4.6

824 56 22
                                    

İyi okumalar....

🌬🌬🌬🌬🌬🌬

Kuzey hızla merdivenleri çıkarken umudu Ahu'nun dediği gibi Feraye'nin yukarıda olmasıydı. Çünkü başka nerede olabilir bilmiyordu. Neredeyse barın içi boşalmıştı ve aşağıda kalanların arasında Feraye yoktu.

Yukarı kata çıkınca karşısına çıkan odalar ile anlık bir duraksadı. Boş boş durdu koridorun ortasında. Nereye geldiğini anlayamadı bir an için. Burası oda katıydı. Yani...bu mümkün değildi. Burada olması normal değildi. Olamazdı! Kuzey öfkeyle sarsılan bedeni ile ilerlemeye devam etti ki karşısında wc yazısını gördü. Bu yazıya bu denli sevineceğini tahmin bile edemezdi. Hiç düşünmeden ilerledi oraya ve aralık kapıyı ittirdi sertçe. Şu an için etik kovalayacak hali yoktu. Duvara çarpan kapı içerideki bir iki kadının dikkatini çekince başlarını direkt kapıya çevirmişlerdi.

Kuzey onları es geçip taradı içeriyi. Görünürde yoktu. İki kadın onu dikkatle süzerken Kuzey içeriye girip kabinlere yöneldi. Allah kahretsin ki hepsinin kapısı açıktı. Gözlerini yumup siktiri çekti. Burada değildi işte.

"Birine mi baktın?"diye sordu bir kadın. Bir elini Kuzey'in kolunun üzerine koymuş ilgiyle yüzüne bakıyordu. Kuzey kolundaki ele bakıp

"Çek elini!"diye öfkeyle konuştu. Kadına karşı bir aşağılayıcı tavır yoktü yüzünde. O temasları sevmezdi sadece. Bakışları, ifadesi ve sesi o kadar korkunç çıkmıştı ki kadın sakin ol deyip çekti elini ve geriye adımladı. Diğer kedğn da gerilemiş ve sırtını lavaboya yaslayıp tedirgin bir şekilde bakmıştı Kuzey'e. Kuzey'in umrunda bile değildi bakışları. 

Hızla tuvaletten çıkıp koridora yöneldi ve derin bir soluk çekti. Şimdi bu kapıları açması lazımdı. Karşılıklı altı kapı vardı. Dördü açıktı. İkisi kapalı. Her ihtimale karşı açık kapıların ardına da baktı hızla. Ama boştu. Şimdi sıra kapalı kapılardaydı. Ne göreceğinden emin değildi. Açmayıp gitmeyi bile istedi. Hatta yılgın bir nefes çekip merdivenlere bile yöneldi tekrar. Ne ile karşılaşacağını bilmiyordu. Korku ve öfkeden kuduracak gibiydi. Tuvalette çıksa karşısına yine bir şekilde öfkesini dindirirdi ama bu lanet olası odalardan birindeyse eğer...bunu nasıl karşılardı hiç bilmiyordu.

Sinirle saçlarını çekti ve kapılara yöneldi. İlk önce merdivene yakın olana gitti. Derin bir nefes çekip kulpunu tuttu. Peki. Ne göreceğini bilmiyordu ama seslense miydi? Gerçi seslenmesi içeride olan olayı değiştirmezdi ya. Artık ne oluyorsa.

"Siktir! Siktir! Siktir"diye kaç kez aynı kelimeyi tekrar edip vurdu duvara. Sakin olması gerekiyordu. Feraye böyle bir şeyi asla ayıkken yapmazdı bunu zaten biliyordu ama lanet olsun ki eğer çok fazla içmişse farkında olmadan kötü şeyler yapıyor olabilirdi. Ahu'nun haline bakılırsa o da içmiş olmalıydı. Ya yanlış bir şey yapıyorsa? Bunun ağırlığı altından nasıl kalkardı? Sonradan yaşayacağı pişmanlığın yükünü nasıl taşırdı? Kuzey onun pişmanlığını kendi bedeninde hissetti bir an için. Ah! Empatisi bile çok ağırdı.

Belki de Kuzey yetişmişti. O daha böyle bir felakete bulaşmadan yetişmişti. Elini çabuk tutsa bir şey olmadan müdahale edebilirdi. Bu fikir ile tekrar tuttu kapının kulpunu ve hiç beklemeden çevirdi. Kapı elsette ki kitliydi. Tamam kırması hiç zor değildi. Sadece elini çabuk tutmalıydı. Azıcık geri çekildi ve tüm gücünü toplamaya dikkatini kapıya vermeye çalıştı. Tam kapıya adımlayacakken yan tarafta kalan odadan bir erkek bağırma sesi duyuldu. Acılı bir bağırıştı bu. Kuzey çatık kaşlarla o tarafa döndü hemen. Sesin geldiği kapıya baktı. Önce oraya mı baksaydı yoksa? Bir erkeğin bağırması da çok hayra alamet değildi.

Tüm ilgisi o kapıya yöneldi. Önce onu açacaktı.

Temkinli adımlarla kapıya yürüdü. Önüne gelince kapının ardından tıkırtılar duydu. Sanki kapıyı açmaya çalışıyordu birisi. Elini uzatıp kulpu tutacakken kapı açıldı ve biri dışarı doğru attı bedenini. Çarpıştılar. Kuzey geriye sendelerken ona çarpan beden de onu takip etti ama düşmediler. Sabit durmayı başarmışlardı.

Alayına İsyan ▪|Askeri Texting|▪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin