Okulun bitmesi üzerine eve giderken çevresinden " Yaklaşmayın bana! Onları gördüm! Ben deli değilim bana inanmalısınız! " sesleri çalındı kulağına. Etrafına bakarak sesin geldiği yönü aradı, iki kişinin birisini ortalarına alarak tuttuklarını gördüğü yöne doğru yürüdü bağıran adamla konuşmak için. Hızlı adımlarla ilerlemesine rağmen olayların yaşandığı noktaya geldiğinde herkesin gittiğini fark etti. "Çok uzaklara gitmiş olamazlar. Yakınlarda olabilirler. " düşüncesinin ümidiyle biraz etrafına bakındı, fayda etmediğini anladıktan sonra eve doğru yürüdü. Çok ilerlemeden akıl sağlığı ve ruh hastalıkları hastanesine rast gelmesine rağmen evine gidip ders çalışması gerektiğinden yolundan şaşmadı.
Eve geldiğinde anahtarıyla kapıyı açmayı denedi genç kız. "Neden açılmıyor. " diye düşündüğü esnada annesi açtı onun için.
" Aa anne evdesin. " dedi şaşkın bir sesle konuşan Aylin.
" Hoş geldin tatlım. " dedi Alara Hanım, onun arkasından kapıyı kapatırken ekledi " İşte yapılacak çok fazla şey kalmamasından ötürü Şef erken çıkmamıza izin verdi. "İçeri girdiği gibi ayakkabılarını çıkarıp kenara koyan genç kız olan bitenleri düşünmekle meşguldü. "Annem neden erken geldi anlamış değilim. " düşüncesinin etkisindeyken " Anladım anne, iyi yapmışsın. Ben odamda olacağım. " dedi güler yüzle.
" Tamam tatlım. "Onun odasına gidişini izleyen annenin aklının ucundan "Aylin'in son günlerde dalgın bir hali var. Sorunu yoktur umarım. " düşüncesi geçti. " Bir şeyi olsa sana söylerdi Alara. " dedi kendi kendine konuşup kapısının kapanma sesini duyduğunda.
"Okulda gözüme çarpan gölge, eve gelirken duyduğum o bağırış çağırış... " düşüncesi doldurdu odasından yalnız kalıp masa başında oturan genç kızın aklını. "Özellikle de adamın dediklerinin tıpatıp rüyamda gördüğüm gibi olmasına ne demeli? " dirseklerini masasına sabitlemiş, elleriyle kafasını tutarken yoğunlaştı düşüncelerine "Her şey bir yana bu bir yana. Mantıklı bir açıklaması olmalı her şeyin ama ne!? " Elleriyle saçların geriye doğru atarken arkasına yaslandı ve derin nefesler almaya başlamasının ardından tavana diktiği gözleriyle " Parça parça ilerle Aylin. " dedi sessizce.
Sandalyesinde doğrularak sağ dirseğini masasına yasladı, eliyle alnını sıvazlamaya başladığında "İlk olarak eve dönüş yolu, o an neler oldu? " düşüncesiyle başladı hafızasını zorlamaya "Okuldan çıktın (burası gayet normal), her zamanki yolu kullandın (gayet normal). " sert, ciddi bakışlarını masasının bir noktasına sabitleyen genç kız sol eliyle saçıyla oynamaya başladı "Peki ondan sonra? Düşün Aylin düşün. " kapalı gözleriyle alnını ovalamaya devam etti "Yol üstü giderken geçtiğin meydanda birisi aniden ' Ben deli değilim! Onları gördüm! ' diyerek bağırmaya başladı (işte dananın kuyruğu koptuğu yer!) o söylemler tam olarak rüyamda duyduğum nidalarla doğrudan benzerlik gösteriyor! " gözlerini açtı, masanın ortasına bakarken devam etti kendisini zorlamaya "Peki Aylin daha sonra? Düşün! Adamın olduğu yer bomboştu. Yolundan saptın... " düşüncesiyle kafasını kaldırıp "Yolundan saptın! Daha sonrasında hastane karşına çıktı! " diye düşünürken gözü bilgisayarına takıldı "Hastane hakkında neler biliyorsun? Hiçbir şey... O hastaneyi araştır. " düşüncesi yer etti meşgul olan zihninin içerisinde. Hemen ufak bir kağıda not alarak gözünün önüne koydu.
"Şimdi tekrar en başa dön. Bahçede otururken gördüğün o gölge? Daha önce de görmüştün. O seferkiyle bu farklıydı ama neden? Ortaklıkları olsa bile farklılıkları da vardı. " düşünceleri iyiden iyiye ağırlık yapmaya başlamıştı. "Peki o gördüğün şey neydi, neye benzetebilirsin? " tekrardan arkasına yaslanıp derin nefesler aldı. " Biraz dinlen Aylin, daha fazlasını kaldıramayacaksın. " dedi kendi kendine. Olduğu yerden kalkarak lavabonun yolunu tuttu.
Yüzüne birkaç kere soğuk su çarptıktan sonra aynaya bakmasıyla "İki kol... Hayır hayır! Üç kol... Ama nasıl? " düşüncesi canlandı zihninin orta yerinde. Çenesinden damla damla akan suya aldırış etmeden bir kere daha yüzünü yıkadı Aylin. "Baklava desen olan şey neydi? Belki de ortak olan tek şey oydu. " Açık bıraktığı musluktan akan suya bakarken " Kendini bu kadar zorlama Aylin, önündeki su gibi düşüncelerin akmasına izin ver; taş olup akışlarını zorlaştırmaya çalışma, bu sadece sana zarar verir, aşınırsın Aylin. " dedi sessizce kendi kendine konuşurken. Musluğu kapattı, odasına geri gitti. Kapıyı kapatmamın ardından evin içinde ses yankılandı. Sandalyeyi çekip saçlarını topladı, önceden not aldığı gibi hastaneyi araştırmaya başladı. Bilgisayarında hastane hakkında bilgi ararken bir anda kapının çalınma sesi genç kızın kulağına kesindi.
Alara Hanım oturma odasında kitap okumaya başladı kızı odasına geçtiğinde. "Aylin eve geldiğinden beri yemek yemez oldu, " diye düşündü içindeki huzursuzluktan ötürü kendisini kitaba veremeyen anne "son zamanlarda bu durum çok sık tekrarlanıyor. Gidip yemeğin hazır olduğunu haber versem iyi olacak. " diye düşünürken yüksek bir ses yankılandı. " O da neydi öyle, Aylin'in odasından mı geldi? " diyerek kalktı ayağa " Gidip bir kontrol etsem iyi olur. " dedi sesin geldiğini tahmin ettiği yöne bakarken.
Genç kızın kapısına geldiği gibi usulca çalarak açtı. Onu saçı toplu gördüğünde endişeli ses tonuyla " Tatlım; iyi misin, yüksek bir ses duydum da bir şeyin yok değil mi? " dedi.
" İyiyim anne, sorun yok. " dedi cevabını geciktirmeyen genç kız " Sanırım kapıyı biraz hızlı kapatmışım, özür dilerim. " dedi bilgisayar ekranına bakıp duruşunu hiç bozmadan, ciddi ciddi konuşarak.
" Tamam kuzum, sorun yok. " dedi Alara Hanım içi bir nebze rahatlamış ama ona rağmen endişeli bir halde. " Son olarak eğer acıkırsan yemek hazır. İstediğinde söyle ısıtırım. "
" Şu an istemiyorum anne, iştahım olursa haber ederim. " dedi elinde kalemle oturan Aylin.
" Tamam tatlım." diyerek odanın kapısını kapadı Alara Hanım. "Aylin ve her zamanki araştırmacı ruhu, yemek yemeyi unutturacak kadar önemli ne olabilir acaba? " diye düşündü.Annesi çıktıktan sonra odağını toplayarak araştırmaya kaldığı yerden devam etti. Bilgisayar ekranına bakıp yazılanları okurken diğer taraftan önünde duran not defterine yazılar yazıyordu. İnternette yaptığı taramaların neticesinde "Bu durum çok can sıkıcı bir hal almaya başladı. " düşüncesi içerisine girdi. Kalemini elinde çevirirken "Hastane hakkındaki veriler bir yerden sonra son buluyor. Sanki hiç yokmuş gibi bir hal alıyor. " düşüncesi zihninde dolandı. Başka ne şekilde arama yapabileceğini düşünürken kalemini defterine ritim tutacak şekilde vurmaya başladı "Ne yapıp ne edip o bilgilere ulaşmam lazım ama nasıl? " düşüncesi sardı aklının dört bir tarafını. Alternatif yollar düşünürken midesindeki boşluk hissi araştırmayı bırakıp yemek için mutfağa gitmesine teşvik etti. Masasından kalkmadan bilgisayarını kapadı, not defterini çekmecesine yerleştirdi her ihtimale karşı hazırlıklı olmak isteyen Aylin.
Mutfakta yemeğini bitirince annesiyle oturma odasında sohbet ettiler. Birlikte uzun soluklu bir sohbetin belini kırmanın ardından Aylin uyumak için odasına çekildi. "Yarın sabah hastanenin olduğu yere tekrar giderim. Eğer açıksa bir de yerinde göz atar, oradan bilgi toplamaya çalışırım. " diye düşündü işlerini halledip kafasını yastığa koyan genç kız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kutuda Yaşayanlar
Fiction généraleGenç bir kız, her şeyin bir kutunun içerisinde yer aldığını, yaşadıkları yerin "evren"den ziyade bir kutu olduğuna inanmakta. Evrenin nasıl oluştuğuna dair araştırmalar yapan Aylin daha fazla bilgi elde edemediğini ve bir yerde tıkandığını fark ediy...