GOOD BOY GONE BAD

-B-

-TAEHYUN-

02.05.23

"Evet gençler, evi boşaltmanız lazım. İncelemeye alacağız."

Polis bizi kapı dışarı ederken yanımdan geçip giden, siyah ceset torbası içinde olan Changbin'in bedenine baktım.

Tanrım, nasıl bir kabustu bu? Bitmek bilmiyordu. Neden bitmiyordu?

"Kafayı sıyıracağım. Ne bok yiyeceğiz şimdi?"

Kai'nin isyanına Seonghwa cevap verdi. "Katil hakkında daha çok şey biliyoruz artık. Polis halledemiyorsa biz icabına bakarız. Benim dağ evimi hatırlıyor musunuz? Oraya gideceğiz."

Birkaç saat sonra Seonghwa'nın dağ evindeydik.

Hepimiz kendimizi koltuklara attıktan bir süre sonra konuşmaya başladım. "Katil iki kişi. İçimizden iki kişi katil. Her kimseniz ne sikim yapmaya çalışıyorsunuz, bizden ne istiyorsunuz bilmiyorum ama sizi bulduğum ilk an öldürdüğünüz kişi sayısı kadar canınızı alacağımı unutmayın."

"Oo, şampiyon sakin ol. Gözümde katil olma potansiyeline sahip birine dönüştün şimdi."

Pişkince konuşan Minho iyice sinirlerimi bozarken tekrar konuşmaya başladım. "Asıl sen katil olma potansiyeline sahipsin Minho."

"Ne saçmalıyorsun Taehyun?"

"Benimle konuşan kişi dışarıdaydı, camı kıran da. Yani o sırada dışarıda olanlardan şüphelenmemiz lazım. Dışarıda da sen, San, Yeonjun ve Beomgyu vardı. Dördünüzden ikisi katil."

Minho sinirle öne doğru eğildi. "Saçmalama Taehyun. Changbin odasında öldürüldü."

"Ama koridorun camı açıktı."

Yanımda oturan Soobin'e döndü bakışlarım.

Herkes Soobin'e odaklanırken o konuşmaya devam etti. "Cam açıktı. Taehyun'un dediği gibi dışarıda olan kişilerden biri camdan içeri girdi, Changbin'i öldürdü, sonra geri çıktı."

"Diğeri ne yapıyordu peki?" Kai'nin sorusuna Chan cevap verdi.

"Bizi oyalıyordu."

Taşlar yavaş yavaş yerine oturmaya başlarken Ryujin isyan ederek lafa atladı. "Yukarıdakiler ne yapıyordu acaba?!"

"Sen de yukarıdaydın Ryujin. Sen ne yapıyorsan onu yapıyorduk."

Ryujin, Wooyoung'a göz devirerek geri yaslanırken etrafıma baktım. Sadece Chan, Yeji ve Soobin'e güveniyordum. Diğerlerinin hepsi gözümde birer katildi.

"Beomgyu."

Hepimiz kafamızı Kai'ye kaldırdık. "Katil Beomgyu."

Beomgyu sinirle gülerek elleriyle yüzünü kapattı. Gülüşünü bastırdıktan sonra Kai'ye baktı. "Senin katil olduğundan o kadar eminim ki Kai. Suçu bana atma."

San, Wooyoung'u biraz daha yanına çekerek cebindeki çakısına atıldı. "Ne sikim dönüyor?! Ne demek istiyorsunuz?!"

Beomgyu sesini yükselterek açıklama yapmaya başladı. "Changbin'i Kai öldürdü. Diğerlerini kim öldürdü bilmiyorum, ama Changbin'i Kai öldürdü."

"Neden yapayım böyle bir şeyi sik kafalı?"

"Çünkü Yuna'ya aşıksın! Changbin'in de Yuna'ya karşı boş olmadığını biliyorsun."

Odadaki herkes sessizleşirken Beomgyu bakışlarını Yuna'ya çevirdi. "Changbin'i öldürdün, çünkü onu Yuna'yla yiyişirken gördün."

"Kai!" Yuna yerinden kalkıp ayakta dikilen Kai'nin koluna atıldı. "Yok öyle bir şey! Yalan söylüyor! İnanma ona!"