Bölüm 14 ;
Uyandığım anda yanıbaşımda bana şaşkın şaşkın bakan gözler vardı.
" Uyumadın mı?"
" Hayır"
" Neden, nöbet mi tuttun?"
"Hayır, seni izledim... Uyuyan yüzünü izledim, Dokunmaya korktuğum yüzünü, masum görünüşünü, kırmızı dudaklarını, ay gibi parlak yüzünü izledim... "
Aiden'ın bu sözleri yüzünden gerçekten utanmıştım. Hayatımda aldığım iltifatların tamamını Aiden'dan almıştım. Zira o gelip beni karanlıktan çekene kadar intikamla yanan o çocuktum. Gelip beni kurtardığı cehennemin aynısından onda da vardı. Bu sefer ben onu çekecektim oradan.
(...)
Artık kaldığımız eski şehirde değildik. Birçok toplanma alanın bulunduğu başka bir şehire geçmiştik. Robert'ın tehtitleri mi? Yoksa güvenli bölgeye gitme isteği miydi bunu yaptıran bilmiyorum ama geçtiğimiz aylarda olanlardan gerçekten yorgun düşmüştük. Ayrıca Aiden'ın Robert'ın çetesinde olan köstebeğinden de sürekli haber geliyordu. Haberlerden can yakıcı olansa Robert'ın Sophie'yi kaçırmış olmasıydı. Köstebekten gelen sinir krizi yaşadığım haberler sadece bunla bitmiyordu. Önceden kaldığımız yeri yakmıştı o şerefsiz. Bunlar bi yana iyi haber se Aiden'ın iyileşmesi ve eklemimin toparlanması olmuştu. Artık güvenli bölgeye gidebilirdik.
Bunun için şu an bulunduğumuz şehirde araştırma yapmamız gerekiyordu. Hergün bir mahalleyi araştırıp ne var ne yok diye bakıyoduk. Çoğu dükkan boştu. Ancak çabalarımız son bulmadı. Sonunda bir yerleşke bulduk ve ilk bulduğumuz dükkana girdik.
Aiden ;
" Ee Lucia bişiler yemeyelim mi?"
"sende hep açsın ha"
" Napabilirim? Senin gibi fit bi kaçak olamıyorum küçük hanım"
Buna cevap vermedim çünkü fit kalma gibi bi zorum yoktu. Hem zombilere bıçak savururken fitlikle ne işim olurdu ki ayrıca bi kaçakken. Ama yine de nadir bulunuyodu Aiden'ın bu halleri çoğu zaman bana uyup sessiz kalıyordu. Zaman zamansa kendi kendine konuşuyordu. Neyse düşünmeyi bitirip dükkana geçtik. Kapıyı. Açtıktan sonra hemen bi yer bulup oturduk. Garson çok garip bakmıştı ikimize Aiden ise bundan rahatsız olup adama saldırmaya gidiyordu. Zor bela elinden tutup geri masaya oturttum.
Yemekten önce elimizi yıkamak için dükkanın tuvaletlerine ayrıldık. Tuvalet sanki savaşa hazırlanılmış bi sığınak gibiydi siyah, zırla güçlendirilmiş ve karton kutularla dolu..
Tuvaletten çıktığım an etrafta daha önce de duyduğum bir koku aldım. Nedense dejavu yaşamış gibi hissettiren bu koku aşırı tanıdık geliyodu. Bildiğim kadarıyla Aiden'ın da böyle bir koku huyu yoktu. O hep taze zombi kanı kullanıyordu. Neyse tuvaletten masamıza doğru yaklaşınca dükkanda kimsenin kalmadığını farkettim yalnızca bizim masada birini gördüm saçları yapılı ve takım elbiseli elinde ise bir demet kırmızı örümcek zambağı tutuyordu. Masanın başına gidip " Burası bizim masamız lütfen kalkar mısınız?" dedim. Ancak şoke olmuştum. ROBERT! Robert burdaydı. Gayet sakin bi şekilde elini cebine götürdü ve tabancasını çıkarttı. O anlık şokla ona hamle yapmak ne kelime bağıramamıştım bile. Bana bakan bir tabancayla karşı karşıydım. Robert ise sadece elini oturmamı söyliyecek bir şekilde salladı. Şuan muhtemelen hamle yapsan vurulup ölebilirdim. Bu yüzden Aiden'ı beklemek en mantıklı iş olucaktı. Dediğini yapıp karşısına oturdum. Silahını masanın üstüne koyup çiçek demetini bana uzattı. Elini çenesiniz altına koyup " Merhabalar Minik hanım, nasılsın? Aslancık nerde? Yoksa seni de mi sattı? Sonuçta kimle arkadaş olduğunu bilmeyen bi safsın sen"
"SUS!"
Şaşırmış bir ifadeyle kafasını yana yatıdı.
"Sanırım güç gösterisi yapmaya çalışıyosun ha? Ancak unutma sana o gücü bahşeden benim."
"Kendi ne zannediyorsun sen? Aşırı kibirli misin? Yoksa kendini ilah falan mı sanıyorsun? Ben sana söyleyeyim sen insanların acısından zevk alan bi psikopatsın"
Soğukkanlı görünmem gerekiyordu. Ancak bunu yapabilir miyim bilmiyorum. Şu anlık tek yapmam Robert'ı oyalamak olmalıydı. Bir anda hareket edip tabancayı elime aldım. Robert ise sadece elini çenesinin altından çekti. Tabancayı ona doğrultmuştum onu burda öldürmek istiyordum ama o ölürse Alex'i bulamıyacaktım. Koltuktan kalktım ve erkekler tuvaletine doğru koştum. Tüm kabinleri tek tek aradım ama Aiden yoktu. Kafamı geri çevirdiğimde ise sadece ağzımı kapatan bi el hissettim. Robert sanki ışınlanmış gibi gelmişti. Elinin içinde hissettiğim bez yüksek dozda uyuşturucu içeriyordu. Bunlu anlamam biraz sürmüştü. Bu süre içerisinde sadece uzayıp giden Robert'ı gördüm ve gözlerim kapandı.
Uyandığımda ise boğazımda bir el hissettim. Bu el sanki tüm nefesimi ele geçirmiş ve soluk aldırmıyordu. Bu elin sahibi Robert'tı (tabi ki robert başka kim olcak).Elini çekince sonunda soluk almayı başarmıştım.Duvarın dibinde süt dökmüş kedi gibi ellerim bağlı oturuyordum. Robert birkaç saniyeliğine kayboldu . Geri geldiğinde ise bir sandalye getirmişti. Kollarımdan kavrayıp yavaşça yukarı kaldırdı, bebek muamelesi gözterip nazikçe ellerimi çözdü ve tekrar koltuğa bağladı. Tüm bunlar olurken yine Aiden ortalarda yoktu. Yine mi kaçırılmıştı yoksa. Yanımda neden hiç kalamıyordu? Benim yüzümden mi sürekli zarar görüyordu? Sorularıma yanıt ararken Robert
" Merak etme Meleğim, Aiden burda bu sefer ona fiziksel zarar vermiyeceğim. Sadece biraz ruhsal işkence o kadar" ve yüne o şeytani kahkasını attı. Hayatımda sürekli duyfuğum ve her seferinde daha da nefret ettiğim bu kahkaha artık beynimin ortasında sürekli gülüyordu...
" Getirin!"
Kimin geleceğini biliyor olsam da gözlerimi kapattım. Sanki uyuyup birdaha hiç uyanmıyacağım bir uykuya dalmak istedim. Ama Aiden'ın ağzı bağlı çıkarttığı iniltiletiler bu uykuya engel oldu. Robert ilk başta çok ses çıkartmasa da bağırmaya başlayınca gidip bir tokat yapıştırdı.
"Hey, Lucia senin bu ailem dediğin kişi var ya tam bi cani. Seni koruyacağım diye 24 adamımı öldürdü. Ayrıca görüyosan takım elbisemi parçaladı. Buna harbi çok sinirliyim. Neyse sanırım artık bu gecenin programını açıklama zamanı geldi. Bu gün Lucia'nın işkence programıı, ayrıca sunucu da ben olucam. Evett kameralar hazır değil mi? " adamlarından biri;
" Hazır patron "
"3"
"2"
"1"
" kamera, kayıt!"(Robert)
"Merhabalar efendim, bugün zombi vr bıçak temalı gösterimiz var. Hepiniz CEHENNEME HOŞGELDİNİZ...""Selamlar, bölüm biraz gecikti biliyorum ancak yakında yeni bölüm atıcam iyi okumalarrr"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Dünya
Science Fiction"Karanlıktan korkup da, karanlığın kendisi olmuştum ben..." "Sen karanlık olmak istememişsin ki.Senin ışığını söndürmüşler..." Kapak tasarımı= @dilhunguzeli✨ (bu konuyla alakalı yazılan ilk kitaptır. Fikir çalımı durumunda telif hakkı kullanımında...