Sonunda akşam yemeği bitmiş ve ortalık Baekhyun ve Luhan tarafından toplanmıştı. Minseok ise bu sürede Yul ile oynayıp çocuğu uyutmuştu odasında. Yul'un yanından ayrıldıktan sonra ise Luhan'la birlikte evin yolunu tutmuştu.
Baekhyun kendisini koltuğa bırakarak kafasını başlığa yaslayıp gözlerini kapattı. Yanında bir hareketlenme hissettiğinde küçük gözlerini açıp yan tarafa döndü. Dönmesiyle burnuna konan ufak bir öpücükle karşılaştı. Yüzüne yayılan gülümsemesiyle yeniden gözlerini kapattı.
Chanyeol ise güzel eşinin ipeksi saçlarını okşuyordu uzun parmaklarıyla. Kısa adama daha da yaklaşarak kollarını küçük bedene doladı ve kafasını boynuna gömdü. Bihuş edici kokusu ile beyni uyuşuyordu sanki gittikçe. Dudaklarını zarif tene değdirip sürükleyerek aşağıya inmeye başladı. Tişörtün yakasına kadar geldiğinde durarak yeniden kaldırdı kafasını minik suratla yüz-yüze gelecek seviyede.
Baekhyun gözlerini açmış önündeki iri gözleri izliyordu. Bakışları düz burundan kayarak dolgun dudaklara iniyordu yavaşca. Aradaki kısa mesafeyi kapatarak dudaklarını öpülmeyi bekleyen dudaklarla birleştirdi.
Chanyeol yumuşak dudakları kendininkilerle ezerken elini ince boyunda gezdiriyordu. Parmakları narin saçları bulunca Baekhyun'un dudaklarından kısa bir mesafede ayrılıp dilini diğerinin dudaklarında gezdirdi. Geri çekilip eserine baktığında ince dudakların üzeri parlıyordu ıslaklıkla. Tekrar uzanıp dudaklarını öpmeye başladı. Bu sefer biraz daha tutkulu ve ciddiydi öpüşme. Baekhyun bunun nereye gittiğini bildiğinden dudaklarını Chanyeol'ünkilerden geri çekip hızlanan nefesleri arasında alınlarını birleştirdi. Elleri uzun adamın gömleğinin yakalarına tutunmuştu.
"Burada olmaz, hadi odamıza gidelim." Baekhyun kelimeleri bir-bir sarfederken Chanyeol hareket eden dudakları izliyordu istekle. Duyduğu şeye kafa sallayıp hızla ayaklandı. Baekhyun'un elini tutup arkasından sürüklemeye başladı odalarına doğru.
Odaya girdiklerinde daha yatağa uzanmadan diğerini öpmeye başladı Chanyeol. Baekhyun ağzı uzun adam tarafından kontrol altına alınmışken, elleriyle onun belini işgal etmiş, gömleğinin düğmelerini aşağıdan yukarıya doğru çözmeye çalışıyordu.
Chanyeol'e son bir öpüş verdikten sonra kendisini geri çekip iri omuzları koyu renkli gömlekten kurtardı. Ellerini çıplak tende gezdirerek dudaklarını göğüs arasıyla sürükleyip aşağıya indi. Dizleri üzerine çöküp pantolonun fermuarını indirdi. Uzun bacaklar etrafını saran kumaştan kurtulunca Baekhyun boxerın kenarlarından tutarak çekiştirmeye başladı. Ortaya çıkan kasıklara ağzını dayayarak diliyle hissetmeye koyuldu yumuşak teni.
Chanyeol bedenine yayılan zevkle gözlerini kapatıp rahatlarken Baekhyun onu biraz daha iyi hissettirmek için erkekliğini eline alıp çekmeye başladı. Kafasını kaldırdığında baygın bakan iyi gözlerle karşılaşmıştı. Chanyeol parmaklarını diğerinin alnına dökülen saçlara dolayıp geriye taradı nazikçe.
Baekhyun eliyle işine devam ederken diğerinin kasıklarını tatmaya devam etti başını çevirerek. Saçlarındaki elin kafasını yavaşça okşaması daha da rahatlatıyordu onu. Biraz daha onu çektikten sonra ayağa kalkıp soyunmaya başladı.
Uzun adam dudaklarını yeniden rehin alırken soyunmasına da yardım ediyordu. Baekhyun çıplak kalıncaya kadar Chanyeol'ün dokunuşlarıyla yönetilmişti. Bir kere daha dudaklarını öpüp onu yatağa doğru itti Baekhyun. Diğeri sırtını yumuşak yatakla birleştirirken Baekhyun aralık kapıya ilerleyip kapattı. Geri geldiğinde Chanyeol onu üzerine alıp öpüşlerine ve dokunuşlarına kaldığı yerden devam etti.
Baekhyun'u altına alıp bacaklarını iki yana ayırdı. Erkekliğini tutup kısa adamın içine itecekken durup bakışlarını aniden ona çevirdi. Yüzü biraz ciddi, biraz da telaşlı bir ifadeyle kaplanırken fısıltıyla konuşmaya başladı.
"Baek, o söylenenler hakkında ne düşünüyorsun?" Baekhyun anlamayarak işini durdurmuş olan adama baktı. Neyi kastettiğini hatırlaması uzun sürmemişti. Yüzüne ufak bir gülümseme yerleştirip ellerini iri göğüslerde gezdirmeye başadı.
"Sen istemediğin sürece kendi başıma karar veremem böyle bir şeye. Bunları düşünmeyelim, hadi." Chanyeol almak istediği cevabı duyduğunda gülümseyerek ince dudakları öpmeye başladı.
Baekhyun kesinlikle onun diğer yarısıydı, Chanyeol bunu hep söylerdi. Onu tamamlayan bir parçaydı. Aklından geçenleri dile getirmeden yapıyor, her isteğine saygıyla uyuyordu.
-
"Yul, bırak onu da yemeğini ye." Baekhyun yüzüne çok yakın tuttuğu tablet sebebiyle Yul'u azarlıyordu, ama çocuk pek de onu dinliyor gibi görünmüyordu. Olaya Chanyeol karışırsa belki dinler diye yalvaran bakışlarını eşine dikti Baekhyun. Chanyeol ise emri alır-almaz boğazını temizleyip kaşlarını çattı.
"Gözlüğün nerede, Yul?" Çocuk aniden gelen soruyla gözlerini irice açıp yüzünü saklamak adına tableti daha da yaklaştırdı kendine. Chanyeol çocuğun elindekini çekip alarak Baekhyun'a uzattı. Tekrar Yul'a döndüğünde çocuğun kaşlarının üzüntüyle düğümlendiğini, dudaklarının aşağı sarktığını farketti.
Derin bir nefes alarak masada öne doğru eğildi Chanyeol hafifçe. Yul'u korkutmak istemiyordu ama zararlı şeylerden kendisini korumayı da bilmeliydi.
"Kayıp mı ettin?" Çocuk yavaşca kafasını iki yana salladı. Chanyeol derin bir nefes alıp devam etti. "Kırdın mı?" Yul yeniden kafasını iki yana sallayıp bakışlarını Chanyeol'ün yüzüne çevirdi.
"Onu takmak istemiyolum."
"Hmm... Neden pekii?"
"Çiykin oluyoyum. Sonna güsel Luhan amja beni beenmes." Baekhyun duyduğu şeyle kıkırdadığında Chanyeol çatık kaşlarla ona bakmaya başladı. Kısa adam sert bakışları üzerinde hissettiğinde gülmesini durdurup meyve suyu doldurdu ikili için.
"Yul-ah, çok yakışıklısın, her halinle. Bence herkes, öhhöm, Luhan amcan da seni her halinle sever." Baekhyun yeniden gülmeye başladığında Chanyeol sinirle ona döndü. Diğeri ayaklanarak mutfaktan koşarcasına çıktı. "Onu her zaman takmak zorunda değilsin. Ama hiç takmamakla da çok kötü birşey yapıyorsun. Bu sana zarar verebilir. Sen zarar görürsen eğer, babalar da, Luhan amca da üzülür."
Chanyeol çocuğa tebessüm ettiğinde Yul da dediğini onaylayarak kafasını salladı. Galiba sevdikleri için 'güzelliğinden' azıcık vazgeçebilirdi.
"Anlaştık mı o zaman?" Chanyeol elini uzattığında Yul oflayarak minik eliyle iri eli tuttu. Ikili el sıkışıp sorunu çözdükten sonra Baekhyun kapıda durmaktan vazgeçip içeri girdi sonunda.
"Barış sağlandığına göre yemeğe devam baylar!"
Bu fice pek smut yazmamam yazamadığımdan değil. Nasıl smut yazdığımı -övünmek gibi olmasın- bilen bilir. Sadece bu hikayeye çok smutı yakıştırmıyorum :')
Finallerim bitti, güzelce devam edebilirim fice. Elimden geldiği kadar sık göndermeye çalışıcam bölümleri. Öptööm :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Big Family
FanficHerşey bebek Yul'nun yeni bir kardeş istemesiyle başladı. Böylece aileleri daha da büyüyecekti ve bebek Yul'un oyun arkadaşları çoğalacaktı. Ne köpekleri Mica ve Sica, ne de sevimli peluşu Paulo konuşkan arkadaşlar değillerdi. Bu da Park ailesinin...