4) Tanışma

42 7 5
                                    

Gece vakti sebepsiz yere aniden uyandı, uzandığı yerde ne kadar dönüp dursa da uykuya dalamadı genç kız. Pes edip saate bakmak için telefonuna uzanıp ekrana bakmasının ardından gözlerini kısacaktı ki göz bebekleri bir anda penceresine takıldı. Neye uğradığını anlamayan Aylin yatağında hızla doğrularak tatlı uykudan yeni uyanan gözlerini ovuşturdu. "Hayal görmüyorum, bu rüya değil. " diye düşündü. Yatağından kalkan ve pencerenin önüne gelen genç kız gökyüzünün ikiye bölünürcesine, adeta kutu kapağının açıldığı gibi yarılmasını seyretti şaşkın ve korku dolu gözlerle.

Ne olup bittiğini anlamayan genç kızın aklını "Ama bu kadarı da fazla! Ne oluyor burada? " düşüncesi istila etmişti. "Bu gerçek olamaz. Hayal görüyor olmalıyım! Her şey bir kâbus olmalı! " düşüncesiyle yeniden gözlerini ovuşturdu, her şeyin düzelmesini umut ederek açtı yavaşça. Dışarıdaki görüntüyü gördüğü zaman gökyüzü sağdan ve soldan yukarıya doğru uzanıyordu. Daha fazla izlemeye dayanamayan Aylin "Bu böyle olmayacak. " düşüncesiyle yüzünü yıkamaya gitti.

Koşar adımlarla girdiği lavaboda el çabukluğuyla kapıyı kapattı ve musluğu açtı. Yüzüne peş peşe soğuk su çarpan genç kız aynadan gözlerinin içerisine bakarken " O kadar şey arasında en tuhafı, en korkuncu bu. " diyerek konuştu kendi kendine. Bir el havlusu kaparak yüzünü duruladı. " Şimdi sakin ol, derin nefesler al ve geri uyumaya git. Her şey hayal gücünün bir ürünü. " dedi elindekini yerine koyarken. Saçlarını da ıslatarak tekrardan yüzüne su çarptı. "Her şey kötü bir rüya, zihninin, hayal gücünün sana oynadığı oyundan ibaret. Bunların hiçbiri gerçek değil. " dedi ıslak saçlarından, çenesinden damlalar akıp, aynada gözlerinin içerisine bakarak konuşan Aylin.

Kendisine geldiği anda odasına geri gitti. İlk önce penceresine yaklaşarak gökyüzüne baktı. Yıldızlar, gece karanlığı, uzay boşluğu sağda ve solda kümelenmişti. Ellerini alnına alıp saçlarına geriye itti. " Bu mümkün olamaz! Ben iyice delirmeye başladım sanırım! " diyerek bağırdı kendi kendine. Bir anda arkasını döndü ve korkmuş gözlerle açık kalan kapısına baktığı esnada "Anne! " diye düşündü çok yüksek sesle bağırıp onu uyandırdığını düşünen genç kız, hiç zaman kaybetmeden odasından çıktı ve sessizce annesinin odasına gitti. "İyi madem en azından onu uyandırmadım. " diye düşündü kapıyı açtığında. Geri kapatıp bebek adımlarıyla odasına geçerken "Bu kadar şeyin arasından normal olan sadece bu olabilir. " düşüncesiyle kendisini teselli etmeye çalıştı. " Dışarı çıkıp olan biteni oradan değerlendirmeyi dene Aylin. " dedi sessizce. Odasından çıkarak ev anahtarını yanına aldı, dışarı çıktı. Penceresinin baktığı yeri tahmini olarak bulmaya çalıştı, oraya yöneldi.

İstediği konuma geldiği zaman kafasını hafif yukarı kaldırmasıyla: Gökyüzünden uzun zikzak bacaklı, üç kollu, baklava desen kafası olan, kısa boyunlu bir şeyin yere doğru indiğini gördü. Yere yaklaştığı esnada sırtı Aylin'e dönük olmasından ötürü onu göremedi. Olayların gerçekten yaşandığına güç bela inanan Aylin hızla ne yapabileceğini düşünmeye başladı. Kısa bir süre sonra yapabileceği pek fazla şeyin olmadığını fark eden genç kız "Gün içerisinde gölge olarak gördüğüm şeylere çok fazla benzerliği var. Tam olarak seçemesem bile: zikzak bacaklar, kısa boyun, baklava desen kafa... " düşüncesi içerisine girdi gökyüzünden yavaşça inen şeyi korkuyla ama bir o kadar da dikkatle incelerken. "Gölgeler... O şekiller... Ve şimdi bu şey... " silsile halinde gelen, onu esir alan düşüncelerine karşı olan hakimiyetini iyiden iyiye kaybetmişti.

Düşünceleri kendi arasında kavga edip ne yapacağını bilemezken zihninde "Bunları düşünme Aylin! Her şey gündüz vakti yoluna girecek! " düşüncesi hakimiyeti eline aldıktan hemen sonra karşıtı çıkageldi "Çocuk mu kandırıyorsun! Sabah hiçbir şey yoluna girmeyecek! Günlerdir bu tür şeyler görüyorsun da ne oldu? Bir gün bittikten sonra olaylar yoluna girdi mi? Hayır girmedi! Bu da girmeyecek! "

Kutuda YaşayanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin