-B-

30 6 26
                                    

-TAEHYUN-

03.05.23 (11.52)

"Ne demek kazan dairesindeyiz?!" Yuna'nın telaşla sorduğu soruya Minho karşılık verdi.

"Yolun sonuna geldik. Kaçacak yerimiz yok artık."

Sıkıntıyla yere oturdum. Gözüm havalandırmaya çarptı. Em fazla iki gün idare ederdi bizi. Ilık bir havası vardı bulduğumuz yerin. Üşümezdik ama boruların sıcaklığı bizi bunaltabilirdi. Yiyeceğimiz yoktu. Telefonumu çıkardım. Sinyal de yoktu. Polisi de arayamazdık artık.

"Öleceğiz burada." Yuna'nın ağlamaklı söylediği cümlesine cevap verdim.

"En azından bıçaklanmadan öleceğiz."

Biz öylece otururken karşı duvarın en köşesinden tavandan aşağı bir merdiven uzandı gürültüyle.

Hepimiz ayağa kalkıp birbirimize sokulurken geri adımlamaya başladım. Sırtımı borulara yaslayacakken Soobin durdurdu beni. "Borulara yaklaşma, yanarsın."

Kafamı sallayıp merdivenlere yönelttim başımı. Aşağı iki bedenin inmesiyle korkuyla gözleri büyülttüm.

"Yeonjun." Soobin'in fısıltısıyla iyice odaklandım.

Siyahlı bedenin katil olduğunu biliyordum. Ensesinden tuttuğu kişi ise Yeonjun'du.

Katil merdivenlerden indikten sonra Yeonjun'u beraberinde çekip dizlerinin üstünde yere oturmasını sağladı. Elleri arkada duruyordu. Bağlı olmalıydı. Burnu kanamıştı. Yorgunlukla bize bakıyordu.

"Yeonjun!" Soobin öne atıldığında hızla tuttum onu. Ani hareketler yaparsak ne olacağı belli olmazdı.

Yavaş adımlarla öne çıktık. Minho sinirle ama sakin tutmaya çalıştığı sesiyle konuşmaya başladı. "Bırak onu."

Katil öylece bize bakmaya devam ederken cebimde tuttuğum bıçağı çıkardım belli etmeden.

Yuna ağlamaya başladığında hızla öne atıldı. "Öldür beni! Çok yoruldum, tamam mı?! Öldür beni!"

Katil Yeonjun'u bırakıp üstüne yürüdüğünde Minho'yla birlikte Yuna'nın yanına koştuk.

Yuna'yı geriye çekmeye çalışırken gözlerim Soobin'e kaydı. Yeonjun'un yanındaydı. Katilin de gözleri Soobin'i bulmuştu ki dikkatini bizden alıp onlara verdi.

Soobin'e ulaşıp sertçe itti onu. Soobin'in yanına yaklaştığımda bana dönüp bıçağını kaldırdı. Aynı anda bende elimdeki bıçağı ona doğrulttuğumda olduğu yerde kaldı.

Yavaş adımlarla üstüme gelirken geri çekilmedim. Yüzümü kavradı bıçak olmayan eliyle. Çenemi tutup havaya kaldırdı. Boynumdaki dövmemi buldu eli. Orayı gözleriyle ve eliyle takip ederken boynuna baktım. Boynundaki kulağının arkasından ensesine akan dövmesine baktım. Benimle aynı olan dövmesine baktım.

Thursday's Child.

Gözlerim dibimde duran maskeli yüzünü buldu. Saçları taktığı şapkadan gözükmüyordu. Vücut hatları giydiği bol siyah tişört ve pantolondan dolayı belli olmazken gözlerine baktım en son.

Gözlerim kahverengi gözleri bulduğunda hayal kırıklığı ve gerçekler vurdu yüzüme.

İnanamayarak mırıldandım. "Beomgyu?"

Bakışların hepsi bana dönerken karşımdaki beden çenemi bırakıp arkasını dönerek Yeonjun'un yanına doğru adımladı.

Minho beni yanına çekerken hepimiz onlardan en uzak köşeye geçtik. O sırada katil şapkasını çıkardı.

Kahverengi saçları alnına dökülürken maskesini çıkardı.

Gördüğüm yüzle olduğum yerde sendeledim. Yuna korkuyla bir çığlık bırakıp Minho'nun arkasına geçtiğinde okkalı bir küfür savurdu Minho.

Soobin ise şaşkınlıkla karşısındaki bedene bakıp mırıldandı. "Beomgyu?"

Beomgyu gülüp cevap verdi. "Tanrım, şu tiplerinize bakın."

"Sen, sen öldün?! Paramparçaydın!"

Yuna'nın cümlesine karşı kahkahalara boğulan bu sefer Yeonjun'du.

Şaşkınlıkla bakan bakışlarımız yerde dizlerinin üzerinde oturmaya devam eden Yeonjun'a dönerken Beomgyu'da kıpırdayarak Yeonjun'a katıldı.

Yeonjun'un gülüşü gözyaşlarına dönüşürken Beomgyu bıçağını Yeonjun'un boğazına yasladı.

"Yeonjun!" Soobin öne atılmaya çalıştığında Minho tuttu onu.

Şaşkınlıktan olduğum yerden hareket edemiyordum.

Tanrım, Beomgyu katildi. Herkesi öldüren oydu.

"Sen, sen katil misin şimdi?!"

Yuna'nın sorusuna gözlerini devirdi Beomgyu.

Bıçağını Yeonjun'dan çekip Yuna'ya ilerledi. "Biliyor musun Yuna, aptal insanlardan nefret etmişimdir hep. Sen de onlardan birisin. Boşuna oksijen israfısınız."

Bıçağını Yuna'nın karnına sağladığında kendime gelip Yuna'ya atıldım.

Beomgyu bıçağını Yuna'nın karnından çekip ucunu çeneme yasladı.

Bıçağın ucundan boynuma akan Yuna'nın kanıyla birlikte Yuna'ya baktım. İki büklüm olmuş bedeni saniyeler içinde yerle buluşurken Beomgyu'nun sesiyle ona döndüm.

"Son sahneye hoşgeldin sevgilim."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


GOOD BOY GONE BADHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin