GOOD BOY GONE BAD

-Y-

-TAEHYUN-

03.05.23 (00.56)

"Nasıl oldu?" Bakışlarımı Soobin'e çevirdim. Çok yorgundum, konuşacak halim yoktu. Wooyoung cevapladı Soobin'in sorusunu.

"Hepimiz dağılmıştık bir yerlere. Ben de yukarı, odaya çıktım. Bunalmaya başlayınca yürüyüşe çıkmak istedim. Ormanda dolanırken Chan'in bedenini buldum."

Soobin tekrar sordu. "Ceset nerede?"

Wooyoung bekledi bir süre. Gerçekten ceset neredeydi? "Şey, bizimkileri çağırmak için eve geri döndüm. Geri gittiğimizde ceset yoktu."

"Niye aramadın bizi?" Minho'nun kaşlarını çatarak sorduğu soruya cevap verdi Wooyoung. "Telefon, ormanda çekmiyordu."

"Seni arayan oldu mu? Gizli Numara falan?"

Wooyoung Yeonjun'a döndü. Bir süre birbirlerine baktıktan sonra cevap verdi. "Hayır, kimse aramadı."

Yeji gözlerini kapatıp Ryujin'in omzuna başını yasladı. Ardından konuşmaya başladı. "Yalancı."

Hepimiz ona dönerken Ryujin onu korumak istercesine elini belli belirsiz siper etti.

"Katil sensin Wooyoung. Chan'i, Kai'yi, Beom'u, diğerlerini... Hepsini sen öldürdün. İş birlikçin kimse seni yarı yolda bıraktı. Tek başına cesetleri toplamaya çalışıyorsun. Ama ne var biliyor musun?"

Başını kaldırdı Ryujin'in omzundan. Öne doğru eğilip dirseklerini bacaklarına koydu. "Berbat bir yalancısın."

San kollarını oturduğu koltuğun kenarlarına yayarak sırıttı. "Yeji, açık olacağım. Sen ve senin o psikopatça düşüncelerini de alıp siktir git. Sevgilini de götürebilirsin yanında."

Ryujin oturduğu yerden ayaklanınca San'de beklemeden kalktı yerinden. "Bana diklenmeye kalkışma Ryujin. Senin sevgiline katil muamelesi yapan yok."

"Biliyor musun San, çok uyumlu bir çiftsiniz."

Hiçbirimiz neler döndüğünü anlamazken Ryujin devam etti. "İkiniz de mükemmel yalancılarsınız."

San sinirlendiğini belli eden bir gülümsemeyle Ryujin'in üstüne yürüdü. "Chaeryeong'un ölümünü bile açıklayamadınız siz. Onu çamaşır odasında bulduğunu söyledin. Ama Yuna'yla kavga etmişti en son. Telefonu çalıp dışarı çıktığını söyleyen de sizdiniz. Suçu sevgilin Lia'ya attı, çünkü senin katillerden biri olduğunu biliyordu. Yuna'da ortağın değil mi? Asıl yalancılar sizsiniz."

Ryujin San'in üstüne yürüdüğünde Wooyoung San'in bileğini kavradı.

Ryujin'in gözleri Wooyoung'un sıkı sıkı tuttuğu San'in bileğini bulurken histerik bir gülüş attı. "Sence katil ben olsaydım, bildiklerimi saklar mıydım San?"

Yeji'nin elini tutup ayağa kaldırdı. "Bizden uzak dur San. Sende, senin o psikopatça düşüncelere sahip olan yalancı sevgilinde bizden uzak durun."

Ardından arkasına bile bakmadan Yeji'yle birlikte yukarı çıkan merdivenlere ilerlediler.

"Az, önce, ne, sikimsonik, şeyler, döndü, burada?"

Minho'nun heceleyerek söylediği cümlesi Seonghwa'yı güldürürken oturduğum yerden kalktım.

Adımlarım arka bahçeyi bulurken köşedeki çardağa geçtim. İçime derin bir nefes çektim. Yanıma birinin geldiğini hissetmemle hızla o tarafa döndüm. Gelenin Soobin olduğunu fark etmemle rahat bir nefes verdim.

"İyi misin?" Soobin'in sorusuna başımı iki yana sallayarak cevap verdim. İyi değildim.

Soobin elini omzuma koydu. "Bak, Beomgyu için üzgünüm. Gerçekten, anlaşamazdık ama onun artık olmayacağı düşüncesi beni mahvediyor."