-O-

31 5 53
                                    

-TAEHYUN-

03.05.23 (05.23)

"Taehyun?" Olduğum yerde donup kalmıştım. Öyle ki Soobin'e bile dönüp bakamıyordum.

"Taehyun, ne yaptın sen?" San'in sorusuna bile cevap veremiyordum. Gözlerim Seonghwa'nın ölü bedenindeydi.

Minho öne geçip Seonghwa'ya yöneldi. Ona bir süre baktıktan sonra bana döndü. Kafasını iki yana salladı neler olduğunu sorarcasına. Yerimden kıpırdayamıyordum hala.

Mutfağa gelen Yuna'nın çığlığı duyuldu sonra.

"Tanrım, yine mi?" Yeji'nin yorgun sesi Yuna'nın çığlığına karışırken Soobin sarstı beni.

"Taehyun?"

Kendime gelebildiğimde birkaç kelime edebildim sadece. "Ben, ben..."

"Öldürdün, öldürdün onu! Tanrım, Beomgyu'yla ilişkisini öğrenip öldürdün onu! Katil sendin! İşbirlikçin seni arıyordu ve masum rolü yapmanı sağlıyordu."

San'e döndüm korkuyla. "Hayır, hayır ben değildim! Ben öldürmedim! Ben katil değilim!"

"Taehyun?" Arkamı döndüm. Yeonjun şaşkınlıkla bize bakıyordu.

"Ben öldürmedim."

Yeonjun öne çıkıp Seonghwa'nın cansız bedenine baktı.

"Tamam, şunu halledelim önce. Sonra konuşuruz."

Wooyoung ve Yeonjun cesedi alıp götürürken San ve Minho mutfağı temizlemeye koyulmuşlardı.

Soobin ve Yeji beni yerimden hareket ettirip içeri getirmişlerdi. Yuna ise Lia'nın koluna sarılmış korkuyla oturuyordu.

Şaşırmıştım ve korkmuştum.

Seonghwa'yla oldukça büyük bir kavganın ardından ondan nefret ettiğimi düşündüğüm an öldürülmesi beni çok şaşırmıştı.

Ama kanımı çeken şey ise içimizden iki kişiden, diğer adlarıyla katiller, biri beni oyalarken diğeri içeri girmiş ve Seonghwa'yı öldürmüştü. Ve benim asla ruhum duymamıştı.

Önce odaya Wooyoung ve Yeonjun girdi. Sonra ise San ve Minho.

"Tek başımaydım. Oturuyordum burada. Seonghwa mutfağa gitmişti. Bir süre sonra telefonum çaldı. Gizli numaraydı. Konuştuk her zamanki gibi. Bir ara mutfaktan sesler geldi. Bir şeyler yere düştü, sandalye sesleri geldi. Kalkıp gidecektim ama Seonghwa'yı görmek istemedim. En son kapatırken bana 'Dibinde olup bitenden haberin olsun Kang Taehyun.' dedi. Sonra birine bir şey yapacağını anladım ve bıçak almaya mutfağa gittim. Sonra da..."

Bir anda neler olduğunu anlatmaya başlamamla herkes pür dikkat beni dinlemeye başlamış fakat sonlara doğru sesimin titremesinden dolayı tamamlayamamıştım.

Yeonjun yerinden kalkıp kapıya yürümeye başladı. "Çok uzadı bu iş, polise gideceğim."

"Ben de geliyorum." Soobin kalkıp peşinden gidecekken Yeonjun durdurdu onu.

"Gerek yok, hallederim."

Soobin kaşlarını çatıp tekrar yanıma oturduğunda San isyankar sesiyle konuşmaya başladı. "Kim şimdi katil? Kafayı yiyeceğim."

"Hiçbir fikrim yok." Wooyoung'un elleriyle oynarken söylediği cümlesine oflayarak cevap verdim.

Geri yaslanırken Soobin'in bakışları dikkatimi çekti. Gözleri Wooyoung ve kapı arasında gidip geliyordu.

"Ne bok yiyeceğiz şimdi?" Minho'nun elleriyle yüzünü kapatarak sorduğu soruya Lia cevap verdi.

"Sayımız gittikçe azalıyor. Gerçekten ikimizden iki kişiyse şu an aramızdalar."

GOOD BOY GONE BADHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin