Girdikleri loş odayla birlikte Jisung, Minho'nun kravatını bırakmış ve arkasını dönüp cebindeki anahtarla kapıyı kitlemişti.
"Burası hangi oda ve neden sende anahtarı var?" Minho'nun fısıltı gibi çıkan sesiyle sorduğu soru Jisung'un sırıtmasına yol açmıştı.
"İlk geldiğim yıl burası kütüphaneydi ve ben de sırf arada aylaklık yaparım burada diye kulübe katılıp başkan oldum, anahtar da o zamandan beri bende, sonra kapandı ama ben anahtarı teslim etmeden önce yedeğini yaptırmıştım. Kaderde burada seninle iş pişirmek de varmış." Minho burnundan gülmüş ve dibindeki bedene iyice yaklaşıp bir elini beline, bir elini yanağına yerleştirmişti. Jisung anında kollarını onun boynuna dolamıştı.
"Bizim bu kütüphane yükselişleri ne olacak ya?" Minho'nun söylediğiyle birlikte kıkırdamıştı Jisung. O cevap vermeden Minho tekrar konuşmuştu.
"Daha önce sevişmiş olsak seni burada becerirdim de, ilkmizi böyle bir yerde harcamak istemiyorum güzelim." Jisung alt dudağını ısırmış ve iyice yaklaştırmıştı yüzlerini.
"İlkimiz özel olsun diyorsun?" Konuşurken değen dudaklarıyla birlikte Minho Jisung'un üzerine doğru yürümüş ve arkasındaki kapıya yaslanmasını sağlamıştı.
"Hm, gül yaprakları arasında sikeceğim seni." Minho'nun alaylı cümlesiyle birlikte kahkaha atmıştı Jisung.
"Şaka bir yana, geçen günden sonra beni yanlış anlarsın diye atılamıyorum bir türlü sana." Minho'nun cümlesiyle kalbinin sıkıştığını hissetmişti Jisung. Alt dudağını dişlemiş ve yutkunmuştu. Bir yandan da onun ensesindeki saçları okşuyordu.
"Of, iki moda gireceğim yumuşadım, olmaz böyle!" Minho kısık bir kahkaha atmış ardından Jisung'un belindeki elini kalçasına sürterek bacağına doğru indirmiş ve bir bacağını havaya kaldırarak beline dolanmasını sağlamıştı.
"Ben seni moda sokarım, merak etme sen." Dudakları hala birbirine sürtereken, Minho kendisini yavaş bir şekilde ona bastırıyordu ve elinin altındak bacağı sıkıyordu. Bununla birlikte Jisung boğuk bir inliti bırakmıştı Minho'nun dudaklarına doğru. Tam öpmeye yelteneceği sırada Minho'nun kafasını onun boynuna eğmesi ile hamlesi boşa çıkmıştı.
Minho dudaklarını Jisung'un boynuna bastırmış ve sesli öpücükler bırakmaya başlamıştı.
Yeryer emerek ve hafifçe ısırarak tadını aldığı boyunda yavaş yavaş yukarı çıkmış ve Jisung'un kulak arkasından öpmüştü. Jisung memnun, zevk alır mırıltılar çıkartırken, arada hissettiği dişlerle kısık inlitiler bırakıyordu.
Minho'nun kulak memesini dudaklarının arasına almasıyla Jisung, kendisini Minho'ya bastırmış ve ikisinin de dudaklarından bir inleme kopmasını sağlamıştı.
"Artık öper misin beni Minho?!" Jisung'un sızlanmasıyla kısıkça gülmüştü ve dudaklarını onun kulak memesinden çekip yanağına sürte sürte dudaklarına getirmişti. Dudakları birbirine değiyordu fakat hala daha öpmüyordu onu Minho.
"Yavlvarsana." Jisung gözlerini devirmişti.
"Siktir ordan." Mırıldanışının ardından Minho'yu ensesinden kendisine çekip dudaklarını sertçe birleştirmişti. Minho'nun gerilen dudaklarından onun sırıttığını anlamasıyla alt dudağını dişlemişti sertçe. Minho boğuk bir inlitiyle kendisini Jisung'a bastırmış ve elinin altındaki ince bacağı sıkmıştı yine.
Jisung iki dudağı arasına aldığı üst dudağını uzunca emerken, Minho ise onun alt dudağını talaf etmişti. Minho'nun kendisini biraz daha Jisung'a bastırmasıyla birlikte inleyen bedenin dişleri arasından dilini onun ağzına göndermişti Minho.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
big dick boys, skz
Fanfictionchan: YA YA BU AMINA KODUGUMUNUN ITIRAF SAYFASINDA HER GUN KONUSULMAK ZORUNDA MIYIZ AMK YA KONU NASIL BIZIM YARRAGIMIZIN BOYU OLABILIR [hyunin, minsung, seungbin, chanlix] 130422