S&B 7

114 24 68
                                    

Kazanda Büyücü Çorbası

Hunmucin

Bugün ismi lazım değil baş harfi Felix olan şahsı gördüm

Bana baktı...

Gözlerinde olan yumuşama sanırım beni de yumuşattı...

Hanamaikidegil

Ne demek hamam böcegi sana yumusak yumusak bakti

Gözlerini oyarim onun

Söyle yapim

Chrisgecirdim

Sakin ol rucky

Kimse kimseye bir şey yapmayacak

Hunmucin

Ama sanki...

Sanki böyle mutlu oldum

Sanki, sanki beni hiç kırmamış gibiydi

Kaslidomsan

Hyunjin, hayır

Kimse senin gidip onu affetmeni falan istemiyor

Yapmayacaksın öyle bir şey

Hanamaikidegil

Evet hyunjin

Böyle yaparsan vallahi cöpe atarım seni

Chrisgecirdim

Hyunjin, umarım az önce yapılan anons yanlışlıkla falan yapılmıştır.

•••

"Lee Felix ve Hwang Hyunjin ikinizde açık alana bekleniyorsunuz." İşte bu duyduklarımın yalan olması için her şeyi yapacağım bir andı.

Her ay bir sihirbaz ve bir büyücü yarışırdı, bu ay ki ikilinin bizim olmamız ise bu işi en ironik kılan kısımdı. Derin bir nefes çektim içime, böyle bir şey yapmak istemiyordum, onunla yarışmak veya kapışmak istemiyordum.

Bana bakan arkadaşlarıma buruk bir gülümseme bıraktım, hepsinin ne için öyle yaptığımı anlayabileceğini biliyordum. İkimizde akademinin en iyileriydik, aslında bizi yarıştırmaları oldukça normaldi.

Oturduğum yerden kalkıp akademinin bahçesinde bulunan boşluk alana doğru ilerledim, zaten başka şansım da yoktu. Alana geldiğimde Felix çoktan gelmişti ve görevli öğretmenlerimiz de alanın yanında bizi bekliyordu.

Karşı karşıya geldiğimizde saygı duyduğumu belirtmek için öne doğru eğildim ve ardından zarif bir şekilde kalktım. Aynısını o da yaptığında öğretmenimiz konuşmuştu.

"Evet çocuklar neden burda olduğunuzu bildiğini düşünüyorum." Dedikten sonra bize baktığında başımı salladım. "Akademilerinizin birincileri olduğunuz için bu ay ki yarışmada ikinizi uygun gördük. Bildiğiniz her şeyi kullanmanızı istiyoruz, eğer önemli bir şey olursa biz bu konuya el atacağız zaten. Şimdi sahne sizin." Dedikten sonra geriye çekildi.

İlk adımı Felix'in atmasını beklediğim için hiçbir harekette bulunmadım. Felix de sanki bunu yapmamı bekliyormuş gibi bana bakıyordu. Daha fazla sabredemeyeceğim için dudaklarımdan zehirli sözcüklerin dökülmesine izin verdim.

Yaptığım büyü kendisinin acı çekmesini sağlayacak türden bir büyüydü, gözlerini büyültmüş elini karnına koyarak kendine gelmeye çalışan Felix ise bunu başardığımın en büyük kanıtıydı. Felix kendini toparlamak için - tahminlerine göre- bir kaç şey fısıldamış ardından bana dönnüştü.

Bana attığı tiksinti dolu bakışlarından sonra dudaklarını hareket ettirmişti, o dudaklarını oynatırken kemiklerimin adeta kırılacak gibi olmasıyla bulunduğum yere çökmüştüm. Gözlerimi yüzünden ayırmazken fısıldamayı bırakmaması canımı acıtan bir diğer noktaydı.

Ancak ben onun gibi durmasını beklemeyecektim.

Kemiklerimin bende bıraktığı ağrıyı görmezden gelerek, zihnimde dolanan sözcüklerin hayat bulmasına izin verdim. "Pain." Dişlerini sıkarak kendini geri çektiğinde bu sefer kendimle ilgilendim. Parmağımı kalbimin üstüne koyduktan kısa bir süre sonra kendime gelmiştim. Karşımda hala kendine gelememiş Felix'e bakıp gülümsedikten sonra devam ettim.

"Blood." Çok beklememe gerek kalmamış ağzından dökülen kanlarla işe yaradığını anlamam uzun sürmemişti. Onsırada kulağıma bir ses ilişti. "Hyunjn! Öldürmek için yarışmıyorsunuz, geri çek o büyüyü hemen." Ben daha büyüyü kaldırmadan, Felix eğmiş olduğu başını kaldırmış bana kısa bir bakış atmıştı. Ağzının kenarından dökülen kanlarla bana sırıtıyordu bu, bu ürkünçtü... Gülümsemeyi bırakıp dudaklarını hateketlendirdiğinde kendine gelmesi çok uzun sürmemişti.

Sağ elini kaldırıp işaret parmağını bana doğru uzatmış, ardından bütün elini açmıştı. Ben ne yaptığını anlamaya çalışırken yavaş yavaş elini kapamasıyla etrafımda oluşan baskı şoka girmemi sağlamıştı. Beni hapsediyordu...

Eğer elini daha fazla kapamasına izin verirsem nefes bile alamayacağım bilincindeydim. Tam ağzımı açıp konuşacaktım ki ani gelen öksürük krizim bunu yapmamı engellemişti. Kendimi toparladığımda artık beni o kadar sıkıyordu ki, kafayı yemek üzereydim resmen delirmişti!

"Freeze." Karşımda donduğunda bulunduğum yerden çıkmak için gözlerimi eline sabitleyip tamamen açılmasını sağlamıştım. Bulunduğum yerden ayrıldıktan sonra derin derin nefes almaya başlamıştım, o sırada fark etmemiştim ama iç organlarıma zarar verecek kadar sıkmıştı beni.

Gözlerimi kapayıp açtığımda artık etrafını daha farklı görüyordum, elimi kaldırıp karşımda duran kırmızı ipe uzandığımda onu yavaşça çekmeye başladım. Çektiğim kırmızı ip aslında Felix'in kanıydı ben sadece bildiğim bir büyü sayesinde ona bu şekli verebilmiştim.

Felix...

İçimden sanki bir şey çekiyormuş gibi hissetmemle olduğum yerde donmuştum, Hyunjin benim kanımı çekiyordu? O beni gerçekten öldürmeye çalışıyordu...

Gözlerim kocaman açıldığında hemen kendime gelmek için silkelendim, böyle olmayacaktı buna izin vermeyecektim. Bütün gücümü toparladıktan sonra etrafımdaki büyüyü kırdım, vücudumdan hızla azalmaya devam eden kanım beni her ne kadar zorlasada bütün gücüme odaklanmaya çalıştım.

Elimi kaldırıp hyunjin'in boynuna odaklandığımda elimi orta yavaşlıkta kapatmaya başladım, elim kapandıkça vücudumdaki çekilme hissinin azaldığının farkındaydım bu sebeple buna devam ettim.

Ancak kısa bir süre sonra arka tarafa doğru uçmamla neye uğradığını şaşırdım. "Çocuklar, sizi delirdiniz mi? Bu sadece bir antrenmandı bir ölüm oyunu değil. Kafayı yemişsiniz siz şu halinixe bakın resmen ölmek üzeresiniz. Hemşire, hemen buraya gel!" Diye bağırması ise son duyduğum şeylerdi...

••

Bittiiiiii, iyi okumalar

Yazım:01.5.23
Yayım:06.5.23

Sihirbaz ve Büyücü / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin