Evde elimde telefonla bir sağa bir sola dönüp duruyordum. Saat neredeyse bir olmak üzereydi ve saat dokuzda işten gelmesi gereken eşim hâlâ gelmemişti .
Gerçi ne bekliyordum ki , hatanın en büyüğünü eşimin hatasını gelip bana anlatmasını beklemekle yapmıştım. Ve bu kararımın bana verdiği en büyük zararda 3 haftalık bebeğimi kaybetmek olmuştu.Eşim kendi holding' inin başında çalışan bir patrondu .
1 ay öncesine kadar çok güzel bir evliliğimiz vardı. Üniversite de tanışmıştık ve çok iyi anlaşmaya başlamıştık. Üniversite bittikten bir süre sonra evlenmeye karar vermiştik. Bu kararın sonucunda da 2 yıldır devam eden evliliğimiz de çok güzel bir çift olmuştuk. Ya da hayat bize böyle olucağını düşündürmüştü. Bundan 1 ay önce eşim şirkette akşam mesai'sine kalacağını söylediğin de ziyaret etmek için yanına gitmiştim. Fakat gitmemle şirkette olmadığını öğrenmem bir olmuştu. Nerede olduğunu sorduğumda ise ortak olduğu arkadaşıyla dışarı çıktığını öğrenmiştim. Biraz daha kurcaladığım da ise her zaman gittikleri barda olduklarını öğrenmiştim. Bakmak için aynı bara gittiğimde kocamı yanında sarışın bir kadınla hararetli ve sarhoş bir şekilde dans ettiğini görmüştüm. Ve iki hafta sonra da hamile olduğumu öğrenip söylemek için şirkete gittiğimde odasında kucağında sekreteriyle görmüş ve fotoğrafını çekmiştim. O gün akşam saat birde eve sarhoş bir şekilde geldiğinde her zamanki gibi ben yokmuşum gibi odaya çıktığında , peşinden gidip yatağına yattığı sırada hamile olduğumu söylemiştim ama "tamam" diyerek uyumuştu. Sabah olduğunda ise hevessizce sarılıp tekrar işe gitmişti . Ve malesef o gün tanımadığım numaradan eşim ile başka bir kız ile görmüştüm. Ne kadar umursamamaya çalışsam da bebeğimi bir sinir krizi sonucun da kaybetmiştim. Ve eşimin hâlâ bundan haberi yoktu. Ne zaman benden bu kadar soğur olmuştu. Ne zaman gözünde bu kadar değersizleşmiştim.Kapı zili çaldığında elimdeki telefonu koltuğun üzerine bırakıp kapıyı açtım.
Keşke açmasaydım.
Karşımda duran eşime kaşlarım çatılı bir sekilde baktığım da , yere eğdiği başını kaldırıp bana baktı .
Her gün olduğundan daha berbat görünüyordu. Herzaman ki gibi beni görmezden gelerek odaya çıkmak için merdivenlere yöneldigin de artık bazı şeyleri konuşmanın vakti gelmişti. Merdivenin son basamağına çıktığında bende peşinden yetişip kolundan tutarak durdurdum." bu halin ne böyle, işte değilmiydin sen? "
Diye sorduğumda sarhoşluğun verdiği etkiyle tekrar önüne dönüp odaya yürümeye başladığında " işteydim hayatım. " dedi. Peşinden odaya girdim ve tekrar kolundan tutup kendime çevirdim.
" madem öyle bu halin ne ? , içmişsin ve kadın parfümü kokuyorsun. " Dediğimde
Kahkaha atıp, " yok öyle bir şey hayatım benim gözüm senden başkasını görürür mü?" Diye söyleyip kahkaha attığında bir anlık sinirle kolundan tuttuğum gibi odanın banyosuna girdik. Lavabonun önüne ittigim de başının üstünden tutup lavabonun içine soktum ve kendine gelmesi için soğuk suyu açtım. Elimi çektiğimde " ne yapıyorsun sen ? " diye bağırdı. " ne mi yapıyorum ?sen su haline bak önce " diye bağırdığım da lavabodan çıkıp odaya döndü ve tekarar bağırmaya başladı." derdin ne senin , işten geldim işte neyi anlamıyorsun? " diye sorduğunda bu sefer kahkaha atan taraf ben olmuştum.
" işten geldin öyle mi? bari gözümün içine bakıp yalan söyleme be adam . Ben senin ne halt olduğunu bilmiyor muyum? Sen sanıyor musun ki ben senin ne haltlar yediğini bilmiyorum. "
" ne anlatıyorsun sen ? Inanmıyorsan ara ortağımı sor. " diye savunmaya geçtiğinde kahkaha attım. dediği gibi telefonu elime aldım ve konuşmaya devam ettim.
" gerçekten sana ve senin gibi beş para etmez arkadaşına inanacağımı mı sandın? Gör bak arıyorum şimdi. " dedigimde arayıp telefonun açılmasını bekledim . Bir süre sonra telefon açıldı." Alo , yenge buyur " diye arkadaşının sesini duyduğumda ondan da ne kadar iğrendiğimi farkettim.
" Altay, Mehmet yanında mı? " diye sorduğumda Mehmet karşım da kıpkırmızı olmuştu. Altay biraz daha düşündükten sonra " evet , yanımda yenge ." Diye söylediğin de " Allah senin de belanı versin."
Diyerek telefonu yatağımın üstüne attım.ve eşime döndüm." gördün mü bir de size mi inanıcam?" Diye sorduğumda gözlerim dolmuştu. Mehmet ağzını açacağı sırada elimi kaldırıp durdurdum. Derin bir nefes aldıktan sonra Mehmete bir iki adım atıp, devam ettim.
" Neden , neden bu kadar değiştin, ben de neyi bu kadar eksik buldun da yaptın bunu bana dedigimde " kendine gelmiş olucak ki gözleri dolmuştu.
" bak... ben mesai'ye kaldım ama işler erken bittikten sonra arkadaşlarla bara içki içmeye gittik. " dediğinde akan gözyaşlarıma rahmen küçük bir tebessüm edip," içtiğin içki sarışın mı, kızıl mı, yoksa esmer miydi? Pardon o geçen seferkiydi bu seferki kumraldı herhalde " dediğimde Her şeyi bildiğimi anlamıştı. Ağlamam şiddetlenince, " yapma lütfen bebeğe zarar vereceksin " dediğinde kahkaha atıp ,
"Artık olmayan bir bebeğe zarar veremez bu gözyaşlarım. "
Evetttttt. Wattpet'e yayınlayacağım ilk kitabım ve çoook heyecanlıyım . Biliyorsunuz ki kitabın tanımında da yazdığım gibi bir cinayet kitabı ama kitabın ilk bölümü olduğu için ve birazda acemiligimden dolayı henüz olaylara giriş yapamadım. Aslında kitaplarımı su an yayınlamak gibi bir planım yoktu ama şu son sıralar yaşadığım olaylar beni yazmaya itti. Umarım kitabın devamını begenirsiniz.
Instegram hesabım: nilaybozgan.
Sevgiler, mutluluklar ve huzurlarla :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOBE
AcciónBir tartışma sırasın da yanlışıkla kocasını öldüren bir kadın, kendini ihbar ettikten sonra kocasının ceseti gizemli bir şekilde ortadan kaybolur. bir süre sonra işler oldukça karışır. gelen gizemli notlar, kocasının öldüğüne ve yaşadığına dair...