8. Ufak Tefek Yalanlar ve Mumlar

29 7 0
                                    


8. Ufak Tefek Yalanlar ve Mumlar




Oysaki ben Yalancı Çoban hikâyesini iyi bildiğimi sanırdım...


"Yalandan bir masal uydurursan kimse inanmaz. O halde yalandan bir hikâye uydurmayı dene. Herkes inanmaz belki, ama inanmak isteyen çıkar elbet. Yalancı bir şaklabanla yaşamak sana en çok bunu öğretir. Mumu yakmasını öğretirken söndürmesini de öğretir. Çünkü hayat bir mumdan, aslında herkes bir yalancıdan ibaret."


&


Madalen Duke - Talking To Myself

Ari Abdul - Haunt Your Dreams

Taela - Keep Your Demons

Mor ve Ötesi - Uyan

The Neighbourhood - Are we too young for this






Bir kalbim olmadığını hatırlattığın için sağ ol.

Bir kalbin olduğunun farkına varmana sevindim.

Kalp. Bu dünyada benim için ölü bir parçadan başka bir anlam ifade etmiyordu. Çünkü basitti, gereksizdi, insanın aklını karıştırmaktan başka bir işe yaramıyordu. Sadece acıtıyordu... Bu yüzden en büyük vurgunlar da oraya yapılmıyor muydu?

Aklınla göğsündeki o et parçası arasına birçok şey girebilir. Ama senin o et parçasını sarıp kollayan bir zırhın var, göğüs kafesi. Onun kırılmasına, zırhının kırılmasına, izin vermezsen kimse oraya ulaşamazdı. Kimse orası hakkında sana ne yapacağını söyleyemezdi. Orası bu dünya için cehennemin anahtarı. Ve sen o anahtarı başkalarına verirsen cehennemi söndürmek için çok gözyaşı dökeceksin.

Kalp, cehennem.

Başımıza yeterince şeyler gelirken o cehenneme anahtarını sunmak aptallıktan başka bir şey değildi benim için. Hayat bu kadar sertken senin biraz yumuşama şansın yok çünkü. Ben içimdeki o hassas cehennemi kapattım, kendime bile kapattım orayı. Ulaşmayı imkânsız kıldım kendime, ben ulaşamazsam başkası da ulaşamasın diye. Çünkü biliyordum kafes kırılırsa iyileşmesi zaman alır, ama içindekine ulaşırlarsa iyileşmesi ömür alırdı.

Ve benim o cehennem için o kadar gözyaşı dökmeye hiç niyetim yoktu.

Öyle değilse, öyle olacaktı.

Pera'ya girene kadar kafamın içinde konuştuklarımız dönüp durdu. Sanki biri sesimizi kaydetmişti ve sürekli çalıp duruyordu kafamın içinde. Cebimden çıkardığı ilaç kutusunu çıkarışı... O ilacı yere atışım, ona vuruşum... Sahneler kesik kesikti ama bir o kadar netti. Her zamanki gibi sıradan bir konuşma falan beklemiştim ondan. Yine bir şey yapacağımı bildiği ya da hissettiğinde o uyarıları gibi. Sırf bu yüzden onu çağırmakta hata ettiğimi düşünmüyordum. Ama keşke başka bir zaman, başka bir yerde yüzleşseydim.

YALANCI ŞEYTANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin