İSTANBUL BEYEFENDİSİ

-4-

Mabel Matiz- Aşk yok olmaktır

...

***

Gece Boysan

"Gece..neredesin?" diyordu Bulut.
"Mutfaktayım!" diye bağırdım.

"Günaydın" diyerek masaya oturdu. "Günaydın" üst kapağı açarak tabağa ulaşmaya çalıştım. Bir insan neden dolabı bu kadar yukarı yapardı ki?!

Parmak ucumda yükselerek almaya çalıştım ama nafile.. yetişemedim. Bulut gülerek yanıma geldi ve iki tane tabak çıkarıp tezgaha koydu. "Teşekkür ederim" dedim ve tabağa peynir felan koydum.

"Boyun kaç senin?" dedi. "1.70 vardır..neden ki?" Ona doğru döndüm. "Hiç merak ettim" dedi. Tabakları masaya koydum ve oturdum. Birlikte yemeye başladık. Anlık gelen dürtü ile telefonuma uzandım ve açtım. Açar açmaz gördüğüm bildirimler ile şok oldum.

Abim 765 arama
Ablam 213 mesaj
Annem 569 mesaj
Babam 977 arama, 546 mesaj..

"Yuh!" dedim sesli bir şekilde. "Noldu?"
Telefonu ona doğru çevirerek bildirimleri gösterdim. "Senin için korkuyorum.." dedim. "Bende kendim için" dedim ve telefonu kendime çevirdim. O anda abimden gelen aramayla oflayarak telefonu açtım.

"Efendi-" derken sözümü kesti. "Gece!! Kızım sen nerdesin delirtin bizi geceden beri gerizekalı mısın sen!!" diye sıraladı. "Abi bi'r du-" yine sözümü kesti. "Gece neredesin hemen gelip alıyorum itiraz istemiyorum. Yanında ki it karakolluk olamasın diye polisi aramadım. Çabuk konum at!!" dedi.

Gözlerimi devirerek "Abi farkındaysan ben artık reşitim. Karışamazsınız bana istersem sizle yaşamam istersem.. evlenirim" dedim. 'Evlenirim' kısmında biraz duraksamıştım ama yutkunup Buluta döndüm.

Bakışları benim üstümdeydi. Gözlerimi ondan çekip masaya sabitledim. "Gece sen ne saçmalıyorsun! İstersen 30 yaşında ol ben senin abinim!" dedi. "Abim olman bu gerçeği degistirmez. Ben 18 yaşındayım abi iki ay sonra 19 olucam!" dedim. Sesim istemsizce yüksek çıkmıştı. Bulut kaşları çatık beni izliyordu.

"Gece, Abicim nolur hadi gel eve oturup konuşalım, biz senden bir şey sakladıysak iyiliğine. Hem dün neden mutlu duruyordun umursamadın. O Bulut mu senin aklını çeldi?!"

Sertçe yutkundum. "Kimse aklımı çelmedi bu bir, ikincisi de herkes göründüğü gibi değil. Ben size mutlu göründüm ama içimde ne fırtınalar kopuyordu. Bir diğeri ise benden saklamanız o kadar çok şey değiştiridi ki biz Bulut ile çok iyi arkadaştık. Siz bana anılarımı unutturdunuz. İçimdeki çocuğu nefret ile büyüttünüz!"

Abim bir kaç saniye sessiz kaldı. Cevap vermesine kalmadan telefonu yüzüne kapattım. O sırada ekrana başka bir arama düştü. Sude arıyor... Hiç durmadan telefonu açtım. "Kızım nerdesiniz siz sabahtan beri ailen kafayı yemiş. Hatta Bulut'un ailesi ile daha çok tartışmışlar, kafayı mı yediniz siz. Tamam anladık çok aşıksını-" dayanamayıp sözünü kestim.

"Sude, ne saçmalıyorsun?" dedim sakin bir ses tonuyla. Hemen devam ettim "Abi ben reşitim bunu anlamıyor musunuz? İstediğim kişi ile kaçarım..yani işte şey.." diyip Buluta döndüm. Kafasını eğmiş gülüyordu. Sude de gülmeye başladı. "Öyle demek istemedim demek istediğim şu ki, kimse bana karışamaz!" dedim.

"Ama siz şuan ortalığı daha çok karıştırdınız!" dedi. "En iyisi bu!" diyerek telefonu yüzüne kapattım ve diğer aramalara mesajlara bakmadan telefonu kapattım.

"Ay yeter ya bunlarda ne baskıcı bir aile çıktılar. Bunlar böyle değildiler ki? Hayır anlamıyorum. Neden düşmansınız abi bu kadar büyük ne olabilir. Bir arkadaşlığı bozacak kadar ne hüsümad olabili-" derken Bulut gülerek eliyle ağzımı kapattı.