CF

Mr. Jeon

Selamm
Bölümü düzenledim
Ve bu haliyle çok daha iyi olduğunu düşünüyorum.

Her neyse daha fazla boş yapmadan, bölüme geçelimm

İyi okumalar💞

*****

(Paris)

İçerisinde boğuluyormuş gibi hissettiğim gömleğimin ilk iki düğmesini açarak derince bir nefes aldım.
Araba restoranın olduğu caddeye girerken saçlarımı düzelttim ve son kez dikiz aynasından kendimi inceledim.

Gayet düzgün görünüyordum.

Araba kalabalık caddede durduğunda şoföre "çıkana kadar burada bekle," diye son kez uyarı yaptım.
Ardından arabadan inip kaldırıma geçtim.

Tam önümde kalan restoranın kapısına kısa süre baktım.

Black;yıllardır bulmaya çalıştığım adam buradaydı,birkaç metre ötemde.
Ve sonunda ondan kurtulacaktım.
Eğer sözünü tutmaz ve dediği gibi peşimi bırakmaz ise... Böyle bir şey olursa ondan kurtulmanın bir yolunu bulurdum.
Bunu en iyi bilen kişi Black'ti. Bu yüzden beni istese de kandıramazdı.

Hem beni kandırmayı başarsa bile dışarıda koğuşlandırılmış keskin nişancılardan kaçamazdı.

Bunun verdiği güvenle başımı ve omuzlarımı dikleştirdim.
Restoranın kapısını açarak bir sıcak hava dalgasının tenimle buluşmasına izin verdim.
Bu sıcak hava ile beraber ne kadar üşüdüğümü fark etmiştim.

Bir adım atıp kapanan kapının sesi ile beraber bakışlarını etrafta gezdirdim.

İlk hissettiğim şey güzel bir Rönesans havasıydı.
Gerek duyarlar ve tavanlardaki resimler, gerek iç dizayn tamamıyla 1800'lü yıllarda bir baloya gitmiş hissi uyandırıyordu.

Zaten herkese buraya uyum sağlamak için bir soylu gibi giyinmişti,tek bir adam hariç.
Benim çaprazımda kalan ve tamamen siyahlara bürünmüş adam diğerlerinden oldukça farklı duruyordu. Sanırım bunun sebeplerinden bir diğerine Asyalı olması da diyebilirdim.

Görebildiğim kadarıyla parmakların arasında dumanı tüten bir sigara vardı. Ancak bu sigara yüzüne yakışmıyordu. Çünkü çaprazdan da olsa gördüğüm kadarıyla bir bebeği anımsatıyordu. Belki de yaşı küçüktü.
Ancak bu oldukça küçük bir ihtimaldi çünkü fizik olarak tamamıyla bir yetişkindi.

Yalnız yüzü çok tatlı görünüyordu, gözlerini saymazsak.

Bazen yanına dönüyor ve gözlerini görebileceğin bir alan yaratıyordu.
O saniyelerde fark ettiğim şey gözlerinin çok garip baktığıydı.
Belki biraz ruhsuz belki de biraz mezarlık gibi bakıyordu.
Evet onun hakkında aklımda beliren ilk düşünce kesinlikle buydu.

Mezarlık gibi soğuk bakıyor.

Kimdi bu adam hiçbir fikrim yoktu ancak ilgimi çekmişti.
Özellikle farklı ama mükemmel bir aurası olması ona karşı içimde bir merak duygusunun oluşmasına neden olmuştu.
Çünkü ben farklı olanı severdim.

Tabii ben bu genç adama dalıp gitmişken çalan telefonumun sesini de birkaç saniye geç fark etmiştim.
Kendime gelmek için silkelendim ve sol elimde tuttuğum telefonun ekranında yazan yazıya kısa süre baktım.

Özel numara arıyor.

Kaşlarım çatık şekilde aramayı cevaplayıp telefonu kulağıma götürdüm.

"Alo?"
"Beni izleyeceğine yanıma gel CF."

Karşı tarafın bir anda sıraladığı sözcükleri ilk başta anlamamıştım ancak daha sonra başımı az önce incelediğim adama çevirdim.