Kutuda Yaşayanlar

8) Dert Ortağı

Aylin sabah okul olmamasına rağmen annesini yolcu etmek için erkenden uyandı.
Sabahın erken saatinde kızın gören anne telefonundan haftanın hangi günü olduğuna baktı. "Hafta içi olmasına rağmen yüzünü yıkamadan onu bu saatte uyanık olmasının sebep ne olabilir? " diye düşündükten sonra " Tatlım bugün okulun yok mu? " dedi merakla.
Yeni uyanmanın mahmurluğunu üzerinden atamayan genç kız " Normalde var ama " sözlerinin ardından esneyen genç kız " okulda düzenlenen kermes etkinliğinden ötürü dersler işlenmeyecek " diyerek gözlerini ovuşturdu Aylin. " Durum böyle olunca hem evde dinlenmek hem de seni yolcu etmek istedim. " demesinin ardından annesine bakarak tebessüm eden Aylin " Akşam yorgun geliyorsun o yüzden her zaman konuşamıyoruz, en azından sabah biraz görüşelim. " diyerek sözlerini sonlandırdı çocuksu tavrıyla.
Tüm endişelerini yitiren anne " Çok güzel düşünmüşsün tatlım. " dedi duygulanmış bir sesle.
" Sağ ol anne. " diyerek gözlerini kıstı, başını sağa doğru eğdi. " Ben seni daha fazla meşgul etmeyeyim sen çık, işte kolay gelsin. " dedi kapıyı açtığı sırada.
" Sağ ol tatlım. " diyerek evden çıkan Alara Hanım merdivenleri inerken "Çok ince düşünmüş. " diye geçirdi içinden.

Annesi gittikten sonra mutfağa geçerek kahvaltı hazırlamak için malzemelere bakmaya başladı.
" Günaydın Aylin. " dendiğini duydu, hiç arkasına bile dönmeyen genç kız kimin olduğunu hemen anlamasının üzerine " Sana da günaydın Burskar. " dedi işlerine devam ederek.
"Dünkü performansını göz önünde bulundurunca artık bazı şeyleri anlatma vakti geldi. " diye düşünen Niryaki " Bana geçen gün sorduğun soruyu hatırlıyor musun? " diyerek konuya giriş yaptı direkt olarak.
Boynunu eğip, saçları önüne düşen genç kız yüzüne ekşiterek "Konuya bu kadar hızlı girmesini beklemiyordum. " diye düşündükten sonra " Evet. " dedi.
" Şöyle cevap verebilirim: Gezenim Sari-na Mako'dan buraya gelirken bir platform kullanıyorum. Onun altında uzay mekiğinde kullanılan iticilere benzer şeyler var. Onlar ben platformun üzerine çıktığım zaman aktif oluyor. "
" Nasıl yani? " dedi içeride bir şeyler arayan genç kız.
" Ayaklarımdaki vantuzlar iticileri aktif hâle getiriyor. "
" Anladım, çok değişik bir ulaşım aracı. Peki gezegenin adı ne demiştin? "
Kendisinden emin konuşan Burksar " Sari-na Mako. " demesinin ardından es vererek devam etti " Mavi, yeşil ve kırmızının uyum içerisinde olduğu bir gezegen. "
" Geçenlerde rüyamda görmüş olduğum görüntüyü tasvir ettin resmen. " diyen Aylin sessiz kaldı Burskar'la konuşup yemek yaparken.
"Gördüğün o rüyayı biliyorum Aylin, onu görmeni ben sağladım. " diye düşünen Burskar sessizliği hemen bozmadı.

" Aylin, soru sorabilir miyim? " dedi genç kız yiyecekleri yıkarken.
"Hadi bakalım ne soracak. " düşüncesi ve merakı içerisinde " Sorabilirsin tabii. " diyerek sözü ona bıraktı.
" Annen sana genellikle ' tatlım' diye hitap ediyor, neden acaba; var mı bir sebebi? "
İç çekerek "Bu nereden çıktı şimdi? " diye düşünen Aylin birkaç saniye boyunca cevap vermeyerek musluktan akan suyu izledi.
Onun durumun gördükten sonra " Yanlış söz söylediysem özür dilerim. " dedi "Bu konudan her seferinde kaçıyor, nereye kadar devam edecek? " diye düşünen Burskar.

Onun sözleri üzerine sessizliğini bozup hafif sert konuşan genç kız " Babamın yokluğunu hissettirmemeye çalışıyor. " sözleriyle Burskar'ın sorusunu cevaplamış olmayı umut etti.
" Babanın başına kötü bir şey mi geldi? " dedi "Bana olan güvenin ölçebilmem adına en uygun zaman." düşüncesi içerisine olan Niryaki.
"Anlatma sırası bende. " düşüncesiyle konuşmaya başladı " Ben yedi veya sekiz yaşımdayken 'Arabayla çarşıya gidip geleceğim ' diyerek evden çıkmıştı. Öncesindeyse bana ' Tatlım var mı benden bir istediğin? ' diye sorduğu zaman ' Hayır, yok. ' dedim. " Yıkadıklarını kenara koyduktan sonra yumruğu sıkarak devam etti " Ama keşke... ' Evet' deseymişim. Evden çıkmasının ardından akşama kadar sürekli gelmesini bekledim, gün bitti sonraki gün bekledim; günler bitti haftalarca, aylarca hatta yıllarca babamın arabayla geri gelmesini bekledim. Ama o gelmedi. " Musluğun yanından uzaklaşarak buzdolabına yöneldi. " Küçükken o kadar masum düşünüyordum ki: ' Normal bir zamanda gelmeyebilir, işi çıkmıştır ama mutlaka doğum günüme gelir; kaçırmasına imkân yok. ' diye düşünürdüm. " Dolabı kapatarak tekrar musluğa yöneldi.