soldier| Tom H.

𝐬𝐨𝐥𝐝𝐢𝐞𝐫

Abel: Uyandım

Abel: Kalktım

Abel: Esnedim

Abel: Sonra aklıma senin dün ki yaptığın odunluk geldi

Abel: Gittim Lexi ile Sasha'nın yanına

Abel: Üçümüz beraber sövdük sana

Abel: Sonra ben dedim ki, tamam üstüne gitmeyin bu kadar

Abel: Sasha da dedi ki, büyükannesine söven sensin

Abel: Umursamadan geldim yeniden yatağa

Abel: Oturdum

Abel: Bir iki dakika sinir krizi geçirdim

Abel: Sonra da sana gelip günaydın demek istedim

Abel: Günaydın odun

Tom Holland: İlk olarak

Tom Holland: Büyükannem bunu duyunca çok üzülecek

Tom Holland: İkinci olarak da

Tom Holland: Özür dilerim Abel'im.

Abel: İzir dilirim İbil'im.

Abel: Bir vuracağım uçacaksın

Abel: MESAİM BİTMİŞ

Abel: MUTLUYUM AYRICA DA YORGUNUM

Abel: Diyorsun ki bana, gidince görürüz

Abel: Bir de beni özel bir yere götüreceksin sandım

Abel: Ulan

Abel: Hastanenin kantinine götürmek ne demek

Abel: Odun!

Tom Holland: Ya güzelim

Tom Holland: Ben sana kantinciyle anlaştığımı göstermek istemiştim

Tom Holland: Böyle tam kantinci ile anlaştığımı söyleyecektim ki

Tom Holland: Bir anda yere oturup ağlamaya başladın

Abel: AĞLARIM TABİ

Abel: BİR DE KANTİNCİYE

Abel: DÜNYANIN EN İYİ KANTİNCİSİ DİYORSUN

Abel: BEN BENİ RESTAURANTA GÖTÜRÜRSÜN SANMIŞTIM

Abel: BELKİ DAHA GÜZEL BİR YERE

Tom Holland: SABAHIN ALTISINDA NE RESTAURANTI ABEL

Abel: BAĞIRMA ULAN BANA

Tom Holland: Valla bağırmadım

Tom Holland: Büyük harfler açık kalmış

Tom Holland: Ama bak sen o kadar kantinciyi şikayet ettin ki

Tom Holland: Bende kantinciyle konuşayım dedim

Abel: Konuş Tom

Abel: Sadece onlarla konuş

Abel: Hatta bütün kantinciler ile kol kola gir

Abel: Hoplaya hoplaya dünya barışına koşun

Tom Holland: Kızım

Tom Holland: Ama bak her gün beleşe üç kahve içeceksin

Tom Holland: Bence mutlusun