Gerek duymadık.

619 91 19
                                    

Bang Christopher Chan

Uyandığım en güzel gün, en güzel sabah, en güzel manzara. Sabah kalktığım gibi karşımda sevdiğim adamı görmek benim için bir hayaldi. Hapishanede kurduğum masum ve o zaman için ulaşılamayacak olan bir hayaldi hemde, ama gerçekleşti.

Lavaboya gidip işimi hallettikten sonra geri yatağa Seungmin'in yanında uzandım. Yüzünün çeşitli yerlerine öpücükler kondurup uyandırdım sevgilimi.

"Sevgilim uyanman lazım, sabah oldu."

"Rüya görüyorum yine ya off, ama neyse ki kötü bir rüya değil."

Dediği gibi uyumaya devam etti.

"Bebeğim rüya görmüyorsun. Hadi kalk kahvaltı edip hastaneye gideceğiz daha."

Seungmin bana dönüp kollarının bir bebek gibi kaldırıldı. Onu tutup yatakta oturur bir pozisyona getirdim.

Yeni uyanmış bir bebek gibi elleri ile gözlerini kaşıyarak mızmızlanmaya başladı.

"Benimle gelmeyecek misin? Çok uykun varsa sorun değil bebeğim sen yatmaya devam et ben gider gelirim."

"Hayır ben de gelmek istiyorum. Sadece uyanamıyorum. Uzun zaman sonra ilk defa bu kadar huzurlu bir uyku çektim."

"Ben de öyle. Hadi o zaman ben kahvaltıyı hazırlıyorum sen de işini hallet gel olur mu?"

Diyip sevgilim dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.

Ben yataktan kalkarken Seungmin onaylayan mırıltılar çıkartıyordu.

Mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladım. Tabakların, tavaların yerlerini bilmediğim için zorlandım ama bir şekilde hallettim.

Kahvaltıyı hazırlarken hemen bir iş bulup çalışmayı ve evimizi satıp buralarda bir ev almayı planlıyordum.

Ben sofrayı kurarken Seungmin gelmişti. Yanıma yaklaşırken tezgaha arkamı dönüp bekledim onu. Karşıma gelip ellerini boynuma doladı ve beni öpmeye başladı.

Beklemediğim bir hareket olduğu için en başta karşılık veremedim ama kendime geldiğimde ellerimi beline sarıp, birleştirdim bedenlerimizi.

Birkaç dakikalık bir öpüşmenin ardından ilk ayrılan Seungmin olmuştu.

"Sevgilim?"

"Efendim?"

"Neydi bu şimdi?"

"Ne neydi?"

"Öptün ya onu diyorum."

Ellerini yavaşça boynumdan çekti ve başını öne eğerek konuştu bu sefer.

"Şey hoşuna gitmedi mi? Özür dilerim. Bir daha yapmam istemiyorsan."

Aramızda olmayan mesafeyi biraz daha kapatarak konuştum.

"Saçmalama Seungmin. Neden hoşuma gitmesin? Sadece şaşırdım."

"Erken diye değil mi? Özür dilerim işte. Biraz daha beklemem gerekiyordu. Ben sadece çok mutlu olduğum için ve çok yakışıklı gözüktüğü için yaptım ama gerçekten beklerim. Haklısın asl..."

Sözünü bölen şey benim dudaklarımdı. Sanırım kendimi yanlış anlattığım için onu kırdım.

Öpüşmemiz fazla sertleşmeden ayrıldık.

"Bak Seungmin benim daha önce sevgilim olmadı bu yüzden bu İşleri pek bilmiyorum. Seni çok ama çok seviyorum. Bana olan temasında çok hoşuma gidiyor ayrıca, yani kendini kötü hissetme. Beni öpmen çok hoşuma gitti sadece beklemiyordum o kadar."

42 / chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin