3.4

30.8K 830 53
                                    

Selam!
İki gündür yazmaya fırsat bulamamıştım.
Bölüm sonunda düşüncelerinizi uzun uzun yazarsanız çok memnun olurum.

İyi okumalar!
_________________________________________________

İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır.

(Stefan zweig)
_________________________________________________

(Stefan zweig)_________________________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Sen nasılsın Sezen?"

Cem'in sorusuyla dalgın bakışlarım onu buldu.

Son konuşmamızın ardından cevap verme gereği duymamış, ondan da herhangi bir mesaj almamıştım.

Daha önce bana karşı duyguları olduğundan şüphelensemde bunu hep arkadaşça bir ilişkiye yormuş, kendimi kandırmaya çalışmıştım.

Fakat son konuşmamızdaki cümleleri ne kadar yanıldığımı yüzüme vurmaktan hiç çekinmemiş mantığımı ve ruhumu büyük bir ikileme sokmuştu.

"İyiyim Cem, sen?"

Bakışları durgunlaştı, benden bir geri dönüş alamaması onu sarsmış olmalıydı.

"İyi bende" diyerek önünde ki kahvesinden bir yudum aldı

Hep beraber benim çalıştığım mekanda buluşma kararı almıştık.

Selen bunun Birsen ve Murat'ın arasındaki soğukluğu bir nebzede olsa azaltacağını düşünmüş, her ne kadar gelmek istemesemde yoğun ısrarlar sonucunda kabul etmemi sağlamıştı.

Aynı teklifi bir kaç gün önce yapsa ısrara gerek bile duymadan seve seve onaylardım.

Fakat işler büyük ölçüde değişmişti.

Cem'in; Çağan'ın en yakın arkadaşı olması benim açımdan durumu nasıl kurtulacağımı bilmediğim bir çıkmaza sokmuş, aklımı feci derecede bulandırmıştı.

"Dalgınsın bugün Sezen."

Murat'ın bana laf atmasıyla girdiğim transtan çıkarken, cem'in olayları ona anlattığını murat'ın bakışlarından kavrayabilmiştim

Oysa beni uyarmamış mıydı?

'dikkat et Sezen' demişti.

'Akışa yön vermeye çalışırken ona kapılıp nefessiz kalma.'

Göğsümdeki sancı ne kadar haklı olduğunu ancak şuan anlamama yardımcı olmuştu

"Hayatın akışına kapıldım sanırım, düşüncelerden kurtulmak o kadar kolay değil"

Gülümsedi.

Bu alaycı veya ' ben demiştim' tarzı bir tebessüm değildi.

Beni anladığını biliyor ve daha ötesi hissediyordum.

Ortamda yeni bir sohbet açılmışken çaktırmadan Çağan'a baktım.

Onunla da Cem'le olduğu gibi bir kaç gündür hiç konuşmamış, konuşma gereği duymamıştım.

Sigara içmek; daha doğrusu ortamdan kaçmak için müsaade isteyip adımlarımı dışarıya yönelttim

Paketten bir dal'ı dudaklarıma yerleştirip ateşe verdikten sonra derin bir nefes çektim.

Nikotin yavaş yavaş kanıma karışıp rahatlamama öncülük ederken, girdiğim bütün çıkmazlara içimden bir küfür savurmuştum

"Bu sefer yakmayı becermişsin"

Yanımda hissettiğim hareketlilikle bakışlarım onu buldu.

Tanıştığımız ilk andan beri benimle diğerleri kadar muhattap olmuyor selam vermek harici herhangi bir muhabbete girmekten kaçınıyordu.

Bunu genelde çoğu insana yaptığı için alınmasamda diğerleriyle bir tutulduğum ve onun için farklı olamamış olmam anlamsız bir kırgınlığı beraberinde getiriyordu.

"Yakamamış olsam yine benim için dudaklarının arasında ki sigarayı feda edecek miydin?"

"Ederdim"

Anında cevap vermesiyle bir kaç saniye duraksadım

"Neden?"

Gözleri kısıldı, bir süre sessiz kaldığında onu incelemeye fırsat bulmuştum.

Saçları her zamanki gibi dağınıkken, gözleri koyulaşmış, göz altları ise soluk bir kırmızıya çalmıştı.

Üstünde; basit siyah bir kıyafet, suratında ise günün yorgunluğunu belli eden bir ifade olmasına rağmen hâlâ üzerinde dolanan bakışları görebiliyordum.

Bu durum sinirimi bozmakla kalmıyor beni amansız bir kıskançlığa itiyordu.

"Çünkü gözlerin hep doluydu Sezen"

Dudaklarımın arasında ki sigarayı işaret ve baş parmağını kullanarak kendi dudaklarına götürdü.

"Ne zaman insanlardan apar topar kaçıp bir köşeye sığınsan, kafanın içindekilerden kurtulmak için bir dal sigara yakıyorsun.
O an bakışlarında öyle bir ifade oluyor ki sanki üflediğin her bir dumanla içinde ne kadar pislik varsa kurtuluyorsun"

O söyleyene kadar gözlerimin dolduğunu farketmesem de ağzından dökülen cümleler göz yaşlarımı tetikleyip yanağıma doğru bir yol çizmesini sağlamıştı.

Beni az çok tanıyordu.

Ama görebiliyor muydu?

"Farkında olmana şaşırdım"

Dudakları kıvrılırken neredeyse filtresine gelmiş olduğu sigarayı yere attı.

"Ben çoğu şeyin farkındayım zaten Sezen..."

son kez (Texting +18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin