0.7

42.1K 905 67
                                    

"Uyumadığım gecelerin sabahında
Göz altlarımdan mor çocuklar doğardı"

(Didem madak)
_________________________________________________

Aynada ki görüntüme bakarken kendi yansımama göz devirdim.

Gözaltlarım her zaman ki gibi çökmüşken, dudaklarım dolgun olmasının yanı sıra soluk ve çatlaktı.

Uykusuzluğun ve stresin belirtileri cildime yansımış, sanki bir kaç haftada yaş atlamıştım.

Soğuk suyu ellerime doldurup yüzüme çarptıktan sonra belimde ki havluya avuçlarımı sildim.

At kuyruğu yaptığım saçlarımı da sıkılaştırıp içeriye yöneldim.

"Sezen!"

Cem'in sesini duyarken hafifçe gülümseyip yanlarına gittim.

Oval masa etrafında cem'in yanında Çağan, Murat ve kız kardeşi onların yanında da görünüşüyle benim bile dikkatimi çeken Birsen vardı.

"Hoşgeldiniz"

Hep bir ağızdan karşılık verirlerken, zaten onları tanıdığımı belli etmeden ellerini sıkıp kendilerini tanıtmalarına müsade ettim.

"Çağan bende"

Elimi avcuna yerleştirip, gülümsedim.

"Sezen"

Kendimi geriye çekerken gözlerimi de ondan ayırıp Cem'e dönmüştüm.

"Ee nasılsın?"

"İyiyim bende bir değişiklik yok, sen?"

Cem genelde herkese karşı aynı samimiyeti gösterirken onun bu tavrı sosyal yaşamında neden çok arkadaşı olduğunu açıklıyordu.

"Ne olsun işte iş güç"

Murat'ın kız kardeşi Selen hafifçe öne eğildi.

"Gözlerin kıpkırmızı, Faruk abiye söyleyeyim dinlendirsin biraz seni"

Faruk abi diye bahsettiği kişi buranın sahibiydi.

"Çeneni sıkı tut, buradan gelen paraya ihtiyacım var" diyerek muzip bir tavırla susturdum onu.

"Daha önce seni buralarda hiç görmemiştim"

Birsen'in art niyet aramadan kurduğu cümleyle bakışlarım onu buldu

"Biraz silik bir tipim sanırım"

Çağan yaslandığı koltuktan doğrulup gözlerini üstümde gezdirdi.

"İki yıldır buradasın, sabahları çalışmanın yanı sıra akşamları çalışmayı tercih ediyorsun. Biz genelde gündüzleri burada takılıyoruz"

Duraksadım.

Daha önce beni farkettiğini bile bilmezken, çalışma saatlerime kadar haberdar olması beni sersemletmişti.

"Gündüzleri çalışmaktan hoşlanmıyorum, gece insanıyım sanırım."

Yeniden geriye yaslandı, bakışları vücudumu baştan aşağı gezerken bunu farkedip farketmemem pek umrunda değil gibiydi.

"Bu gözlerinin neden kızarmış olduğunu açıklıyor"

Bakışlarını üstümden çekti.

"Düzensiz uyku" diyerek Çağan'a hak verdi Cem.

"Her neyse, ne alırsınız ne getireyim size"

Siparişleri aldıktan sonra tezgaha geçip hazırlanmasını bekledim.

Telefonumun titremesiyle telefonu çıkarıp mesajları açtım.

Çağan; yoksun ortalıkta

Siz; beni bu kadar düşünüyorsun demek

Siz; sen varya bana aşık olmuşsun

Çağan; hemen şımarıyorsun

Telefonu cebime koymadan bir kaç dakika daha oyalandım.

Çağan hemen arkamdaydı ve dikkatini çekmek istemiyordum.

Servisleri alıp masaya tekrar dönerken ona bakmamaya gayret etmiştim.

Herkesin siparişlerini verdikten sonra sanki işim bu değilmiş gibi nazikçe teşekkür etmelerine karşı gelmeyip gülümsedim.

"Yarın bizde film gecesi yapıyoruz, sende gelsene"

Cem'in teklifinin ardından Selen de ısrar edince fazla düşünmeden kabul ettim.

Bir kaç saat sonra yavaş yavaş herkes kalkmaya başlamışken personel odasında üstümü değiştirip koltuklardan birine attığım telefonu elime aldım.

Cem; yarın saat 8' de. Evi biliyorsun.

son kez (Texting +18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin