Bir haftadır rahat bir şekilde işimi yapıyordum ve kimsenin peşinden koşmuyordum, cennetteydim resmen.
Sekreter "Bay Min sizi çağırıyor" dediğinde kalkarak odaya gittim, kapıyı çaldım izin geldiğinde girdim, yoongi'yi görünce gülüşüm solmuştu, yutkunarak namjoon hyung'un önünde durdum "beni çağırmışsınız efendim" güldü "otursana oğlum" kafamı salladım "yarım kalan işlerim var" diyerek baktım.
Namjoon hyung "yoongi'ye işi öğretmen için rica edicektim" kafamı salladım "ben doluyum başkası yapsa daha iyi olur" yoongi beni süzmeye başladı, çek o pis gözlerini üzerimden yaratık.
Namjoon hyung "hadi ama hoseok" kafamı salladım "Bay Min yapıcak bir haftalık işlerim var" namjoon hyung kalktı "bay min? Baba ya da hyung derdin, bir şey mi oldu hoseok" kafamı eğdim "baba işlerim var" dediğimde yanıma geldi.
Omuzumu tuttu "hoseok bir şey yok değil mi" yoongi güldüğünde yutkunarak "yok, gidebilirmiyim"
"Tamam gidebilirsin ama akşam yemeğini bizde yiyeceksin" kafamı salladım "tamam" saçlarımı karıştı "hadi git bakalım" bende güldüm ve odadan çıktım.
Masama oturdum, birden sandalyem dönünce korktum, yoongi gülerek "acıtasyon mu yapıyorsun" aletine vurdum "siktir git" acıdan yüzü kızarsada kıpırdamadı "sikeyim seni oruspu" güldüm "rüyanda" dediğimde çenesi kasıldı.
Yutkunarak "iki yüzlü soytarısın değil mi? Sokak sana iyi şeyler öğretmemiş" kalkarak "sana son kere söylüyorum benim ile düzgün konuş, ben senin gibi beş para etmez birisi değilim, hele senin seviyene inecek hiç değilim, şimdi defol git beni sinirlendirme" parmağımı omuzuna bastırdım.
Bileğimi tuttu "şov mu yapıyorsun, gözlerin üstünde olmasını çok seviyorsun galiba" etrafa baktım, herkes bakıyordu "işinize dönün" önlerine döndüler, bende bileğimi çekerek yerime oturdum.
Yine beni kendine çevirdiğinde tokat attım "siktir git" gözlerimi açtığımda jungkook şaşkınca bakıyordu yoongi ise arkada gülüyordu, kalkarak "jungkook özür dilerim ben sen olduğunu bilmiyordum" diyerek yanağına baktım "özür dilerim jungkook" kızarmış yanağına baktım.
Jungkook "s-sorun değil hyung ama elin çok ağırmış" bileğini tuttum "cidden üzgünüm, gel buz tutalım şişmesin" mutfağa getirdim, dolaptan buz çıkartarak yavaşça yanağına koydum "üzgünüm" dediğimde güldü "tamaam sorun değil dedim ya" elimdeki buzu aldı.
Anlımı ovdum "gerizekalı yüzünden sana patladım" güldü "öp de geçsin" güldüm, abi kardeş gibiydik resmen, şirkette tek değer verdiğim insan jungkook'du , genç ve çalışkan, daha önemlisi dürüsttü.
Yanağını öptüm "geçti mi" kafasını salladı "geçti" diyerek buzu koydu, yoongi "sevgilin olduğunu bilmiyordum" anlımı ovdum, jungkook "hoseok hyung sevgilin mi var" yoongi "sevgilisi sen değil misin?" dediğinde jungkook "hayır, hoseok hyung benim abim" dediğinde yoongi "tamam" diyerek gitti.
Sinir ile "böcek" dediğimde jungkook güldü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
