Kapıyı arkasından sessizce kapatmış ve en yakınındaki kapıya ilerleyip içeriye bakmıştı.
Gördüğü Jeongin ve onun kucağına yüzü görünmeyecek bir şekilde oturmuş Hyunjin ile kaşları havalanmıştı. Jeongin eliyle gitmesi için bir işaret yaptığında, Chan ellerini sabır dilercesine havaya kaldırmış ardından çıkmıştı odadan.
Adımlarını koridorun sonundaki odaya çevirmiş ve Felix'i orada bulabilmeyi ummuştu. Kapıyı sessizce açmış ve gözü dierkt olarak yatakta sırt üstü yatan bedeni bulmuştu. Derin bir nefes alarak içeriye girmiş ve kapıyı arkasından sesizce kapatmıştı. Arkasına döndüğünde gördüğü gözünü ovuşturan beden ile ile yutkunmuştu.
"Uyandırdım mı? özür dilerim." Felix kafasını hayır anlamında sallamıştı. Hala yatakta yatarken ellerini iki yana açmıştı.
"Moralim yerinde değilken uykum çok derin olmuyor." Chan yavaş adımlarla Felix'in yanına ilerlemiştli. Felix yutkunmuş ve yatakta oturur pozisyona gelip bacaklırını kendisine çekerek yatak başlığına yaslanmıştı. Chan ise yatağın hemen yanındaki masanın kenarında duran sandalyeyi çevşrmiş ve oturmuştu.
"Gelmemeni söylemiştim, neden geldin ki?" Felix'in kısık sesle sorduğu soruyla dudaklarını birbirine bastırmıştı Chan.
"Ben... bilmiyorum. Yani, aslında-" Felix alaycı, kısık bir gülüş bırakmıştı.
"Bilmiyorsun, şaşırmadım." Felix yayakta Chanı'n olmadığı kısma geçmiş ve ona sırtını dönüp bacaklarını yere sallandırmıştı.
"Gitsene sen, bilmiyorsun ya bilmediğin gibi de git." Chan'ın kaşları çatılmıştı.
"Lix-"
"Felix, ismim Felix, hyung." Chan yutkunmuştu, tüylerinin diken dilen olduğunu hissediyordu.
"Yongbok, yüzsüz gibi burada kalmak benlik bir hareket değil normalde fakat bu sefer bir kez olsun yüzsüzlük yapmak istiyorum. Neden burada olduğumu biliyorum ve gitmeyrceğim." Felix omzunun üstünden Chan'a bakmıştı ifadesiz bir suratla.
"Sen ve o sinir bozucu kardeşin benim korece ismimi nereden biliyorsunuz? Kimse kullanmaz onu, Jeongin de sanki beni sinir etmek istermiş gibi kullanıyor zaten, nereden biliyorsunuz da ikiniz de kullanıyorsunuz?"
"Seni ilkokuldan beri tanıyoruz çünkü Felix! Sen bizi hatırlamıyorsun ama biz seni yıllardır tanıyoruz. İlkokulda Yongbok ismini seninle dalga geçmek için kullanıyordu Avusturalya'dakiler, Jeongin de senden haz etmiyor bu yüzden kullanıyor. ben ise tatlı geldiği için kullanıyorum, eğer rahatsız oluyorsan kullanmam." Felixin yüzünde bariz bir şaşkınlık belirsede anında o ifadeyi silmiş ve önüne dönmüştü.
"Siktir etsene." Sessizce fısıldamıştı.
"İlkokul ve ortaokulumuz birleşikti hatırlarsan, sen üç-dört yıl boyunca küçük yaşta olmamıza rağmen zorbalık gördün." Felix derin bir nefes almış ve alt dudağını ısırmıştı, sessizce konuşmanın nereye gideceğini dinleyecekti sadece.
"Benim ilk aşkımsın sen biliyor musun? O çocukça olan ilkokul aşkı dedikleri şeyin bu zamana kadar süreceğini ben de tahmin etmezdim ama oluyormuş işte." Chan kısık bir gülüşle konuşmuştu, Felix ise şaşkınlıkla dudaklarını birbirine bastırmıştı.
"Küçük yaşıma rağmen o zorbalıklardan seni korumak istedim hep, bir şekilde bir şeyler yapıp sürekli uyarı veya ceza aldım hatta. Ama sen beni hiç fark etmedin, yanına gelip çok kez konuştum seninle fakat sen benimle düzgün göz teması bile kuramıyordun." Chan burnundan gülmüştü. "Ben bu yüzden çok ağladım hatta."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
big dick boys, skz
Fanficchan: YA YA BU AMINA KODUGUMUNUN ITIRAF SAYFASINDA HER GUN KONUSULMAK ZORUNDA MIYIZ AMK YA KONU NASIL BIZIM YARRAGIMIZIN BOYU OLABILIR [hyunin, minsung, seungbin, chanlix] 130422