Bazen insanın kendiyle bir savaşı olurdu. Bu savaş, tarafsız, silahsız ve güçsüzdü. Bu savaş en çok korktuğunuz kişiyle, yani kendinizleydi.
İnsan kendiyle olan savaşı kazanabilir miydi ki? İnsan bencildi. İnsan kendinden başka kimseyi sevmezken, kendine savaş açması bile bir şüpheydi. İnsan ne hale gelmişti ki de kendine savaş açmasına sebep olmuştu? İşte o dönem.. İnsanın kendine savaş açmasına sebep olan o dönem insanı yiyip bitiren bir dönemdi. O döneme girenler, ya çıkardı ya da o döngünün içinde yok olup giderlerdi.
Barış yoktu bu savaşta. Her savaşta olduğu gibi:)
Ve ben kendimle olan savaşımda kazanmayı becermiştim, asıl sorun olan, ben kazanırken aynı anda ben de kaybetmiştim. Çünkü dediğim gibi, bu savaşın ne kazananı vardı ne de kaybedeni.
Elimdeki kahveyi yeniden tepeme diktikten sonra arkama yaslandım ve gözlerimi kapatmamak için gözlerimi pörtlettim. Uyumamalıydım. Daha işin bitmesine beş saat vardı. Zaten hep beni bulurdu bu gece nöbetleri! Derin bir nefes aldıktan sonra ofladım ve tekerlekli sandalyemle kendi etrafımda döndüm.
Masanın üzerindeki telefondan sesler gelmeye başladığında sandalyeyi durdurdum ve gözlerimi telefona çevirdim. Elimi telefona götürdüm ve ekrana baktım. Tom mesaj atmıştı, yüzümdeki gülümsemeye engel olamadan yerimde dikleştim ve telefonu elime aldım. Ne diye kaydettiğime gelirsek... Savaşçı. Onu savaşçı diye kaydetmiştim.
Sonuçta her yönden savaşçı değil miydi?
Tom Holland: Hastanede misin?
Abel: Hastanedeyim.
Abel: Ne oldu?
Abel: Cevap versene lan
Abel:
Abel: Engel mi yemek istiyorsun ceneme?
Tom Holland:
Tom Holland: Tedavi olmaya geliyorum da.
Abel: Lan
Abel: Arkadaki sarışın kim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
soldier| Tom H.
FanfictionSıradan ülkesini savunmak için savaşan bir asker olan Tom Holland, telefonuna gelen bilinmez bir mesajla kendini asıl savaşın içinde bulur. 11: hadi her çatışmanı anlarım da. 11: niye kalbime de savaş başlattın! başlama tarihi: