Kıskançlık

32 8 0
                                    

Ege Demir Maral'dan...

   Sinan denen şahıs bozuntusunun gelmesiyle Adelya'nın yüzünde güller açmasına sinir oluyordum. Hayır yani ne diye elin herifiyle oturup ona gülümserdin ki? Sinan'ın da ona gülümsediğini gördüğümde yavaş yavaş kanın beynime sıçradığını hissediyordum. Sıkıyorsa o herif gelip bana gülümseseydi ya. Onun Adelya'ya sırıtan o dudaklarını bir güzel de ben gülümsetirdim.

   Yamaç beni zorla onların arkasındaki tarafa geçirirken itiraz edip duruyordum.

'' Niye onların arkasına geçiyoruz Yamaç? Gidelim yanlarına oturalım.''

   Yamaç kahkaha atarak '' Özel hayata biraz saygın olsun be Ege. Baksana ne güzel anlaşıyorlar.'' dediğinde bakışlarımı tekrar ikisine çevirdim.

   Adelya, Sinan'a iyice yaklaşmış ve ellerini onun gamzesine koymuş neşeli bir şekilde gülüyordu. Gördüğüm şeyle sinirlerim daha da hoplarken Yamaç bu halimi fark etmiş olmasına rağmen üstüme gelmekten hiç çekinmiyordu.

'' Ne güzel anlaşıyorlar değil mi Ege? Umarım sevgili filan olurlar. Hem yakışıyorlar da.''

'' Görüyorum da kendini öldürtmeye epey meraklısın Yamaç.'' dedim hırlayarak.

'' Gerçekleri söylemekte mi suç oğlum?'' diyerek sırıttı. '' Bunlar olurlar yakında. Hem sen niye bu kadar taktın ki buna?''

'' Nasıl takmayayım Yamaç, kız bizim arkadaşımız.''

'' Kesin arkadaşımız olduğu için yani...''

'' Başka ne için olacaktı lan?''

    Bu sırada bakışlarım ikisi arasında gidip gelirken Sinan'ın Adelya'yı hızlıca kendine çekmesiyle yerimde duramayacak kadar büyük bir öfke hissettim içimde. Bu da neydi böyle? Neden o ikisine baktığımda bu denli büyük bir öfke kazanı kaynıyordu içimde?

    Farkında bile olmadan elimdekileri Yamaç'ın kucağına fırlatarak sinirle ikisine doğru ilerlemeye başladığımda önüme geçen bir beden ne ilerlememe ne de onları görmeme izin verdi.

'' Ne bu hal Ege? Bu şekilde aralarına girersen Adelya'nın gerçekten sakin olacağını mı sanıyorsun? Henüz onun öfkesiyle yüzleşebilecek kadar güçlü değilsin. Şimdi dur durduğun yerde ve doğru düzgün düşün!''

   Sinirden delirirken gözlerimi Yamaç'a kitleyerek '' Onun sakin olup olmaması umurumda bile değil Yamaç. Asıl sen şimdi çekil ve sahneyi bana bırak.'' dedim.

   Yamaç yavaşça önümden çekilse de bileğimi tutarak yine beni durdurdu. Gözlerimdeki ateşle ona bakarken beni şaşkınlığa uğratacak o cümleleri ağzından bir bir döküldü.

'' Kıskançlık hissediyorsun değil mi? O yüzden bu denli delirmiş öfken...'' Duraksadı. '' İkisini bir arada görmeye dahi dayanamıyorsun ve emin ol bu sadece Sinan için geçerli de değil. Onun yerinde bir başkası da olsa aynı tepkiyi verecektin. Arkadaşmış... Kimi kandırıyorsun sen Ege?''

   Hiçbir şey söylemediğim sırada elini bileğimden çekti ve gözleriyle onu gösterdi.

'' Sen onu arkadaş olarak görmüyorsun Ege. Sen daha fazlasını istiyorsun. İlk önce bunu anlat kendine. Hislerinin farkında değilsin ancak farkında ol. Çünkü sen hislerini fark etmediğin sürece Adel'i her an herkes kapabilir. O güzel ve zeki bir kız Ege ve hepsi bu da değil. Ayrı bir gizemi var onun.''

   Haklı olduğunu bilerek sertçe yutkundum. Bunları fark ettiğim halde bir başkasından duymak oldukça tuhaftı. Hele ki artık düşmanım olan birinden...

Öylesine Bir Hayat/ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin