"Ben senin için sadece yükseldiğinde kapısına dayandığın,altına alıp ertesi gün yüzüne bile bakmadığın biriyim altay.Ama ben karnımdaki çocukla bir başıma kalmayı başaramam"
!! MPREG!!
... Kerem artık hamileliğin son günlerindeydi,doktor bebek bu hafta da doğmazsa sezeryan yapacaklarını söylemişti.Şu sıralar özellikle Altay çok stresliydi,dakika başı keremi kontrol ediyor,doğru düzgün uyumuyordu.
Kerem gözlerini yavaşça araladı ve yanındaki altaya baktı.Elini altayın saçlarına attı,sabahları altayın saçlarıyla oynamayı çok seviyordu.
Saate bakmak için telefonu eline aldı,saat gece dörttü.Hamileliği ilerledikçe sürekli geceleri uyanıyordu.
Susadığını hissettiği için yerinden doğruldu.Saçlarını karıştırdı ve ayağı kalktı.
Altayı uyandırmamak için odadan yavaş yavaş çıkıp mutfağa ilerledi.
Sürahideki suyu bardağa boşaltıp bardağı kafasına dikti.Dudaklarını birbirine bastırdı, suyu nefessiz içitiği için derin nefes aldı.
Bacağında hissettiği sertlik ile kafasını eğdi,sarman kedileri tarçını kucağına aldı.Kedinin başını okşadı,çıkardığı mırıltı ona çok iyi geliyordu.
Kediyi yere bırakıp üzerindeki tüyleri silkeledi.
Karnında hissettiği sancı ile ağzından minik bir inleme çıktı.Acıyla karnını tuttu.
"Ne sancısı gene ya?"dedi kendi kendine.
Daha fazla ayakta duramayacağını hissetti,koltuğa ilerledi.Karnını tutarak oturdu ve kafasını geriye attı.
Bir iki gündür geceleri bu şekilde sancı çekiyordu ama bugün çok farklıydı.Bu sefer rahminin kasıldığını hissediyor gibiydi,ama anlayamıyordu.
Dayanamıyordu, sancısı çok artmıştı.
Hızla koltuktan kalktı,altaya seslenmeye başladı.
"Altay!"
Duvardan destek alarak odaya ilerledi.Altayın başına gelip dürtmeye başladı.
"Altay,sancım çok fazla!"dedi.
Altay kısık gözleriyle kafasını kaldırdı.Boş boş kereme bakıyordu.
"Lan adam doğuracağım kalksana!"diye bağırdı kerem.
"Sen doğur geliyorum ben aşkım"dedi ve kafasını geri yastığa koydu Altay.
Kerem derin derin nefesler alıyordu,altında hissettiği ıslaklıkla gözlerini aşağı indirdi.
Suyu gelmişti, gercekten suyu gelmişti.
Korkuyla ağlamaya başladı.
"Altay suyum gelmiş! Kalk nolur suyum gelmiş!"
Altay duyduğu şey ile yerinden sıçradı.
"Ne bebek mi doğdu hani!"dedi uyku sersemliğiyle.
Kerem bu sefer bağırarak ağlıyordu.Altay gözlerini aşağı indirdiğinde keremin altındaki ıslaklığı farketti.
Hızla yataktan kalktı ve keremi kucağına aldı.
"Hastane çantam!"diye bağırdı kerem.
Altay acele ile çantayı aldı, arabanın anahtarını da komidinin üzerinden alıp dışarı çıktı.
Koşarak arabayı açtı ve keremi koltuğa oturttu.
"Sakin ol sevgilim,sakin ol geçti"dedi ve keremin alnını öptü.
Hızla şöför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı.Aceleyle çıktığı için yarı çıplaktı,arabadaki yedek tişörtünü üzerine geçirdi.
Diğer arabaların arasından makas ata ata geçiyor,bir yandan da eşini sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Geçti güzelim, geldik bak geldik"
Telefonla bir kaç kişiye haber verdikten sonra hastaneye ulaştılar.Altay arabayı kapının önünde durdurup hızla indi.Keremide arabadan aldı ve hastanenin içine girdi.
"Eşim,eşimin doğumu başladı!"
Altay'ın sesi ile resepsiyon ayaklandı,hemen ardından bir kaç hemşire sedye ile geldi ve keremi odaya götürdüler.
"Altay kerem nerde!"
Musleranın sesiyle Altay arkasını döndü.Herkes gelmişti,altay stresle gittikleri yönü gösterdi ve hepsi hızla ilerledi.
