-12 "Düşün Kırığı"
00000000
"Hazır ol Esma'm, kimse duramayacak karşımızda. Seni, sen istemediğin müddetçe bırakmam. Herkes bize karşı mı, o zaman biz de onların karşısındayız bundan sonra. Evlenir misin benimle Esma, telli duvaklı olur mu bilmem ama senin istediğin gibi, en güzeliyle olmaz belki ama en özeliyle. Kimseye sormadan, aniden. Hayatımın baş rolü olur musun?"
"Bekir..."sessizce ismimi söylediğinde içimde bir huzursuzluk oluşmuştu. Hayatımda ilk defa bir şeyi çok istiyordum, birisinin hayatım olmasını. Yuvam olmasını istiyordum, giderken ayaklarımın geriye gitmesinden korkmadığım bir evim olmasını.
Evimin de, yuvamın da dört duvar değil bir kalp olmasını istiyordum. Benimle, benim sevgimle beraber atan bir kalp. Hızlı mı gidiyordum, evet. Ama hiçbir şeyi kalmamış bir adamın hayata bağlanması için umuda ihtiyacı vardı. Benim bir sevgiye ihtiyacım vardı. Kırıklarla dolu kalbimde minik bir kıvılcıma. Soğuktan ölecek kül kedisinin minicik bir kibrit ateşine ihtiyacı olması gibi.
"Bekir anlasana, sadece benim ailem değil mesele. Senin ailen de var. İstemiyor kimse, yolumuza taş koyuyor."
"O taşları sen kalbimin önüne koyuyorsun Esma."
"Hayır, anlamıyorsun."
"Ne anlamamı istiyorsun? Vazgeçmek istediğini mi anlayayım, istemediğini mi, korktuğunu mu?" Gittikçe buğulanan sesime gözlerim de eşlik etmişti. Canım, uzun süredir böylesine acımamıştı.
Kimse istemiyor ne demekti? Biz istiyorduk, biz seviyor ve biz anlaşıyorduk. Beraber olmamız için onlarca engel koyan insanlara evet dememiz mi gerekiyordu, onların isteğiyle ayrı kalmamız mı gerekiyordu? Bunca yıllık mutsuzluğuma tuz biber olacakları için tebrik mi etmeliydim?
"Yanlış anlıyorsun beni. Kimsenin gönül rızası yokken biz mutlu olabilecek miyiz? Ben olacağım belki ama sen. Ailen şirketten kovmakla tehtid etti Bekir, ben buna nasıl sebep olayım? Onlar seni istemeyecekler."
"Onlar beni hiç istemedi Esma, hiç istemedi! Ama sen, sen istedin sanmıştım."
"İstiyorum Bekir, çok istiyorum. Ama sen-"
"Ben yok Esma, biz var. Vardı. Bana evet dediğin günden beri sensiz hiçbir şey düşünmedim. Onlar beni hiç sevmedi, hiç düşünmedi. Babam mı? Umrumda değil. Senin baban mı istemiyor? Eğer hallebileceksek olur ama onun dışında umrumda değil. Umrumda olan sensin ama senin umrunda olan diğer insanlar."derin bir nefes aldığımda o da sessizce beni dinliyordu. Haklısın desin istemiştim, yanlış düşündüğünü sansın. Ama aramızdaki zehir gibi sessizlik sürüyordu. Sesimdeki hayal kırıklığını belli etmek istemsem de belli olacak şekilde konuştum:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİM-SE (Ara Verildi)
Spiritual"Bunca yıl, bunca..."demir gibi olmuş ellerimi yanımda duran banka güçlükle sabitledim. Aldığım nefesler ciğerime iletilmeyip boğazımı mengene gibi sarıyordu. Yanımdaki dostuma bakarak bağırmaya başladım: "Kimim ben, söylesene! Kazanan mı yoksa kayb...