Ben imkansız aşklar için yaratılmışım. Hangi meydan, hangi sokak, kavuşturur bizi? Hangi yalan, hangi yasak, karşılar bizi...
Bazı aşklar vardır, kavuşmak zordur. Nilüfer daha 18 ve Alparslan'da daha 20 yaşındayken bu gerçeği yaşamışlardı. Babaları...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bazı hayatlar vardır ki dinlemek bile ağır gelir insana. İçten içe ,nasıl dayanıyor bunca acıya, kedere? Diye düşünse bile cevap asla cevap bulmaz bazı acılar.
Bazı hayatlar vardır, o hayatlarda anneler vardır. Çocukları için kendini feda etmeye hazır anneler. Zor yüklerin altına giren, yorulan, sıkılan ama pes etmeyen anneler.
Bazı hayatlar vardır, pişmanlıkla geçen hayatlar. Sürekli bir kin ve nefret dolu olan hayatlar. Bu hayatların sonu ise çoğu zaman ağır bir yük olur insanda. Sırtında görülmeyen kamburlar oluşturur o ağırlık. İçten içe kemirir insanı.
Bir de hayat olmayan bir hayat vardır ki, o da kendisinin yuları başka bir insanda olan kişinin hayatıdır. Volkan ve Şengül bu bütün hayatlara sahip ama yularları başka birinde olan hayatsız hayatta kalmaya çalışan kimselerdi.
Şengül'ün canına kıyması ne kadar doğruydu kimse bilemez. Kimse içinde yaşadığı buhranı tahmin bile edemezdi. Çocuğunu düşünmeyen bir babanın gafleti şuan onlarca kişiyi etkiliyordu. Başta Nilüfer ve Alparslan'ı...
Bütün plan oluşturulup gerekli polis mercekleri ile harekete geçmek için hazır hale gelmişlerdi. Hepsi bir ahşap masanın etrafında oturmuş, planın son kez üzerinden geçmek isteyen Fatih'e bakıyorlardı.
"Şimdi biliyorsunuz, Volkan'ı gerçekten onu kaçırdığımıza inandırmamız gerek. Yoksa asla bizle çalışmaz. O yüzden görevli jandarmalar ile konuştum biliyorsunuz, Nilüfer, Kevser siz sanki normal konuşmak için gelmiş gibi içeri giriyorsunuz." dediğinde sözünü kesen ince narin ses ile Fatih sesin geldiği yöne döndü. Sesin geldiği yöne bakması ile Ceren ile göz göze gelince Ceren devam ettirdi.
"Sonra ardından Abim ve Talat doktor kılığında içeriye girecekler, maksat sanki Volkan'a gizlice içeriye girdiğimizi bilinç altına işlemek. Baron'un da herhangi bir adamına karşılık sanki Volkan'a doktorlar acil müdahale ediyormuş gibi yapılacak. Ben ve Fatih ise ambulansı ayarlayacağız, sonra vınnn!" dediğinde eliyle havada düz bir çizgi çektiğinde gözleri de ellini takip etti.
"Tamam da ben hala bu silahlar nerede işimize yarayacak onu anlamadım?" Kevser'den gelen soru ile Talat ayaklanıp, masanın üzerinde duran silahların arasından bir tabanca alarak Kevser'in önüne sürdü.
