-A-

33 6 24
                                    

-TAEHYUN-

03.05.23 (13.57)

Beomgyu'yu dibimden ayıran şey Minho'nun yumruğu oldu.

Beomgyu geriye sendelerken Minho bağırmaya başladı. "Ne istiyorsun lan bizden?! Ne istedin öldürdüğün herkesten?!"

Beomgyu çenesini tutarak Yeonjun'un arkasına geçti tekrardan. "Hepsini açıklayacağım Minho, sabırlı ol."

Beomgyu biraz bekledikten sonra konuşmaya devam etti. "Ama hiçbiriniz işbirlikçimi merak etmiyor gibi."

Bakışları bana döndü. "Seni arayan kişinin kim olduğunu merak etmiyor musun Taehyun? Şu an seni neden aramadığını merak etmiyor musun?"

Kaşlarımı çatarak ona baktım. Soobin konuşmaya başladı ardından. "Telefon çekmiyor, yalan söylüyorsun."

Beomgyu histerik bir gülüş attı. "Her yerde çekmiyor, doğru. Ama şu an ayak bastığınız yerde dahil olmak üzere bazı köşelerde çekiyor Soobin-ah."

Ardından cebimdeki telefonum titredi. Telefonumu yavaşça cebimden çıkarırken Beomgyu güldü. "İşbirlikçim duydu herhalde bizi."

Gözlerim Soobin ve Minho'ya kaydı. İnanmak istemiyordum. Onlardan birinin ihanet etmiş olmasını istemiyordum.

Ama sonra bir şey fark ettim. Minho ve Soobin'de birbirine bakıyordu.

Ardından Soobin bir şeyin farkına varmış gibi gözlerini Beomgyu ve Yeonjun'a çevirdi. Sessizce, istemeyerek mırıldandı. "Hayır."

Yeonjun yerde tuttuğu bakışlarını kaldırdı. Yüzünde hafif bir gülümseme belirirken, arkasında bağlı olduğunu düşündüğümüz ellerinden birini kaldırdı tuttuğu telefonuyla.

"Siktir." Minho'nun küfrünü Beomgyu sözleriyle devam ettirdi.

"Açsana telefonunu sevgilim."

Gizli Numara.

Telefonu açtım korkarak. Beomgyu gözleriyle işaret verdiğinde kulağıma yasladım. "Kimsin?"

Telefonu kulağına yaslayan Yeonjun oldu. "Finale geldik Taehyun."

Kulaklarıma hem telefonumdan, hem de karşımda yerde dizleri üzerinde oturan Yeonjun'dan gelen kalın sesle sinirle telefonu fırlattım.

Yeonjun ve Beomgyu gülmeye başladığında bağırdım. "Ne istiyorsunuz?! Ne istediniz bizden?! Arkadaştık lan biz!"

"Sikerler arkadaşını!" Yeonjun'un ayağa kalkarken sinirle söylediği cümlenin ardından Soobin'e döndü.

Ben de Soobin'e döndüğümde sessizce ağladığını fark ettim. Yeonjun ona doğru bir adım attı.

Soobin geri çekildi. "Yalandı. Hepsi bir yalandı."

Yeonjun hiçbir tepki vermezken Soobin acıyla göğsüne vurdu. Gözlerinden yaşlar akmaya devam ediyordu.

"Sevdim lan ben seni! Seni sevdim ben!"

Soobin bekledi biraz. "Ama görüyorum ki sen beni hiç sevmemişsin. Söylediğin tüm güzel sözler, yaşadığımız onca şey. Hepsi oyununuzun bir parçasıydı değil mi?"

Yeonjun'un birkaç adım gerisinde duran Beomgyu ellerini havaya kaldırdı. "Aşk acıtır."

Soobin ona aldırış etmeden gözünden akan yaşları sildi sertçe. Ardından tişörtünün yakasını tutup omzunu açtı. "Bu sikik dövmenin de bir anlamı yoktu değil mi?!"

Yeonjun hala bir şey demezken Soobin devam etti. "Senden de sana ait olan her şeyden de kurtulacağım Choi Yeonjun."

Ardından adımlarını arkamızdaki borulara yönlendirdi. Omzunu açıp beklemeden borulara yasladığında acıyla bağırdı.

GOOD BOY GONE BADHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin