bir avukatı olmadığı için ona yardım eden kişi de Minho olucak ama dediğine göre John hyung bizden fazla kalacak burda. Ne kadar fazla orasını bilemem?
Yarınki buluşmadan haberi olan çok kişi yok. Sadece Minho, ben, John hyung, Moonbin, Şua, Felix ve Jeongin biliyor.
Seungmin'e, bile isteye söylemedim çünkü ona sürpriz yapmak istiyorum. Minho'ya Jeongin'in Seungmin'e bu mahkemeden bahsetmemesini söyledim.
Bu kafes çok garip bir yer. Burada düşünmeniz için çokça vaktiniz oluyor. Ben de çokça düşündüm, Seungmin'i.
Onu her düşündüğümde yanımda olmasını, bana sarılmasını, masum bakışlarını, düşüncelerini, sıcak dudaklarını, ve köpeğe benzeyen herkesi hayran bırakan o yüzünü çok özlediğimi fark ettim.
Sanırım ben de ondan hoşlanıyordum ya da daha fazlası ama bunu ona söylemek için fırsatım olmadı. Onun benden hoşlandığını biliyorum benim ona boş olmadığımı da Seungmin biliyor ama bu duygunun daha da büyüdüğünü bilmiyor.
Ona hissettiğim şeyin sadece bir hoşlantı olmadığını fark ettim. Ben Seungmin'den sadece hoşlanmıyorum, ben onu seviyorum, ben ona aşığım. Burdan çıktığım zaman bu duygunun daha da büyümesinde korkuyorum.
~~~~~~~~~~~~~~~~
İyi okumalar...
Vote ve yorum güzel olur sanki hm...🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓
Daha fazla hapishane yazmak istemiyorum yaa. Ayrıca daha fazla uzatmaya gerek olmadığını düşündüm. Birazcık shiplere ağırlık verme kararı aldımm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
42 / chanmin
أدب الهواةNe olursa olsun, annemin rüyalarımı neden bu adama bıraktığını bulmam lazım... "Seungmin, yardım et bana. Bul beni, çek çıkart bu cehennemden." Not: bu hikayede küfür ve cinsellik vardır. Okumadan önce dikkate alınız ;)