-10-

268 32 4
                                    

*Mavi gri- Dünyanın en güzel kızı
*Sinan Akçıl- Tabi tabi
İyi okumalar...

***

Bulut Kara

Saçlarıyla oynamaya devam ettim. Bir şeyler mırıldandı ama anlayamamıştım.

"Gece'm kalk hadi.." dedim boğuk çıkan sesimle. Uykudan uyanınca sesim bir yerlerimden çıkıyordu işte. Huysuzca kıpırdandı. "Ben uyuyorum sende uyu. Uyursak uyuyalım" diye saçmaladı. Gülerek "Gece, güzelim uyanır mısın?" dedim.

"Hiç bir güç beni bu yataktan kaldıramaz.." dedi.

"Öyle mi?" dedim sinsice.

"Öyle" diyerek bana arkasını döndü.

"Alo, Sinem. Günaydın, nasılsın?" dedim arama yapmış gibi.

Gece sinirle doğruldu. "Sinem kim?!" diye gürledi. Kahkaha atarak kıskanç haline baktım. Kaşlarını son derece çatmış sinirle bana bakıyordu. "Günaydın" diyerek yanağına doğru uzandım. Kendini geri çekti. "Sinem kim dedim sana!"

"Uyan diye öyle dedim"

"Niye Sinem? Başka isimlerde var. Sinem diye biri varki öyle dedin! Ha?" dedi.

"Gece'm öyle biri yok. Uyan diye yaptım dedim ya. Kıskanç sevgilim benim" diyerek dudağına hızlıca bir öpücük kondurdum.

"Beni ilgilendirmez. Ceza veriyorum sana!" dedi. "Neymiş cezam?" dedim keyifle. Sinsice sırıtarak "Bir gün boyunca öpmek yok. Dokunmakta yok. Eğer kazanırsan her istediğini yaparım" dedi.

Gülüşüm yavaşça soldu. Temas bağılmısı biri olarak bu çok zordu benim için. Hele karşımdaki Geceyse öpmeden, dokunmadan hayatta duramazdım.
"Saçmalama. Olmaz öyle" dedim.

Kollarını göğsünde bağlayarak "Sen bilirsin valla. Sonucunda istediğin her şeyi yapacam. Ha eğer 'Yok olmaz' demeye devam ediyorsan Gökay ile tanışacağım" dedi.

Gökay ismini durunca kan beynime sıçardı tabi. "Gökayın ebesini si-" derken hızlıca elini dudağıma koydu. "A aa çok ayıp. Öyle denir mi Gökaycığıma" diyerek 'cığıma' kısmına vurgu yaptı. Sinirle elimi saçlarımdan geçirdim. "Göstermezsem ben o Gökaycığa" dedim sessizce.

"Anlamadım?" dedi bilerek. "Kabul ediyorum. Bir gün boyunca öpmek, dokunmak yok. Kazanırsam istediğim olur" dedim. "Anlaştık" diyerek elini uzattı. Elini tuttum. "Anlaştık"

***

Gece Boysan

Huzurlu bir şekilde kahvemden bir yudum aldım. Reglim erken bitmişti ve ben bunun mutluluğundaydım.

Barış, "Bildiğim bar gibi bir mekan var. Gidelim mi bugün?" dedi.

Sude, "Olur valla!" dedi sevinçle. Asel, "Gidelim" diyerek onayladı.

"Çoğunluğa uyarım" diyerek bacaklarımı kendime topladım. Bulut, "Gidelim de bana biraz zor olacak sanki" dedi. Bakışlarım onu buldu. Huzursuz bir şekilde bana bakıyordu. Onun bu haline sırıttım.

Barış, "Neden ki?" dedi. Gözleri ben ve Bulut arasında mekik dokuyordu. Bulut, "Bir iddia meselesi.." dedi. Sude imalı imalı sırıttı. "Nasıl bir iddia?" diyerek elindeki kahveyi sehpaya koydu.

"Aramızda" dedi Bulut. Nefesini dışarı vererek arkasına yaslandı.

Barış, "Gidiyoruz yani?" dedi sorar gibi. "Gidiyoruz" dedim.

"Çok uzak mı?" dedi Asel. "Bir saatlik yol vardır yaklaşık" dedi. Asel kafasıyla onayladı. Sude, "Kızlar! Elbise seçmeliyiz. Kalkın çabuk!" dedi.

İSTANBUL BEYEFENDİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin