Yoongi iki gün dür odasından çıkmamıştı, ne oluyordu anlamış değildim.
Odamdan çıkarak odasına gittim, kapıyı çaldım, izin verdiğinde girdim "selam" bana baktı ve geri önüne döndü.
Yanına oturdum "ne oldu" kafasını salladı "bir şey olmadı" dediğinde bileğini tuttum, telefonu bıraktı "bir şey olmadı hoseok" kafamı salladım "eminmisin? istersen anlatabilirsin, senin aksine ben dinlerim" gülerek belimden tutup kucağına oturttu.
Saçlarımı anlımdan çekerek öptü "eminim, bir şey yok, sadece yorgunum" kafamı omuzuna koydum "bitki çayı yapabilirim" yanağımı sıktı "gerek yok yorulma" dediğinde kafamı salladım.
Çenemi tutarak kafamı kaldırdı, yaklaştı "seni öpmeyi özledim" gözlerimi kaçırdım, kızarmaya başladığımı hissediyordum, yaklaştığında hemen dudaklarımızı birleştirdim, bende özlemiştim.
Ayrıldık, beni uzandırarak üstüme çıktı, eğilerek yeniden dudaklarımızı birleştirdi, boynuna sıkıca sarıldım, boynumu okşamaya başladı, daha sonra elini t-shirt'ü mün içine soktu, soğuk eli titretmişti.
Yerlerimizi değiştirdiğinde çok utanacağım bir şey yaparak aletine doğru kayıp boynuna eğildim, elini sırtımda gezdirdi.
Sürtünürken boynunu öpüyordum, kapı birden açılınca korkarak kendimi yatak boşluğuna atmıştım, acıyan kalçam ile "ah" dediğimde yoongi korkarak "hoseok iyi misin"
yanıma geldi.Jin babam "hoseok ne yapıyorsun" gelince daha çok utanmıştım, yutkunarak "k-korktum" saçlarımı karıştırdı "benden niye korkuyorsun hoseok, alındım" kafamı salladım, yoongi "kalk hadi" diyerek kollarımdan tutarak çocuk kaldırır gibi kaldırdı.
Jin babam "yanlış zamanda geldim ama yemek hazır diycektim" yoongi "geliyoruz" dediğinde jin babam gülerek bize bakıp gitti, kapı kapandığında yoongi gülerek "tanrım nasıl kendini yana attın" koluna vurdum "ne biliyim ben, birden kapıyı açtı korktum, hem o bizi bilmiyor, söylememiştik"
"namjoon babam söylemiştir bile" dediğinde kafamı salladım.Önüme geçip eğildi "iyimisin" boynuna sarıldım, kendime doğru çekerek uzandırdım "evet" dediğimde çenemi öperek sarıldı, yutkunarak konuştum "bana mı aşıktın" bir den kalktı "n-ne alaka" dediğinde güldüm "ben sıkılınca günlüğü kitap sanıp okumuş olabilirim, küçük min bana aşık ha" gülerek konultuğumda anlını ovdu.
Gülüşümü silip yutkunarak "özür dilerim sana sormalıydım kitap alırken" t-shirt'ü ümün eteklerini tuttu "cezanı alıcaksın" dediğinde yutkunarak "j-jin babam yemek için çağırdı" diye kalkınca geri uzandırdı "sonra yeriz" diyerek t-shirt'ü kaldırdı.
Yutkunarak ellerimi yüzüme kapadım, elini vücudumda gezdirdi, göğüs ucumu ezdi, "rüyalarımdaki adam şimdi altımda" dediğinde daha çok utanmıştım.
Dudaklarını hissettiğimde yutkundum, dudakları heryerde ydiler.
Etkilenmemek için kendimi o kadar çok sıkıyordum ki, sonunda geri çekildi "hadi gidelim" t-shirt'ü düzeltti, yüzüme kapattığım ellerimi çekerek kaldırdı "hadi" diyerek sırıttığında gözlerimi kaçırdım.
Kalktığımda beni kucağına aldı "yeni düştün" gülüp odadan çıktı, omuzunu vurdum "yürürüm ben ya bırak beni, hem düşmem komik mi de gülüyorsun, senden uzaklaşayım da gör" şakağımı öptü "uzaklaşmana izin vermem, sen sadece benim sin" dediğinde kafamı boynuna sakladım.
Kalçamı sıktı "sadece benim" korkmuştum ama sıkıca sarıldım, bende ondan ayrılabileceğimi düşünmüyordum.
Masaya gelmeden gülüş seslerini duyuyordum, masaya gelince beni indirdi, jungkook "hoseok hyung domatese dönmüş" dediğinde güldüler, kaşlarımı çattım "sus kook" yerime oturduğumda yoongi saçlarımı öperek yerine oturdu.
//