" Artık olmayan bir bebeğe zarar veremez bu gözyaşlarım. "Dediğim de dolan gözleriyle " anlamadım " dedi. Küçük bir tebessüm daha yüzümde belirirken, " seni başka bir kadınla aynı kare de görünce sinir krizi geçirmiştim. Sonra da bebeği düşürdüm ." Dediğim de bir iki adım geriye sendelendi. Kendi kendine " nasıl olur bu , nasıl haberim olmaz "
Dediğinde akıttığı gözyaşlarını umursamadan" sen nasıl bir şeye dönüştüğünün farkında mısın? Bir dönüp aynadan kendine baksana , ne hale geldin . Ne uğruna ? Bir hiç uğruna. Kim bilir kaç defa aldattın beni?" Diye sordum. Ben konusmaya devam ederken ,Yatağa oturup kollarını dizlerine koyarak başını ellerinin arasına aldı.
" bekledim , inan bekledim dedim ki belki artık sevmiyordur. Boşanmak istiyordur diye bekledim ama yok sen beni salak yerine koymayı tercih ettin."
" ben... " diye cevap vericeği sırada. Elimle susmasını işaret ettim. Dolabın üstünde ki valizimi alacağım sırada yerinden kalkıp engel oldu. Sen dur ben giderim . Dediğin de dilim lal olmuştu sanki. Ne yapacağımı gram bilmiyordum. Yanına sadece ceketini alıp odadan çıktığın da , yatağın önüne geçip yere oturdum . Dizlerimi kendime çekip bacaklarımı kollarımla sardım. Ne ara bu kadar kötü olmuştu aramız. Nasıl bu kadar iğrenç bir adam olmuştu. Nereye gitmişti o kollarım da huzur bulan adam , beni sevmelere doyamayan o adam. Kendi düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan telefonumu yatağımın üstünden alıp arayan kişiye baktım. Arayan Adardı.
Telefonu daha fazla bekletmeden ve sesimin iyi çıkmasına dikkat ederek açtım." Alo, nasılsın Adar?"
" ben iyiyim de senin sesin neden bu kadar kötü geliyor Vira?" Anlamıycağını nasıl düşünebilirdim ki lise birden beri harika bir dostluğumuz vardı.
" hiç birseyim yok herzaman ki gibiyim ." Dedigimde burnumu çektim.
" o şerefsiz mi bir şey yaptı? " kaşlarımı çatarak " şerefsiz? " diye sordum.
" kocan olucak o adam işte. " diye cevap verdiğinde hayretle, " niye öyle diyorsun ki sen şimdi. " diye sordum.
" vira , ben sana ne dedim kocanı sevmiyorum, sana bu kadar iyi davrandığına bakma mutlaka gerçek yüzü ortaya çıkar dedim. Eminim ki o sana bir şey yaptı. Dediğinde dayanamayarak hıçkırarak ağlamaya başladım.
" Adar , ben hamileydim ve çocuğumu kaybettim. " diye daha da çok ağlamaya başladım. Bir dakika boyunca karşı taraftan ses gelmedi.
" Vira , ben şimdi istanbuldayım adresini at yanına geliyorum güzelim." Dediğinde, burnumu çekip derin bir nefes aldıktan sonra " tamam , atıyorum adresi " dedim. Telefon hala açıkken, derin nefes alışını duydum . Liseden beri böyleydik ne zaman telefonla konuşsak önce benim telefonu kapatmamı beklerdi. Telefonu kapattım ve evin adresini yazıp gönderdim. Ayağa kalkıp lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya indim. Mutfağa girdigimde evde kahvenin bittiği gerçeğiyle karşılaştım. Kendimi kötü hissettiğim de hep kahve içerdim.
Neredeyse yarım saat sonra kapı çaldığında salonda oturduğum koltuktan kalkıp, koşar adımlarla kapıyı açtım. Karşımda Adarı görmenin mutluluğuyla gözlerim tekrardan dolmaya başladı. Adar içeri doğru bir adım attığında elinde ki Poşeti yere bırakıp beni kollarının arasına aldı. Kollarımı bedenine doladığım da kendimi yıllar önce ölen babamın kolların da hissetmiştim. Birbirimizden ayrıldığımız da " o poşetteki ne ? " diye sordum . Adar tebessüm ederken " sesin hüzünlü geliyordu, ben de yılların kazandırdığı deneyimle her hüzünlendiğin de olduğu gibi yine kahve krizinin tutabilecegini düşündüm. " Dediğin de Onu ne kadar sevdiğimi bir kez daha farkettim.
Poşeti yerden aldım. Adar'a salona geçmesi gerektigini söyledikten sonra mutfağa geçip kahveleri hazırlamaya başladım. Hazırladıktan Sonra salona geçtim. Kahvelerin olduğu Tepsiyi elime alıp salona geçtim. Tepsiyi sehpanın üzerine bıraktıktan sonra yanına oturdum. Ona doğru döndüm. O da bana doğru döndü." Anlat bakalım " dediğinde yine gözlerim dolmuştu.
" bilmiyorum , nasıl anlatayım ki , ben de son olanlara yetişemiyorum. " Dediğim de gözlerimden akan yaşlara engel olamadım. Adar bana doğru biraz daha yaklaşıp elleriyle gözyaşlarımı sildi. eğdiğim Başımı çenemden tutarak kaldırıp gözlerimizi birleştirdi." öncelikle bebek için ne diyeceğimi inan bilmiyorum . Ama kocanın sen bu haldeyken nerede olduğunu çok merak ediyorum ." Dediginde baştan başlayıp eşimi kimlerle gördüğümü en son gördüğüm de sinir krizi geçirip bebeği kaybettiğime kadar herşeyi anlattım. Bana tekrar sarıldığın da ağlamam şiddetlenmişti.
" ağlama, o adiden de başka birşey beklenemez di . Ama bebek için gerçekten çok üzüldüm. " dedikten sonra biraz duraksayıp devam etti." Sen nerede kalıcaksın? burada mı kalmaya devam ediceksin? Eğer istersen benim yanım da kalabilirsin. " Dediğin de hızla cavap verdim. " gerek yok, Mehmet gitti zaten boşanana kadar burada kalırım sonra yeni bir ev bakarım herhalde." Dediğim de , "boşanmayı konuştunuz mu ?" Diye sordu.
" hayır, henüz konuşmadık . Ama sabah olunca ararım. "
" anladım. "
Biraz daha Adar ile vakit geçirdikten sonra zar zor Adarı eve gönderip , yarın buluşma sözünü birbirimize verdik. Adar gittikten sonra odama çıkıp yatağıma uzandım. Türlü türlü düşünceden sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Sabah uyandığımda elimi yüzümü yıkadıktan sonra Mehmeti aradım. Nerdeyse üçüncü çalışta açtığında kendinde olmadığı anlaşılıyordu.
" efendim birtanem " dediğinde sarhoş olduğu oldukça belliydi.
" boşanmayı konusmak için buluşmamız lazım. " Dediğim de ,
" ne ? Ne boşanması ya?" Diye Sordu. Sarhoşluğun verdiği etkiyle.
" kendine gel ve boşanmamızı konuşmak için eve gel." Dediğinde sinirle telefonu yüzüne kapattım.
İçimden Bir ses bu buluşmanın zor geçeceğini söylüyordu.
Evettt , ikinci bir bölümün daha sonuna geldik. Ve eminim bu bölümden sonra olaylara daha da giriş yapıcaz inşallah. ( bu arada fotoğraftaki Adar beyciğimiz ilk bölümde ki hanımefendi ise vira )
Sevgiler, mutluluklar ve huzurlarla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOBE
ActionBir tartışma sırasın da yanlışıkla kocasını öldüren bir kadın, kendini ihbar ettikten sonra kocasının ceseti gizemli bir şekilde ortadan kaybolur. bir süre sonra işler oldukça karışır. gelen gizemli notlar, kocasının öldüğüne ve yaşadığına dair...