"Gözlerimi ne zaman açacaksın Minho ya?" Minho, elinden tuttuğu gözleri kapalı bedenin bıkkın mırıldanmasıyla gülümsemişti.
Sürprizim var sana demiş ve taksiye bindikleri ilk an gözlerini bir bandana ile bağlamıştı Jisung'un. Şu anda da Minho'nun yönlendirmesiyle yürüyorlardı.
"Çok az kaldı bebeğim." Jisung yine birkaç bıkkın mırıltı çıkartmıştı. Kısa bir süre sonra vardıkları yer ile birlikte, Minho durdurmuştu Jisung'u. Onun önüne geçmiş ve iki elini de tutmuştu Jisung'un.
"Bana bir şey anlatmıştın, daha önce hiç gitmediğini, çok gitmek istediğini söylemiştin." Jisung'un aklına gelen, birkaç hafta önceki konuşmalarıyla birlikte burnu sızlamıştı.
...
Minho'nun elleri, bacaklarına dökülen saçları okşarken, bakışları, televizyondaki filmi izleyen bedenin yüzüde geziniyordu sakin nefesler ile. Jisung'un büzülen dudaklarıyla birlikte kendisine dönen bakışlarıyla, parmaklarını hafifçe onun dudaklarına dokundurmuştu.
"Bir ara lunaparka gidelim mi?" Minho omuz silkmişti.
"Gideriz hayatım da, nereden çıktı biranda?" Jisung kafasıyla televizyonu göstermişti.
"Filmde lunaparka geldiler ya şu an." Minho'nun bakışları saniyelik televizyona kaymış, ardından tekrar Jisung'a dönmüştü.
"Seni izliyordum ben, fark etmemişim." Jisung kızaran yanaklarıyla birlikte kıkırdamıştı.
"Aptal." Minho, saçlarını okşareken Jisung'un, gülümsemişti.
"Başka bir nedeni var mı lunaparka gitmek istemenin?" Nedense varmış gibi geliyordu Minho'ya.
Jisung gözlerini Minho'nun güzel gözlerine kenetlemişken, derin bir nefes almıştı.
"Gitmedim hiç lunaparka ben. Küçükken zaten öyle bir ortamda büyümedim, liseye geçtiğimden beridir de çalışıyorum. Sadece şu son birkaç aydır, seninle yakın olduğumdan beri çalışmadım, biriktirdiğimi yedim." Minho'nun gülümemesi buruk bir tebessüme dönüşürken, eğilmiş ve Jisung'un dudaklarına çok küçük bir buse kondurmıştu.
"Yerer ki sen iste bebeğim, gideriz lunaparka tabii ki." Jisung gülümsemişti büyükçe ve bakışlarını tekrar televizyona çevirirken, Minho ise onu izlemeye daha düşünceli bir şekilde devam etmişti.
...
"Minho, sen ciddi misin?" Minho gülümsemesiyle birlikte, ellerinden birini çekmiş ve Jisung'un gözünü açmıştı.
"Ciddiyim sevgilim." Jisung'un gözleri, Minho'nun arkasında kalan ışıklarla dolu lunaparka incelemişti çocuksu bir sevinçle.
Ardından hızlıca kollarını Minho'ya dolamış ve sıkıca sarılmıştı.
"Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim!" Boynuna öpücükler kondururken konuşuyordu Jisung. Onun bu sevinçli haliyle kıkırdamıştı Minho.
Jisung yavaşça ayrılmış ve ellerini birleştirmişti. Lunaparkı incelerken, birkaç görevli dışında kimsenin olmamasıyla kaşlarını çatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
big dick boys, skz
Hayran Kurguchan: YA YA BU AMINA KODUGUMUNUN ITIRAF SAYFASINDA HER GUN KONUSULMAK ZORUNDA MIYIZ AMK YA KONU NASIL BIZIM YARRAGIMIZIN BOYU OLABILIR [hyunin, minsung, seungbin, chanlix] 130422