3.4(Part-2)

848 62 26
                                    

BÜTÜN HER ŞAY AMA HER ŞEY VARIM YOĞUM HER ŞEY UYDURMA. BEN UYDURDUM. ASLA GERÇEKLE ALAKASI YOK. (ÜLKESEL MESELELER YÜZÜNDEN BELAYA DÜŞMEMEM LAZIM)

ALLAH BENİ NE YAPMASIN. BİR ENTRİKA YAPALIM DEDİK DRAM BATAKLIĞINDAN ÇIKAMADIK.

BU HİYAKEYEY DAHA FAZLA DRAMI YASAKLIYORUM. BİZİM BU İNSANLARI ÜZMEYE NE HAKKIMIZ VAR(!)

BU SON DRAMLI BÖLÜMDÜ. (YALAN)

ENTRİKA YAZALIM DEDIK HİÇ BİR BİLGİM OLMAYAN GÖREVLER HAKKINDA ŞART KOŞUL SALLADIM.

ARKADAŞLAR GERÇEKLİK ARAMAYIN. BULAMAZSINIZ. SJZFKGÇ

AMA DÜŞÜNÜNCE MANTIKLI GELMEDİ DE DEĞİL HE.

NEYSE İYİ OKUMALAR.

BOL.BOL OY VE YORUM YAPINNNN.

🌬🌬🌬🌬🌬🌬🌬🌬

Fatih bey bir taksi çağırmış ve onun gelmesini beklerken Savaş'a son planlarından bahsediyordu.

"Şimdi Savaş iki buçuk ay sonra Libya'da bir özel görev var. Normalde bu iki aylık sürede orada olup bilgilendirilip işi tamamıyla öğrenmeniz lazım fakat gördüğün gibi orada olamıyorsunuz. Bu yüzden ben sizi buradan oraya gitmiş gibi göstereceğim. Allah'ın izniyle Kuzey uyanıp iyileştiğinde direkt oraya geçersiniz"dedi. Fatih bey Kuzey'in uyanacağından emindi. O yüzden 2 aylık sürede kendine gelebileceğini umut ediyordu. Eğer bu süre zarfında uyanıp kendine gelmezse bir sonraki hamlenin ne olacağını kestiremiyordu. Başka nasıl gizlerdi bu olayı bilemiyordu.

"Ne görevi?"diye sordu Savaş. (Sorma Savaş işte sorma. He de geç. Yakıcan başımı)Fatih bey ona doğru eğildi ve

"Şu an detay veremem. Zamanı geldiğinde anlatacağım"dedi. Savaş anladım dercesine mırıldandı ve önlerine gelen taksiye baktı.

"Sen direkt hastaneye geç. Özel bir oda ayarlandı. Kuzey amileyattan inşallah sağ çıkarsa o odada tutulacak. Yoğun bakım gibi düşün. Emniyet müdürüyle konuştum olayı gizleyecekler"dedi Fatih bey. Çoğu şeyi ayarlamıştı.

Savaş onu dinlerken söylediği sağ çıkarsa lafını hiç sevmedi. Çok itici buldu. Böyle bir şart olmamalıydı. Kuzey oradan sağ çıkacaktı çünkü. Yine de sessiz kalıp onayladı ve taksiye doğru yürüdü.

"Komutanım!"diye seslendi biri. İki adam da arkalarına döndü. Bahtiyar, selam durup bekledi. Binbaşı konuşmasını söyleyince kafasını aşağı yukarı sertçe sallayıp Savaş'a döndü ve

"Komutanım kardeşiniz aradı. Hatta şu an"dedi. Savaş unuttuğu şey ile elini yüzüne çarptı ve tamam deyip gönderdi askeri. O kadar olay yaşadıktan Merve'ye haber vermeden ortadan kaybolsa kötü olurdu. Neyse ki Merve aramıştı da gidip haber versindi gelemeyeceğini.

"Savaş kimseye anlatamazsın bu durumu"diye uyardı Fatih bey. Kuzey'in durumunu ve görevi söylüyordu. Savaş zaten anlatamazdı ki. Sadece gelemeyeceğini söyleyecekti. Eğer anlatırsa Merve gidip Feraye ile konuşurdu ve kızın aklı burada kalır ama eli yetişmezdi. Sadece üzüldüğüyle kalırdı.

"Bir konuşup geleyim"deyip taksiyi gösterdi. Fatih bey gitmesini işaret edip taksiye döndü ve şoföre beklemesini söyledi. Savaş hızla içeri girip telefona ulaştı.

"Merve"diye seslendi. Merve abisinin sesini duyunca şükredip hemen hâl hatır sordu. Sesi uykulu geliyordu fakat Savaş gün içinde ancak sabah ararsa konuşabileceğini söylemişti. Merve de zabahın köründe kalkıp arıyordu uygun zaman kollayıp. Bu gün o zamanlardan biriydi işte. Kısaca konuştular. Ne zaman geleceğini sordu Merve. Savaş belli olmadığını hatta geç bile olabileceğini söyledi. Bu sırada Feraye, Kuzey'i sormasını söylemişti. Hemen onu da sordu. Savaş Kuzey'i duyunca oflayıp alnını telefonun sabitlendiği duvara dayadı. 'Kuzey abi nasıl?'

Alayına İsyan ▪|Askeri Texting|▪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin