Felix...
Leliel ve Forneus ile tam olarak tanışmamızın üzerinden iki gün gibi bir süre geçmişti ve bugün Hyunjin ile ilk buluşmamıza gidecektik, oradan döndüğümüz zaman kantinde otururken ben söylemiştim buluşmak istediğimi.
Tabii bu olay okulda biraz gündem olmuştu.
•••
•••
Üstümü özene bezene giyinmiş, takılarımı da taktıktan sonra hazır olduğumu düşündüğüm için evden çıkmıştım. Hyunjin'in evine doğru yürümeye başladığımda, gideceğimiz yer nehir kenarında olduğundan dolayı herhangi bir araç alma gereksinimi duymamıştım. Zaten evimizin mesafesi de kısaydı.Yürüyüşünün bitmesiyle, elimi kapıyla buluşturmuştum. Hafifçe tık tıklattığım kapının açılmasıyla başımı hafifçe kaldırıp karşımdaki adama baktım.
Sanki rüyada gibiydim, tam olarak emin olmasamda karşımda duran adam bana kendimi rüyada gibi hissettiriyordu. "Felix, çok şıksın..." Bunu benim söylemem gerekmiyor muydu sevgili? "Kendinin farkında olmalısın güzelim." Ona doğru bir adım atıp kurduğum cümle etkilemiş olmalı ki gözleri kapanmıştı.
Gözlerine doğru nefesimi yavaşça üflediğimde, kıkırdamış gözlerini daha da sıkmıştı. "Hoşuna gidiyor sanırım." Aniden belimden çekildiğimde şaşkınlık dalgası bütün vücudumu ele geçirmişti. Hyunjin kafasını bana doğru yaklaştırmış, sol kulak mememi ağzına alıp kısaca emdikten sonra bırakmıştı. "Daha sert oyna güzelim, böyle küçük şeyler beni çok etkilemiyor."
Boynuma yakın olan kafasını tutup boynuma sertçe bastırdıktan sonra, boynuna dudaklarımı yaklaştırıp konuşmaya başladım. " Seninle kapının önünde sevişmeyeceğim Hwang." Boynunu ısırdıktan sonra ondan ayrılıp üstümü düzelttim. "Hadi gidelim, ilk buluşmamıza geç kalmayalım."
Elimi ona uzattıktan sonra tutması için bekledim. Beni çok bekletmeden o da kendine gelip üstünü başını düzelttikten sonra elimi tuttu. Beraber nehir kenarında ayırttığım restoranta doğru ilerlemeye başladık.
Rostoranta geldikten sonra ayırttığım masaya oturduk, önceden menüleri ayarladığım için gelmelerini bekliyorduk şimdi. "Nasıl, beğendin mi?" Kafasını sallayıp beni onayladı. "Çok beğendim, mekanın dizaynı falan çok güzel." Ona gülümseyip bize doğru gelen garsona baktım.
Masaya yemekleri koyduktan sonra yanımızdan ayrılmışlardı. "O kadar şeyi beraber yaşadıktan sonra konuşacak pek bir şey bulamadık anlaşılan." Hyunjin'in dediğiyle ona doğru bakmıştım, haklıydı. "Evet konuşacak pek bir şeyimiz yok galiba."
"Olsun, ben gözlerine baksam da yetiyor zaten."
"Bazen fazla romantik oluyorsun Hyunjin, ben asla böyle biri değilim."
Hyunjin gülümsemiş, ardından konuşmaya başlamıştı. "Bu problem değil biliyorsun, seni seviyorum ve önemli olan tek nokta bu. Ne kadar romantik olduğun veya ne kadar iltifat ettiğinle çok ilgilenmiyorum. Nasıl anlaştığımızın çok bir önemi yok yeri geliyor birbirimizi hastanelik ediyoruz sonuçta."
O gün aklıma geldiğinde gülümsedim. "Çok güçlü bir büyücüsün, seni takdir ediyorum ve seninle gurur duyuyorum. O gün ikimizde oldukça zorlandık ve gerçekten çok güçlüsün. Ayrıca bende seni seviyorum Hyunjin ve bunu başka hiçbir etken değiştiremez, benden vazgeçmediğin için teşekkür ederim."
Akşam boyunca yemeğimizi güzelce yemiş, ardından nehir kenarında kısa bir yürüyüş yaparak evlerimize geçmiştik.
•••
Pek olmamış olabilir, emin değilim... Galiba kaos bitnce yazcaak bir şey bulamadım ya noldu anlamadım
Yazım/ Yayım: 19.5.23
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sihirbaz ve Büyücü / Hyunlix
Short StoryBir sihirbaz ve bir büyücü "Seninle varoluş gibi olalım, kendi varoluşumuzun sonuna kadar." 11#Hyunlix:14.5.23 / 15.6.23