-TAEHYUN-
03.05.23 (08.21)
"Wooyoung?" San yavaşça yere çöktü. Elindeki çakısı yanına düşerken elini Wooyoung'un yüzüne yaklaştırdı.
Gözyaşları hızla akarken başını kucağına aldı. Sıkıca sarılıp kontrolü kaybetmiş bir şekilde ağlamaya başladı.
Kafamı geriye çevirdim. Kuruyan gözlerim tekrar yaşlarla dolduğunda etrafıma baktım. Lia sırtını duvara yaslamış yanındaki Yuna'yla birlikte ağlıyordu.
Yeji hızla dışarı çıkıp kusmaya başladığında Minho gitti yanına. Soobin ise San'i yavaşça geriye çekti.
O sırada telefonum tekrar çaldı. Telefonu açıp bağırmaya başladım. "Ne var?! Ne istiyorsun?! Bitti mi?! Son muydu bu?!"
Kalın ses gülüp cevap verdi. "Bitiyor Taehyun. Geliyoruz yanınıza. Son vereceğiz tüm her şeye."
Arkadan motosiklet sesi yükselirken bağırdı kalın ses. "Ölmeye hazır olun pislikler!"
Telefonun kapanmasıyla diğerlerine baktım. Yuna ağlayarak kulaklarını kapattı. "Ölmek istemiyorum, ölmek istemiyorum!"
San çakısını eline alıp üzerimize yürüdüğünde korkuyla geri çekildik hepimiz. "Hangi şerefsiz yapıyor bütün bunları?! Çık hadi, bitirelim bu işi!"
Minho, Yeji'yle birlikte içeri girip tek tek bize baktı. "İçimizden biriyse de kim olduğunu bilmiyoruz. Ya birbirimize güvenmeye devam edeceğiz ya da tek başımıza hareket edeceğiz."
San geri adımladı. "Hepiniz, benden uzak durun."
Koridorun sonundaki odalardan birine girip kapıyı kapattığında diğerlerine baktım. Yuna arka bahçeye çıkıp çimlere oturdu. Kollarını kendi etrafında sarıp etrafına bakındı.
Minho salondaki koltuklardan birine oturduğunda Soobin'de onun yanına geçti.
Yeji de geçip oturduğunda ayakta dikilmenin mantıksız olduğunu fark edip ben de oturdum.
Lia sırtını duvara yasladı. "Wooyoung ne olacak?"
Yerde yatan ölü bedene baktım. Minho sıkıntıyla nefes verdi.
"Cesetleri toplayan Yeonjun ve Wooyoung'du hep. Kendi cesedini de toplayamayacağına göre."
Yeji'nin cümlesine Lia cevap verdi. "Yeonjun nerede?"
"Polise gitti ya." Lia cümleme güldükten sonra kafasını iki yana salladı.
"Polise gitmek bu kadar uzun mu sürüyor Taehyun?"
"Ne demek istiyorsun Lia?"
Soruma Lia yerine Soobin cevap verdi. "Yeonjun katillerden biri."
"Sinirle böyle konuşuyorsun Soobin."
Soobin bana döndü. "Hayır, sinir değil bu. Hangisi bilmiyorum ama içinden biri Yeonjun."
"Diğeri kim peki?" Minho'yu Lia cevapladı.
"Taehyun." Ona döndüm hızla.
"Yanınızdayım Lia, nasıl ben olabilirim?"
"Herkesi sen öldürdün. Yeonjun ise onları yerleştirip senin yanımıza gelmeni bekledi. Sizden şüphelenmeyelim diye de seni aradı hep. Wooyoung'u ise o öldürdü, o yerleştirdi ve seni aradı. Sen de uygun bir zamanda hepimizi öldürüp kurtulacaksın."
Ağzım açık bir şekilde Lia'yı dinledikten sonra cevap verdim. "Nereden biliyorsun benim olduğumu? Kanıtın var mı Lia?"
Lia yanıma gelip boynumu kaldırdı. "Dövmen çok şey söylüyor Taehyun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOOD BOY GONE BAD
FanfictionTelefonun bir diğer ucundaki ses derin bir nefes verdi. "İyi çocuk kötü oldu." Ardından dışarıdan gelen büyük bir çığlıkla beraber hepimiz olduğumuz yere sindik. Korkuyla mırıldandım. "Manyaksın lan sen." Telefondaki ses güldükten sonra cevap verdi...