Saçlarını sıkıca bağlayıp aynada baktı kendine. Güzel gözüküyordu, en azından kendi için öyleydi. Kendine geniş bir gülümseme yollayarak odasından ayrıldı ve aşağıya bahçesine indi.
Annesi yarın eve döneceğini söylemişti. Onu özlemişti, bu yüzden heyecanlıydı. Hem belki babası sürpriz yapmak ister de o da gelirdi buraya. Babasını uzun zamandır görmemişti.
Sulama kabını alarak çiçeklerini sulamaya başladı. Bir yandan kendi kendine şarkı mırıldanıyordu. Neşesi yerindeydi, olmamasını gerektirecek tek bir nedeni de yoktu zaten.
"Çiçekleri kıskandıracak kadar güzel olmayı nasıl beceriyorsun? Sırrını versene."
Tanıdığı kalın ses kulaklarını doldurduğunda gülümsedi ve arkasını dönüp demir kapının ardında ıslak saçlarıyla ona bakan Taehyung'u gördü.
Fazlasıyla yakışıklı duruyordu. Kalbinin çok hızlı atmaya başladığını hissetti, Lalisa.
Şaka mıydı bu adam?
"Taehyung!"
Ayağa kalkıp ona doğru ilerledi ve kapının önünde durdu.
"Neden dışarıda duruyorsun?"
Lisa'nın sorusuna karşılık gülümseyerek "Dışarıda kalmak alışkanlık olmuş." dediğinde Lisa mahçupça başını eğdi.
Taehyung onu ısırmak istiyordu. Bir insan bu kadar güzel utanamazdı. Elini demirlerin arasından uzatarak Lisa'nın çenesini okşadığında Lisa istemsizce gülümsemişti.
"Güzelim neden öyle asıyorsun yüzünü? Sevgilin geldi, açsana kapıyı."
Sevgilin...
Lisa duyduğu kelimeyle genişçe gülümsemek istese de kendini tuttu ve "Ben sevgilin miyim ki senin?" dedi.
Taehyung tek kaşını kaldırdı. "Öptün ya beni."
Lisa kaşlarını çatarak "Sen öptün beni, ben değil!" diyerek direttiğinde Taehyung muzipçe sırıtıp "Sarhoşluğumdan yararlandığını biliyorum." dedi.
Lisa gözlerini şaşkınca açarak Taehyung'un omzuna vurduğunda Taehyung artık kahkahalarla gülüyordu.
"Hiçte bile! Ben neden senin sarhoşluğundan yararlanayım hem?"
Lisa'nın kollarını önünde toplayarak söylediklerinden sonra Taehyung gülmeyi kesti ve leyla gibi bakmaya başladı Lisa'ya.
"Haklısın biliyor musun? Sarhoşluğumdan faydalanmana gerek yok senin. Zaten senin kokunu duymak bile beni sarhoş ediyor."
Lisa, Taehyung'un dedikleriyle utandığını hissediyordu. Ve Taehyung o kadar güzel bakıyordu ki, Lisa'ya hiç yardımcı olmuyordu bile.
"Yine başladın şairane konuşmalarına."
Geri çekilip bahçe kapısını açtı ve Taehyung'un içeri geçmesi için müsaade etti.
"Tanrım, cennete girmiş gibi hissediyorum!"
Lisa kıkırdayıp "Delisin." derken Taehyung onu aniden kendine çektiğinde kıkırtı boğazına kaçtı.
"Sana deli olduğumu söylemiş miydim daha önce?"
Güldü ve ellerini Taehyung'un boynuna sardı.
"On, yüz, belki de bin kere..."
Bir süre öylece birbirlerine bakarak durdular. Lisa, kendilerine gelmeleri gerektiğini anladığında konuşması gerektiğini düşündü. Zira Taehyung'a kalsa akşama kadar böyle durabilirdi onunla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i want to be your love
FanficLalisa'yı sevmek nefes almak demekti. Taehyung ömrünün uzun olacağına inanıyordu. taelice | ff #1taelisa|160623 #2lalisa|160623